[9]

4.4K 472 51
                                    

Ruelle - Hero


Yoongi salondan çıktığında kendinden emin bir şekilde merdivenlere yönelmişti. Standart boyuttaki bir kapının neredeyse yarısı kadar olan tünel girişine ulaştığında deri ceketinin önünü kapatıp derin bir nefes aldı. İnsanların arasına karışmayalı uzun bir zaman oluyordu ve ister istemez tedirgin hissetmişti kendini. Yeryüzüne ayak basma nedeni çoğunlukla yaptıkları işler nedeniyle olurdu ve neredeyse birkaç saatte halledip inlerine dönerlerdi. Şimdiyse ne zaman buraya geri döneceklerini bilmiyordu.

Dışarıya açılan, dışarıdan bakıldığında kanalizasyon kapağını andıran özel yapım kapıyı ittirip bedenini dışarı attı. Temiz hava yüzüne çarptığında uzun süren uykusundan uyanmış gibi hissetmişti kendini. Ceketinin iç cebindeki paketinden bir dal sigara çıkarıp dudaklarına götürdü. Birkaç dakika içinde Jungkook yanında olacaktı. Duvarlardan geçmesi saniyeler sürse de bir yere giderken gereğinden fazla oyalanırdı. Ama yine de Yoongi bundan şikayetçi değildi şu an için. Sigarasını acele etmeden içmek için yeterli vakte sahipti çünkü.

Dakikalar sonra genç ekip arkadaşının sesini duymuş, sigara izmaritini yere atıp postalının topuğuyla ezmişti. Jungkook'un kokuya karşı hassasiyetinin olup olmadığını düşünürdü bazen. O çocuk gerçekten iyi koku alıyordu.

''Geç kaldın.''

Jungkook şaşkınca kaşlarını havaya kaldırdı. Arkadaşlarından ayrılıp hazırlanması ve Yoongi'nin yanına, buraya gelmesi beş dakika sürmüştü sadece. Ve Yoongi geç kaldığını mı söylüyordu ona?

''Geç kalmış olsaydım burada olmazdın.'' diye mırıldandı yürümeye başladığında.

Yoongi gülerek başını salladı Jungkook'un cevabına karşılık.

Birbirlerini yeteri kadar iyi tanıyorlardı.

Çocuğun heyecanlı ve hızlı adımlarına ayak uydurabilmek için adımlarını hızlandırdı, yan yana gelene dek. Kolunu usulca Jungkook'un omzuna attığında Jungkook gülümsemeden edememişti. Yoongi'nin birine yakın davranmasını iyiye yoramazdı ama yine de anın tanıdını çıkarmak istiyordu.

''Nereye gidiyoruz?''

Yoongi, ''Birilerini ziyaret edeceğimizi söylemiştim.'' dediğinde gözleri hala boş yoldaydı.

''Kimleri yani?''

Yoongi'nin sorularından bunabileceğini ya da çok konuştuğu için kızabileceğini umursamıyordu Jungkook. Nereye, kime ve hangi amaçla gittiklerini bilmek istiyordu. Buna göre önlemini almalıydı.

Yoongi bakışlarını yanındaki bedene çevirdi,
''Hükümet için çalışan kaç kişi tanıyorsun?''

Jungkook birkaç saniye düşündü.

Sıfır.

''Ben de öyle tahmin ediyordum.''

Gülerek Jungkook'un saçlarını karıştırdığında ufak bir homurtu çıkartmıştı genç olan.

''Kim olduğunu bilmediğin insanları ziyaret edeceğiz ama bu önemli değil.''

-

''Eh, ne yapıyoruz şimdi?''

Taehyung cebinden çıkarttığı jelibon paketini açmış, içinden birkaç tanesini art arda ağzına atmıştı. Hayvan figürlü jelibonları pek sevmese de sığınakta kalan son jelibondu bunlar. Bu yüzden pek fazla seçim şansı yoktu.

''Patronun dediğini yapacağız.'' diye yanıtladığında Hoseok, Seokjin oturduğu yerden kalkıp Namjoon'un artıma vurmuştu hafifçe, ''Gidip biraz araştırma yapalım.''

X-Force - YoonminWhere stories live. Discover now