Giriş

479K 7.8K 2.1K
                                    

Multimedyada hikayenin fragmanı var, izlemeniz önerilir :)

Oturduğum yerde tekrarlıyordum:

Benim adım Christopher, ben bir su insanıyım. Bunu gözlerimdeki mavi lekelerden ve saç rengimden de anlayabilirsiniz. Annemin adı Elenor, babamın adı Felix. Bir kız kardeşim vardı ama nadir görülen bir hastalık nedeniyle öldü. 

Oturduğum her dakika radyasyon geçirmez devasa sığınak daha da küçülüyor, üzerime geliyordu. Firex (Ateş ülkesi) ile olan savaştan bu yana iki yıl geçmişti. Artık silah veya bomba sesleri gelmiyordu, yine de çıkmaya korkuyorduk. Savaşın sonlarında olmalıydık, hafif puslu ama iyi durumda olan televizyondan başkanın duyurularını dinliyorduk:

'' Sayın Aquarium vatandaşları, sıcak savaş sona ermiştir. Firex ile aramızda barış antlaşması imzalanacaktır. Şu an şehir sığınaklarında bulunan herkese söylemek isterim ki, dışarı çıkabilirsiniz. Savaş sırasında herhangi bir biyolojik silah kullanılmadı, radyasyon önleyici kıyafetlerinizi almanıza gerek yoktur. Ve şunu da bilmenizi isteriz ki aldığımız büyük orandaki hasara rağmen biz kazandık. ''

Kafamı hafif bir şekilde aileme çeviriyorum, yatakta doğrulmuş gülümsüyorlar. Kardeşim bir buçuk yıl önce öldüğünden beri onları bu kadar mutlu görmemiştim. Ellerimi onlara uzatıyorum ve heyecanla bağırıyorum:

'' Hadi çıkalım bu lanet olası yerden! ''

Annem ve babam ışıldayan gözlerle beni süzüyorlar ve konuşuyorlar:

'' Hem de hemen! ''

Annem mutfağa yöneliyor ve bize ayrılan lüks ve teknoljik dairenin anahtarını ( elektronik bir kart ) alıyor. Her ne kadar savaş içerisinde olsak da hükümet akıl sağlımız ve yaşam koşullarımızı korumamız amacıyla vatandaşlarına lüks daireler sağlamıştı. Zaten yüz ölçüm ve nüfus olarak en küçük ülke bizdik, Aquarium' da sadece sekiz milyon insan yaşıyordu. Her şehirde bizimki gibi sığınaklar vardı ve her evden ulaşabilmeniz mümkündü, bu nedenle savaşta birkaç yüz kişi dışında can kaybı yaşanmamıştı. 

Düşüncelerimi savaştan uzaklaştırdıktan sonra babamın kartı bilgisayara tarattığını ve kapının ses çıkarmadan açıldığını görüyorum. Evimize hoşçakal dedikten sonra uzun koridor boyunca yürüyoruz. Yol boyunca soldaki ve sağdaki dairelerin kapılarını, aylık yemek stoğumuzu aldığımız bilgisayarı, devasa tarım alanına açılan kilitli kapıyı geçiyoruz. En sonunda önümüze üzerinde çıkış yazan bir tabela çıkıyor; tabelanın arkasında ise heyecanlı bir kalabalığın çıkışa doğru sıralı bir şekilde yürüdüklerini görebiliyorum.

ELEMENTWhere stories live. Discover now