"Aşkım." Randy'ye döndüm. "Beni duymadın mı?" "Üzgünüm dalmışım. Ne dedin?" "Sandy sabahtan beri yok saat gece yarısını geçti." Endişeli gözlerini bana dikti. "Eminim iyidir. Nede olsa bir iblis ruhu." Dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum.
+18 fesat bölüm
Randy üstüme çıkınca şaşırdım. "Rand..." Parmağını dudağımın üstüne koydu ve kulağıma eğildi. "Hazırım." Yüzü kıpkırmızıydı. Yavaşça gömleğimin düğmelerini açmaya başladı. Şu anda üstüne atlamamak için kendimi zor tutuyorum. Hızlı bir hareketle onu altıma alıp dudaklarına yapıştım. Dilimi ağzında gezdirirken elimle pantalonunun düğmesini açtım. Dudaklarımı çektim. Yüzü iyice kızarmıştı. Pantalonunu çıkarıp elimi boxerının içine daldırdım. Bununla birlikte küçük bir inleme bıraktı. Üstündeki her şeyi çıkarınca doğruldu ve pantalonuma yöneldi. Düğmelerimi açınca boxerımla birlikte indirdi. Erkekliğimi ağzına aldı. İnlememek için dudağımı ısırırken o erkekliğimi yalayarak gel-git yapmaya başladı. Ağzını çektiğinde derin bir nefes aldı. Bende üstümdeki her şeyden kurtulunca göğüs uçlarını yalamaya başladım. Göğsüne küçük öpücükler kondurarak aşağıya kadar indim. Sonunda ona döndüm. "Emin misin?" Sadece gülümsedi. Her ne kadar istesekte onun için endişeleniyorum. Biliyorum ki korkuyor. Sadece gülümsedi. "Özür dilerim Randy." Randy'nin üstüne çıkınca erkekliğimi onun deliğine doğru tuttum. Eliyle ağzını kapattı ve hazırım anlamında kafasını salladı. Yavaşça içine girmeye başladım. Kollarını hızlıcana boynuma doladı. Tamamen içine girdiğimde alışması için biraz bekledim. Ondan sonra içinden çıkmaya başladım. Tam çıkıcakken hızlıcana içine girdim. "Aaaahhhh!" Ben haraketlerimi hızlandırıp gel-git yapmaya başlamışken oda tırnaklarını sırtıma batırdı. Bununla birlikte iyice sertleşip hızlandım. "Mmmhhhh...N-Nomicon...ahhhhh!" Boynuna küçük öpücükler kondurmaya başladım. "N-Nomicon...daha fazla dayanamıycam." "Biraz daha dayan Randy lütfen." Biraz daha hızlandım en sonunda içine boşalınca üstüne uzandım. İkimizde nefes nefese kalmıştık. Yavaşça içinden çıkıp erkekliğine yöneldim. O daha boşalmamıştı nede olsa. Erkekliğinin tepesini öpüp ağzıma aldım. "Mmmmhhhh" Erkekliğini tamamen ağzıma alıp gel-git yapınca inlemeleri çoğaldı. Sonunda ağzıma boşalınca hepsini yuttum. Tuhaf bir tatı vardı. Randy'ye döndüm. Yüzü kırmızının en koyu tonunu almışken dudaklarına hafif bir öpücük kondurdum. "Seni seviyorum Randy." Yanına uzanınca bana sarıldı ve kafasını göğsüme yasladı. "Bende seni seviyorum Nomicon."
+18 bitti.
Sabahın ışıkları ile gözlerimi açtım. Randy'ye döndüm. Hâlâ uyuyordu. Anlına küçük bir öpücük kondurup kalktım. Yerden boxerımı alıp giyindim. Dolaba yönelip Randy'nin bana zorla oladırdığı kıyafetlere baktım. İçinden siyah bir kot ve kısa kollu gri tişörtü alıp giyindim. Ayakkabılarımı giyince lavaboya girdim. Elimi yüzümü iyice yıkadıktan sonra saçımı düzeltip aşağıya indim. Randy'nin anne ve babası iş seyahatine çıktıkları için birkaç günlüğüne evde yalnızdık. "Günaydın baba, günaydın Cup Cup." Babam ve Cup Cup Randy'nin bulduğu kıyafetlerle dolaşıyorlardı. Bence yakışmış. "Günaydın Nomicon." Babama döndüm ama sanki biraz üzgün gibiydi. "Baba." Bana döndü. Beni yeni fark etmiş gibiydi. "İyi misin?" "Evet." Bana karşı sanki biraz soğuk gibiydi. "Aç mısınız?" "Biz yedik." Pekala gerçekten tuhaf davranıyordu. Mutfağa geçtim. Tabakları masaya bırakmışlardı. Bende alıp lavabonun içine koydum. Tam suyu açtım ki babam girdi. "Nomicon konuşmamız lazım. Otur." Babam ne zaman böyle konuşsa kesin 1 eşşeklik yapmışım demektir. Kapıyı kapatıp beni bekledi bende suyu kapatıp oturunca yanıma oturdu. "Akşam çok eğlendiniz galiba." Olaylar şimdi anlaşılmıştı. Kafamı eğdim. "Nomicon bunu nasıl yaparsın daha bir çocuksun." Kafamı kaldırdım. "Baba 815 yaşındayım artık bir çocuk değilim." "Nomicon bak sen ister 800 ister 1000 yaşında ol bu olayları değiştirmiyor." "Sorumlulukklarımı kendim üstlenirim merak etme." "Nomicon peki hiç o çocuğu düşündün mü?" Kaşlarını çattı. "Hadi sen büyüdün. Ya o? O hâlâ 15 yaşında 1 çocuk." Babam haklıydı. Bunu düşünmemiştim bile. Hızlıca mutfaktan çıktı. Derin bir nefes verdim. "Belkide bu bir hataydı." Ayağa kalkıp bulaşıklara yöneldim. Suyu açıp tabakları yıkamaya başladım.
Bir süre sonra belimde hissettiğim kollarla arkama döndüm. Bu Randy'di. Tekrar önüme dönünce kafasını sırtıma yasladı. "Yumurta?" "Mmh..." "Çırpılmış?" "Mm evet lütfen." Tabakları yıkadıktan sonra ellerimi kurulayıp arkama döndüm. Randy resmen ayakta uyuyordu. "Hadi sen elini yüzünü yıka...yada uyan öyle gel." Tekrar bana sarıldı. "Çok sıcaksın biraz bu şekilde kalsam." Saçlarının arasına öpücük kondurdum. "Hadi Randy bir yere gittiğim yok." Randy nazlanarak gidince kahve suyunu koydum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
