TRİP !

13.3K 293 22
                                    

Sanırım arasın teyzesi gelmişti. Bana sesleniyordu. Oda anlayınca oflayarak üstümde sınav pozisyonunu aldı. 32 diş sırıtarak boyunun kısa olmasından yararlanarak koluyla bacaklarının arasından kayarak yandan çıktım. Ben çıkınca kendini kenara attı. Bende hızla dolaba ilerleyip kıyafet seçtim.
BBanyoya girip ekimi yüzümü yıkayıp üstüme değişmeye başladım.

Adidas bir tişört ve beyaz dizleri yırtık dar paça pantolon giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Adidas bir tişört ve beyaz dizleri yırtık dar paça pantolon giydim. Beyaz adidas ayakkabılarımı da giyip tişörtün önüne düğüm attım. Saçlarımı tarayıp elleriyle dalga verdim. Banyodan çıktığımda Arasın uyuduğunu gördüm omuzlarımı silktim. Sonra koşarak aşağı indim. Salondan gelen seslerle oraya doğru ilerledim. İçeri baktığımda canın teyzesiyle oynadığını gördüm. Sevda teyze beni görünce kocaman gülümsedi. Bende gülümsemesine karşılık verdim. Canı kaldırıp elinden tuttu. "Hadi kızım kahvaltıya geçelim.. Geçelimde Aras nerde?" dedi.

Bende gülümseyip" akşam uykusunu alamamış sanırım uyuyo. " dedim. Sevda teyze gülümseyip" ben bi bakayım " dedi. İlk kafamı olumlu anlamda salladım. Sonra aklıma gelen gerçekle hızla bağırdım ve önüne geçtim." olmaz.. Yani ben çağırırım. Siz yorulmayın.. Hem zaten telefonumu unutmuşum. Onuda alırım. " dedim. Sevda teyze bana şüpheyle bakıp" iyi madem sen çağır" dedi. Bende gülümseyip hızla yukarı çıktım. Aras benim odamdaydı. Ve bunu sevda teyze görseydi yanlış anlayabilirdi. İsteksizce odaya girip Arasa baktım. Yüzüstü uzanmış uyuyordu. Oflayıp yanına yaklaştım. Omzundan dürtüp uyandırmaya çalıştım arada da sesleniyorum. Bana arkasını dönünce sinsice sırıtıp yatağa çıktım. Oturup ayaklarımla yere ittim. Tabi o korkuyla kendini yere attı. Yoksa kıpırdatamazdım. Ben kahkahayı koyunca oda şaşkınca bana baktı. Sonra sinirle "EFLİN!" diye kükredi.

Gülmem anında silindi korkuyla ona baktım ayağa kalkınca " banane hakettin, kalksaydın" diye kendimi savundum. Sonra bana doğru adım atınca koşarak aşağı inmeye başladım. Bi yandanda çığlık atıyodum. Sevda teyzenin arkasına saklandım. Arasta arkamdan geliyordu. Biz masanın etrafında koştururken sevda teyzenin Arası ensesinden yakalamasıyla koşturma durdu. "Napıyosunuz siz bakım?" kızınca ben masumum der gibi ellerimi kaldırdım." valla uyanmayınca birazcık yere yuvarlamış olabilirim" diyip Şirince sırıttım. Sevda teyze gülümseyip arası süzdü. Aras öylece duruyordu." senin bu halin ne aras" dedi. Hakketen baya dağılmış gözüküyodu. Arasta üstüne bakıp teyzesinin elinden kurtuldu. Bana son bi bakış atıp" ben üzerini değişiyimde geliyim" dedi. Bende masaya oturup canı öptüm. Can bizimle hiç ilgilenmemiş yemeğini yemeye çalışıyodu. Ona gülüp bende başladım. Bir süre sonra Aras gelip karşıma kuruldu. Gözleri üstümde olunca bişey yiyemiyodum. Sevda teyzenin öksürmesiyle ona döndük. Arasa bakıp " hadi oğlum yesene" dedi. Aras bana kötü bi bakış atıp tabağına biletler almaya başladı. Bende yemeğine geri döndüm. Zeytini ağzıma atarken bacağıma değen şeyle yerinden sıçradım. Kafamı kaldırıp Arasa baktığımda sırıtıyodu. Ayağıyla bacaklarını okşuyodu. Sevda teyzeye dönünce bana kaşlarını çatmış baktığını gördüm. Ona gülümseyip" telefon titredide bişey yok" dedim. Gülümseyip önüne geri döndü. Arasa tekrar baktığımda sırıtmaya devam ettiğini gördüm. Ayağımla bacağına tekmeği geçirince nefesi içinde kaldı sanırım yanlış yere geldi. Değişik bi ses çılarınca sevda teyze ona baktı. Sırıtma sırası bendeydi. Aras sevda teyzeye bakıp yok bişey der gibi elini salladı. Sevda teyze kaşları çatık şüpheyle baktı. Sonra cana döndü. Aras bana bakıp sırıttıpımı görünce sonra görüşücez bakışı attı. Bende ona dil çıkardım. Ama gözleri orda takılı kaldı. Oflayıp yemeğine devam ettim.

Yemek faslı bitmişti. Şimdi canın kreşe gitmesi gerekiyordu. Bu hafta Aras yazdırmıştı. Onu servisine bindirip eve geri girdim. Yanıma maaşımın olduğu kartı alıp, çantama attım. Sevda teyzeye haber verip evden çıktım. Biraz gezsem iyi olur.

Bazı yerlere girdim falan derken kendimi yetimhanenin önünde buldum. Arkadaşlarını çok özlemiştim. Onlarıda bi göriyim öyle gidiyim bari. İçeri girdiğim an etrafını bizim kızlar çevirdi. Sırayla hepsine sarıldım. Sonra biraz zaman geçirip çıktım. Acaba Arasın şirketi nerde. Merak ettim belki canım sıkılımca oraya giderim. Telefonumu çıkarıp arası aradım. Bi süre sonra sesi duyuldu.

"Efendim." niye bu kadar sert konuşuyoduki. Kaşlarımı çatıp" napıyosun." dedim. "Bunun içinmi aradın beni" deyince şaşkınlıkla ağzım aralandı. "Bu ne demek şimdi" diye tıslayınca." Ben seni sonra ararım" dedi ve kapattı. Bildiğin yüzüme kapattı. Sinirle soludum. Elimi saçlarımdan geçirip geriye attım. Nereye gittiğini bilmeden yürümeye başladım.

Bi süre sonra ıssız bi sokağa gelmiştim. Nasıl geldim ya ben buraya. Oflayıp poflarken. Kenarda bi grup gencin oturduğunu gördüm. Hem gülüşüyolar hem de sigaralarını içiyolardı. en başta oturan ve sohbete dahil olmayan çocuk dikkatimi çekmişti. Sadece önüne bakıyodu. Gözleimiz çakışınca Korkuyla önüme dönüp adımlarımı hızlandırdim.

Elime telefonumu alıp merti aradım. Açınca birazda olsun rahatladım. Şuan hepsinin dikkatini çekmiştim ve direk bana bakıyolardı. Yada süzüyolardımı deseydim. Mert "efendim güzelim" deyince yüzümde aptal bi gülümseme oldu. "Abim.." deyince karşıdan gülme sesi geldi. Kaşlarımı çatıp" ne niye güldün" diye trip attım. Mert" bişiy yok güzelim. Genelde bişey isteyince böyle sealenirsinde ondan .." dedi. " yaa öyle mi Mert Doğan.." diye tıslayınca bu sefer kahkaha attı. Bende hem kaşlarımı çatmış hem de gülümsüyodum. Çocukları geçmiştim. Allahtan bişey demediler. " kızma prenses, şaka yaptım. Söyle bakalım noldu. " diyince sırıttım. " hiiiiç.. Öylesine aradım canım sıkıldı boş boş dolanıyorum etrafta. Ve sanırım kayboldum. Sen nerdesin?"dedim. " Ne EFLİN ne kaybolması. Nerde olduğunu tarif et gelip alıyım seni." diye telaşa kapılınca gözlerim doldu. Benimde sahiplenen benim için endişelenen varmış demekki. " merak etme abi sen bana nerde olduğunu söyle" dedim. "Şirketteyim ben" deyince bahane ayağıma geldi. Zaten bi görmek istiyordum orayı." tamam sen bana konum at ben oraya geliyorum. Eğer işin çabuk biterse yemeğe de gidebiliriz." dedim ve o görmesede Şirince gülümsedim. " tamam ben konum atıyorum hemen buraya geliyorsun çabuk" deyip kapattı. Bu hareketine göz devirdim. İyi bi tribi hak ediyordu.

Bi süre sonra gelen konumla fazlada uzak olmadığını anladım. Yani yürüyerek gide bilirdim. bi anda kolumdan çekilmemle neye uğradığımı şaşırdım. Ama bu o gruptaki çocuktu. Gözlerimiz çakışan. Korkuyla geri adım atmaya çalıştım. ama kolumdan tutaneli öyle sabittiki kıpırdatamıyodum bile.

Sinirle elimi elinden kurtarmaya çalıştım " napıyosun sen be bırak kolumu. " diye bağırınca, çocuk daha çok sıkmaya başladı kolumu. "sesini kes ve yürü yoksa aç kurtlara yem mi olmak istiyosun "diye tısladı. Benden ses çıkmayınca önüne döndü ve yürümeye başladı. Beni caddeye çıkarıp "burdan sonrasını kendin halledebilirsin diye umuyorum " diyince "aman senden insanlık bekleyende kabahat saol bundan sonrasını ben halledebilirim. " diyip kolumu elinden kurtardım. sonrasında bi taksi durdurup bindim. Tabi son bi bakış attım çocuğa.

şirkete varınca yanımda para olmadığından merti çağırdım. o parayı öderken ben şirketi süzüyodum. Bakalım nasıl bi yermiş bu şirket.

ARKADAŞLAR YENİ Bİ KİTAP YAZMAYA KARAR VERDİM BU KİTAPTA BİŞEY GELMİYO AKLIMA YAA ÖPÜLDÜNÜZ

BAKICI' MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin