[27]

1K 133 40
                                    


''Hey, burada hiçbir şey yok!''

Taehyung saçlarını karıştırarak etrafa incelemeye devam etti. Bir anda ortaya çıkan sisle bir sorun olduğunun farkında olsa da görünüşte hiçbir şey yoktu. ''Olmadığına emin misin?'' dedi Yoongi, arabanın önünü incelerken. Özel olarak üretilmiş bir aracın bu hale gelmesine sebep olan ne bir insan ne bir hayvan olabilirdi. ''Gözünü dört aç.''

''Bir hayvan olmadığına emin miyiz? Ya da belki de ona öyle gelmiştir. Dikkati yerinde değildi.''

Yoongi yan bir bakışla Taehyung'a baktı. Ciddi misin, der gibi bir bakıştı bu. Namjoon'un dikkatsiz olmasının imkanı yoktu. Namjoon'un bir şeye çarpmadığı açıktı üstelik. Bir şey onlara çarpmıştı.

''Sorun neymiş?'' Seokjin camdan kafasını uzatarak ilerideki arkadaşlarına seslendi. Arabada beklemek sıkıcı olmaya başlamıştı onlar için. ''Umarım bir köpek değildir çarptığımız şey.''

''Bir hayvana asla zarar vermem.'' dedi Namjoon arkasına dönerek. ''Bunu biliyorsun.''

''Yani, yola bir anda fırlamış olabilir.''

Namjoon hiçbir şey söylemeden arabadan inerek sisin içine doğru yürümeye başlayan Taehyung'un arkasından ilerledi. Arabaya dönmesini söyleyen Seokjin'e umursamamıştı bile.

''Nesi var bunun?'' diye homurdandı Seokjin. ''Mükemmel olmadığını duymak hoşuna mu gitmiyor?''

''Hiçbirimiz mükemmel değiliz.''

Jungkook aralık camı kapattıktan sonra aradan atlayarak şöför koltuğuna oturdu.

''Ne yapıyorsun?''

''Geri dönmeleri uzun sürecek gibi. Dikkatli olmalıyız.''

''O zaman yanlarına gidelim.''

Jungkook gözlerini devirdi. ''Bazen en büyüğümüz olduğundan şüphe duyuyorum.''

''Şuna bakın!'' İkili tartışmaya hazır gözüktüğünden araya girme zorunluluğu duymuştu Jimin. İkili hızlıca işaret ettiği yöne baktığında ise ''Ah,'' demişti. ''Bir şey gördüğümü sandım. Üzgünüm.''

''Küçük velet, şimdiden bizi kandırmaya mı başladın?''

Seokjin yarı alay dolu bir sesle konuştuğunda Jungkook onu durdurdu. ''Hayır, kandırmıyor.''

Üçü de dikkatlice diğerlerinin olduğu yöne bakmaya başladığında Hoseok hızlıca dışarıya atmıştı kendini. Jimin tartışmanın bundan daha iyi olacağını düşünmüştü- sisin içindeki ahtapotumsu kolları fark edene dek. Hayatında ilk kez böyle bir şeye tanık oluyordu. İçi korku ve endişe ile dolmaya başlamıştı.

''Hoseok! Nereye gidiyorsun!''

Hoseok sisi dağıtmaya çalışarak Taehyung'a doğru koştu. Sis dağıldıkça tekrar ortaya çıkıyordu.

''Bu nasıl mümkün olabilir?''

''Hoseok!''

''Taehyung, neredesin?''

Hoseok sorusunun cevabını önüne yuvarlanan beden ile almıştı. Taehyung ona doğru savrulurken neredeyse uçtuğunu hissetmişti.

''Vay canına! Bu harikaydı.''

''Neler oluyor?'' dedi, onun ayağa kalkmasına yardım ederken. Taehyung'un vücudunun bir kısmı grimsi bir renkteydi. Kamufle mi oluyordu, diye düşündü. Yoongi'yi fark etmeseydi gülebilirdi buna.

''Onu koruyor olmalıydınız!''

Sisin arasında Yoongi'nin silüeti göründüğünde ceketinin kolunun yırtıldığını fark etti. 

X-Force - YoonminWhere stories live. Discover now