🌼Benim Kalbim Temiz🌼

57 25 5
                                    

Kalbim temiz olduğu için mi rabbinin emrettiklerini yapmıyorsun!

“Şüphesiz ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.”

Ankebut süresi, 45

Yüce rabbimiz bize namaz kılmayı emrediyor…

Maalesef namazı İslamiyet’in şartı değil de, hafta da bir yapılan bir ibadet olarak algıladık…

 Ve maalesef namazım,  dinin direği olduğunu unuttuk…

Bir bina düşünün, içi ne kadar süslü olursa olsun, malzemeleri ne kadar sağlam olursa olsun temelindeki direkler olmadıkça ayakta duramaz… Aynen amellerimiz de öyle amelleriniz ne kadar süslü, olursa olsun namaz olmadan ayakta durması zamanla zorlaşacaktır…

Unutmuşuz… Sizin kalbiniz temizdi değil mi?

Güzel kardeşim, istediğin kadar kalbini temiz tut, o temiz kalbin sana sonsuz hayatını kazandıramayacaktır… Peygamber efendimiz topukları şişene kadar namaz kılardı, Sen ( haşa ) Peygamber efendimiz’den ( sallallahu aleyhi ve sellem ) daha temiz bir kalbin mi var ki, namaz kılmıyorsun…

Güzel kardeşim, Kur’an-ı Kerim’de ( haşa ) kendinizi hazır hissettiğinizde namaza başlayın demiyor…
Buluğ çağına girer girmez namaz kılın diye yetmiş den fazla ayette emrediyor… ve sen hala bütün dünyalık işlere hazırken,  namaza hazır değilim diyorsun… Söyler misin güzel kardeşim…

Seni namazdan alıkoyan şey nedir…

Yoksa senin vaktin mi yok…!

Güzel insan diyor ki;

Ben namaz kılmıyorum, Tesettürüm yok,

Haram ve helale dikkat edemiyorum,

Ama kalbim gerçekten temiz, ( şeytanın vesvesesi ) Güzel kardeşim,  kendini şeytanın vesveseleri ile kandırma.

Allah aşkına, hakkıyla namaz kılmadan, hakkıyla tesettürü sağlamadan, hakkıyla helal  haram ayrımı yapmadan, kalbinin temizliği seni Allah’a karşı seni Salih kul yapmaz.

Niye anlamıyorsun da namaz kılmamak için, tesettür sağlamamak için ve asıl önemlisi haramlardan kaçmamak için kendini zorluyorsun. Yoksa dünyaya gelme amacını bilmiyor musun? İsterseniz hatırlatalım!

” ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım”

Zâriyât-56

Güzel kardeşlerim, ayet ortada neden direniyorsunuz, Allah’ın emirlerini yerine getirmemek için…
Bu yolun sonunun seni olumsuzluğa götüreceğini belki de cehennem gibi bir zalimin eline düşeceği korkusu seni korkutmuyor mu? Bu kadar mı cesaretlisin… Yapma güzel kardeşim bu kadar kendine eziyet etme, Bedeninin gıdası olan namazı küçük görme ” kalbim temiz ” gibi bir takım ve sana zarar veren bahanelerin arkasına saklanma…

“Birtakım insanlar ki, ne ticaret ne de alış veriş onları Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoymaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.”

(Nur.37)

Ebû hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk ameli onun namazıdır. Eğer namazı düzgün olursa, işi iyi gider ve kazançlı çıkar. Namazı düzgün olmazsa, kaybeder ve zararlı çıkar. Şayet farzlarından bir şey noksan çıkarsa, azîz ve celîl olan rabb’i:

– Kulumun nâfile namazları var mı, bakınız? Der. Farzların eksiği nafilelerle tamamlanır. Sonra diğer amellerinden de bu şekilde hesaba çekilir.” (Tirmizî,)

Bu hadis-i şerif bizleri özellikle namaz kılmayan güzel kardeşlerimizi korkutması gerek değil mi?
Kalbim temiz diyerek namaz kılmayan, tesettüre girmeyen kardeşlerimize bir örnekle konuyu anlamalarını sağlayalım

Şöyle düşünelim,

Önümüzde bizim en çok sevdiğimiz bir yemek var,
Tabi ki de yanında çatal – kaşık hazır

Doğal olarak biz o yemeğin lezzetini almak ve karnımızı doyurmak istiyoruz.
Peki, güzel insanlar sadece kalbimizin temizliğini gerekçe kullanarak, yemeğin lezzetini alıp karnımızı doyurmaya çalışalım…
Sonuç maalesef hüsran biz, hani karnımızı o çok sevdiğimiz yemek ile doyuracaktık…
Sonuçta aç kaldık… Bu işte terslik var… Oysa benim kalbim temizdi…
Anlatmak istediğimiz kalbimizin temiz olması dinimizin feyzini bize kazandırmaz…
Ruhumuzun gıdasını vermemiz lazım, namaz ile…
Ruhumuzun sadakasını vermemiz lazım, tesettür ile ( bay – bayan )
Ama maalesef ruhun gıdası “müzik“ olmuş çağdaşlığın simgesi olarak…
Oysa efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem ) diyor ki;

“Ümmetimden öyle kavimler gelecek ki, bunlar zinayı, ipek giymeyi, içki içmeyi, çalgı çalıp eğlenmeyi helal ve mübah sayacaklar

Lütfen kendimize gelelim…

Ama dikkat edelim ki  özellikle namaz kılan ve tesettüre giyen kardeşlerim…  Kendinizi aldatmayın.. Dememizde ki maksat namazımızı, tesettürümüzü ve yapabildiğimiz diğer ibadetlerimizi sadece Allah rızası için yapabilmek yani riyakarlık karıştırmamak gerekir. Allah’a aldatılmaz siz aldanırsınız kendinizi ateşe sürüklemiş olursunuz. 

Mahşer gününde yüce Rabbimiz bize kimin rızası için ibadet yapmış isen ondan ecrini bekle diyecektir, bunu göze alabilecek misin?
Yani, namazını ve tesettürünü; ( birisine yaranmak için değil tamamen Allah için )Özellikle tesettür giyen kardeşlerim…
Önce vicdanınıza sorun ben bu tesettürümü Allah rızası için mi ( doğrusu ) Yoksa birileri bana Müslüman kız desin diye mi ya da birilerin dikkatini çekmek için mi giyiniyorum? Bacılarımız tesettüre girmeden önce şu hadis-i şerifi iyice anlamaları gerekiyor…

“Ümmetimin son dönemlerinde giyimli fakat çıplak bir takım kadınlar olacak, bunların başlarının üstü deve hörgücü gibi bulunacaktır. Bunları lanetleyin, çünkü onlar lanetlenmişlerdir.”

Başka bir rivayette; “onlar cennete giremez ve cennetin kokusunu bile bulamazlar” ilavesi vardır. (Müslim, libas, 125, cennet, 52; Ahmet b. Hanbel, ıı, 223, 356, 440)

Değerli bacılarım dikkat edelim bir âlime ya da en önemlisi Kur’an’a başvurmadan Allah’ın bu emrini yerine getirmeyelim. İşte günümüzün en büyük problemi bu… 

Bütün gereksiz işlere vaktimiz var, vakti verene vaktimiz yok…
Saygılarımla…

Emrah yılmaz –  (cennet diyarı)

İLA YEVMİL KIYAME Where stories live. Discover now