-13-

304 19 10
                                    


Charlie'nin ağzından:
Telefonumun titremesiyle koltukta doğruldum ve televizyonu kapattım. Victoria mesaj atmıştı.
Victoria: Charles gelmen gerek gerçekten kötüyüm *Konum*
Mesaja cevap bile vermeden evden çıktım. Kafamdaki sorular asla susmayacakmış gibi çınlamaya devam ediyordu.
Ya Tyler ona bir şey yaptıysa? Ya Victoria da diğerleri gibi olursa?
Victoria'nın evine ulaşınca kapıya sertçe vurdum. Beni bekliyormuşçasına kapı hemen açıldı.
Ağlıyordu. İçi sökülürcesine ağlıyodu.
O anda kalbimde tarifsiz bir acı hissettim. Onu böyle görmek kalbimi acıtıyordu.
Yüzünü ellerimin arasına alıp konuştum. "Ne oldu sana? Tyler bir şey yapmadı, değil mi?"
Koltuğa oturup yüzünü ovuşturdu. Ben de gidip yanına oturdum
"Victoria, neler oluyor?"
Hıçkırıklarının arasında konuşmaya çalıştı. "Tyler bana..."
Önüne geçip dizlerimin üstüne çöktüm. "Ne yaptı Tyler sana?" İstemsizce sesim yüksek çıkmıştı.
Biraz daha sakinleşince cevap verdi. "Sakin ol. Bir şey yapamadı ama az kalsın yapıyordu."
"Ne yapıyordu sana?" Boğazımda oluşan düğümden sesim güçsüz çıkmıştı.
"Charles, Tyler bana sarkıntılık etti."
"Ne?" Ayağa kalktım ve salonda ileri geri yürümeye başladım.
"Nasıl, ne zaman Victoria?"
"Az önce. Eve getirip mesajlarını okuyacaktım ya hani, işte o zaman uyuması için battaniye isteyip istemediğini sordum o da 'Zaten battaniyeye ihtiyacımız yok ki.' deyip üstüme doğru yürüdü. Evden zorla çıkardım ve anında sana mesaj attım zaten."
Tekrar yanına oturup sarıldım. "Sakin ol, tamam mı?Ama burada daha fazla kalamazsın."
"Charles, sende kalabilir miyim cidden?"
"Zaten öyle yapacaksın ya. Gel bavulunu hazırlayalım artık." Elinden tutup onu kaldırdım.
"Ben hazırlarım, sen arabaya geç, 10 dakikaya gelirim." "Peki sen bilirsin."
Victoria yukarı çıkarken ben de evden çıkıp siyah Aston Martin'e ilerledim.
Direksiyona sertçe vurup bağırdım. "O Tyler'ın a*ına koyacağım!"
Derdi ne bu çocuğun?
Yüzümü ellerimin arasına alıp düşüncelerimle boğuştuğum sırada camın tıklatılmasıyla o tarafa döndüm. Victoria gözleriyle arka tarafı gösterince bagajı açtım. Tanrı'ya şükür, artık ağlamıyordu. Artık canım yanmıyordu.
(İnsan bir kalkar kızın yanına gider yardım eder mk ne hayvansın lan sen bu arada bunu ben dedim kitap değil yani xkfkd)
Bavulunu yerleştirip ön koltuğun kapısını açtı ve oturdu. Bense ona bakıyordum.
Bana döndü. "Ne oldu?" Üstüne bakındı. "Bir şey falan mı dökmüşüm?"
Nefes vererek güldüm. "Hayır bir şey yok. Sadece sana bakıyorum ve Tyler'a neler yapacağım hakkında ilham arıyorum."
"Charles ona bir şey yapmayacaksın."
"Vic, bana Charlie de. Ayrıca bir şey yapmayacak mıyım?" Sahte bir kahkaha attım. "Sevdiğim kıza sarkıntılık eden herife hiçbir şey yapmayacak mıyım?"
Başını öne eğdi. "Sevdiğim adamdan bunu duymak güzel."
Başımı ona çevirdim "Ha?" Sonrasında dediğim şeyin farkına vardım. Yüzümü ellerime gömüp boğuk bir sesle konuştum. "Lanet olsun."
Saçlarıyla oynarken güldü. "Ne? Ben de söyledim işte." "Bir dakika, ne?"
"Evet ben de seni seviyorum işte hadi eve gidelim."
"Dur önce bir, hanımefendi, benimle çıkar mısınız?" Elimi ona doğru uzattım
Elini elimin içine yerleştirip başını eğdi ve cevap verdi. "Charlie olmaz. Daha seni tanımıyorum bile. Sen de aynı şekilde beni.
"Ama seviyordun hani?"
"Sevmek ayrı sevgili olmak ayrı. O sorumluluğu almak için hazır değiliz bence."
Düşündüm de, belki de haklıydı. Sonuçta başına gelenler yanlış insana güvendiği için gelmişti.
"Evet Victoria haklısın. Bunu sormadığımı farzet olur mu?"
"Tamam ama kırılmadın değil mi?"
"Hayır, hayır cidden düşündüm de gerçekten haklısın."
"Anlayışın için teşekkürler." Güldü.
"Önemli değil." Ben de güldüm.
Arabayı garaja soktum. Arabadan inip bavulu aldım ve yürümeye başladık.
"Charlie burası senin mi?"

"Evet, niye ki?"
"Yani ne bileyim, fazla pahalı sanırım."
"Kazanıyorum işte bir şeyler."
Gözlerini devirdi. "Ben de garsonluk yapıp kendi harçlığımı çıkarırım artık."
Boşta olan kolumu omzuna attım. "Olmaz." "Ha parasız gezeyim o zaman."
Güldüm. "Hayır parasız gezme tabii ki. Ama çalışmana gerek yok, ben sana para vereceğim zaten."
"Sağ ol, ama cidden gerek yok. Ben kendi başımın çaresine bakarım."
Sahte bir ciddiyetle konuştum. "Victoria, evimden kovarım."
Güldü. "Tamam şimdilik susuyorum."
"Efendim?"
Elini ağzının iki yanına değdirdi. "Sustum."
"Aferin."

Kolumu Victoria'nın omzundan çekip kapıyı açtım.
"Ne istersen yapabilirsin, teknik olarak burası artık senin de evin."
"Sanırım öyle." "Evet aynen öyle."
Salona ilerleyip koltuğa kendimi attım. "Gelsene, çekinmene gerek yok. Rahat ol."
Gelip yavaşça yanıma oturdu ve ürkekçe koltuğun sırtına dayadığım kolumun altına girdi. Kendini rahat hissetnesi için kolumla onu kavradım.
"Victoria, Tyler hayatımızdan çıktığında her şey mükemmel olacak, inan bana."
"İnanıyorum zaten. Her şey mükemmel olacak."
################
Ya siz napıyosunuz bi bakıyım dedim 30 oy olmuş fazla tatlısınız ama <3<3
Charlie'nin ağzından yazmak hojmuş medyaya sevimlilik abidesini koydum aşk yaşıyom fotoyla kddkkdkd
Bb ♡♡

Haunted Boy (Charlie Puth FanFic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin