[14]

3.5K 407 83
                                    


"Şimdi gözlerini kapat ve odaklan."

Yoongi sandalyenin üzerine koyduğu kırmızı elmayı ortaladığında göz ucuyla Jimin'e bakmıştı. Jimin'in güçlerini kullanmayı bilmemesi onun için iyi sayılmazdı çünkü nereden başlayacağından emin olamamıştı Yoongi. Kısa süren bir düşünmeden sonra da odaklanma ile başlamaları gerektiğine karar vermişti işe.

"Bunun iyi bir fikir olacağını sanmıyorum." dedi Taehyung. Seokjin'in onlar için aldığı elmalardan bir tanesini tişörtüne silerek temizlemişti konuşurken. "Ama yine de sen bilirsin." Elmayı temizlediğinden emin olarak arkasına yaslanmış ve metrelerce ilerideki ikiliyi izlemeye koyulmuştu.

"Birine zarar vermek istemiyorum."

Jimin sıkıca kapattığı gözlerini kıpırdatarak sorusunu sorduğunda geriye doğru birkaç adım atmıştı. Yoongi'ye ve talimatlarına güvense de kendisinden istenen şey onu korkutuyordu. Taehyung ve Hoseok'la denediğinde duvarı havaya uçurmuştu. Üstelik onlara da zarar verebilirdi. Aynı şeyi bir kez daha yaşamak istemiyordu Jimin.

Yoongi iç çekerek iki parmağıyla burun kemiğini sıktı. "Sadece odaklan." Çocuğun bunu yapabileceğinden emin değildi ama denemekten başka çareleri yoktu. Kendisinin odaklanmaya ihtiyacı olmamıştı çünkü güçleri onun bir parçasıydı. Birinin zihnini okumak, eşyaları hareket ettirmek ya da metal bir nesneyi bükmek onun için nefes almak kadar kolaydı. Ve var olduğundan beri onunlaydılar.

Jimin Yoongi'nin sesini duyduğunda hızlıca başını salladı. Yoongi yapabileceğini düşünüyorsa yapabilirdi. Hem ona cesaret de vermişti birkaç gün önce. O konuşmalarını hatırlamak Jimin'i rahatlatırken aynı zamanda da yanaklarının tarif edemeyeceği bir şekilde ısınmasına da neden oluyordu.

Taehyung elmasından bir ısırık daha aldığında boğuk çıkan sesiyle ''Güneş doğmadan işinizi halletmeniz gerekiyor.'' demişti. Güneşin doğmasına birkaç saat vardı ve ikili hızlı olmalıydılar. Gün içerisinde dışarıda antrenman yapmaları tehlikeli olabilirdi, Namjoon böyle düşünüyordu. Liderin Yoongi olmasına rağmen kimse Namjoon'un söylediğini reddedecek bir tavır sergilememişlerdi. Liderleri ve içlerinde en güçlüleri Yoongi olsa da en mantıklıları Namjoon'du. Onu dinlememek akıllıca olmazdı.

''Elmanın nerede olduğunu biliyorsun, değil mi?'' Yoongi Jimin'in omzuna hafifçe dokunduktan sonra Taehyung'un yanına doğru ilerlemişti. Toprak zemine rağmen adımları fazlasıyla sessizdi. Ürkütücü, diye düşünmüştü Taehyung.

''Yapman gereken tek şey elmayı hareket ettirmek. Tabi yapabiliyorsan yok edebilir veya havaya uçurabilirsin de.''

Söylediği ile Jimin sesli bir şekilde yutkunurken Taehyung başını sallamakla yetinmişti. Yoongi için kolay gözükse de Jimin için zordu söylenenleri yerine getirmek.

''Sence yapabilecek mi?''

Taehyung yanındaki poşetten aldığı elmayı Yoongi'ye uzatırken göz ucuyla Jimin'e bakmayı sürdürüyordu. Jimin daha önce bir duvarı- yıkılamaz bir duvarı- yıkmıştı. Küçük bir elma çocuk oyuncağı olmalıydı onun için.

Yoongi, ''İnanırsa yapacaktır.'' diye mırıldandı kendi kendine. Arkadaşının onu duyup duymadığını bilmiyordu ama sorun değildi.

''Üçe kadar sayacağım, tamam mı?''

Jimin'e doğru, sert ve yüksek bir seste bağırdığında elindeki elmayı ceketinin koluna silerek temizlemeye çalışıyordu. Çocuğu dikkatlice izlemeye ihtiyacı yoktu. Bir şey yapacak olursa görürdü zaten. Birkaç dakika içinde turuncu saçlı çocuktan ses gelmediğinde derin bir iç çekmişti.

X-Force - YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin