-16-

253 20 3
                                    


Siz fazla mükemmelsnz. Neredeyse aynı zamanlarda hem 1k hem de 100 oyu geçtk ve hepsi sizin sayenizde Sizi çok seviyorum öylesine başladığım kitaba bile ilginizi eksik etmediniz beni desteklediniz İyiki varsınız. <3
**********************
Normalde pek uyumam, çünkü uyuduğum zaman rüyamda Amy' görüp ter içinde uyanırım. Geçecek mi blmyorum. Fakat tam uykuya teslim olmak üzereyken Victoria'nın telefonundan br ışık odaya yayıldı. Carol Vctora'ya mesaj atmıştı. Mesajı açmadan bildirim panelinden okumaya başladım.
Carol: Victoria duyduğuma göre Tyler sana cidden kötü davranmış. Onun adına ben özür dilerim Tyler'la olan bağlantını başlamadan kesersen sanırım hepmz için daha iyi olur. Gösterdiğim gözlere gelnce, Charlie zaten tanışmışsınız. Tehlkeliolan o değil, Vc. Tehlikeli olan Tyler. Tanışmamışız gibi hayatına devam et güzelim. Ev araba hepsi senin olsun. Umarım toparlanmanda Charle sana yardım eder. Ki edecektir, iyi bir çocuktur. Kendine iyi bak. Eğer bir ihtiyacın olursa, ben hep bir alo uzağındayım.
(Aym önle van kal evey al bi der tu seyv dı dey okey sustum.)

Yavaşça telefonu yerine bırakıp hala göğsümün üstünde yatan Victora'nın başını yavaşça yastığa yerleştirdim. Üstüme bir kapşonlu geçirip odamdaki terasa çıktım.
Tam sigara yakıp içmelik bir an, değil mi? Ama sigara kullanıyorum, klişey bozduğum için üzgünüm.
Eller balkonun demirlerine dayayıp yeni doğan güneş izlemeye ve düşünmeye başladım. Bende bir sorun mu var? Niye aşık olduğum kızlar hep Tyler ile ortak? Peki ya o? Ya hepsi onun oyunuysa? Hoşlandığım kızları belirleyip onlara asılmak falan?
Kendi kendime kuruntu yaparken kapının sürgüsünün yavaşça açıldığını duydum ve arkamı döndüm.
"Victoria uyusana. Saat daha altı."
"Yok uyumayacağım. İçimde bir huzursuzluk var."
"Gel yanıma." Elimle yanımdaki boş koltuğu gösterdim. "Ne oldu, neyin var senin?"
İkimiz de oturduk. "Bir şeyim yok. Ama içinde kötü bir his var. Sanki biri gelip 'huzurumuzu' bozacak ginş."
"Mümkün değil. Victoria, bundan sonra senin huzurunu sağlamak benim görevim, anladın mı? Bir daha da bu konuda endişe duymana gerek yok."

Elmi koltuğun kolundaki elnin üzerine yerleştirdim ve güven verci bir surat ifadesi takındım. "Korkmana hiç gerek yok."
Başını omzuma yasladı. "İyiki varsın." "Sen de iyiki varsın. Sen seviyorum." "Ben de seni." Güldü.
"Ne oldu?"
"Bu da bizim aramızda bir şey olsun mu? Çıkmadığımız halde birbirmizi sevdiğimizi söylemek?"
Fikrine ben de güldüm. "Olur. Yıllar sonra bile birbizi hatırlarız belki böylece."
"Belki de. Ama iknci bir şık daha var." Başını bana çevrdi
"Neymiş?"
Doğrulup bana doğru döndü. "Bilmem, belki de çocuklarımıza anlatırız."
Güldüm. "Bu şık daha güzelmş. Ama kabul et, sen de istiyorsun."

"Yalan değil, istiyorum. Ama o güveni hissetmeyi de istiyorum Charlie Zaten hissettiğim an, inan bana teklifini kabul edeceğim. Söz veriyorum. "
Güldüm ve aklıma gelen şeyle Victoria'ya döndüm. "Telefonuna baktın mı?"
Cebindden altın rengi iPhone'unu çıkarırken konuştu. "Yo, niye ki?"
"Az önce br mesaj geldi de."
"Okudun mu?" Yüzüme sorarcasına baktı. "Hayır, neden okuyayım ki?"
"Blimem."
Kaşlarını çatıp mesajı okumayı bitirdiğinde sordum. "Kim yazmış bu saatte?"
"Carol. Özür dliliyor."
Başımı salladım. "Aferin." "Ha? Özür dilediği için mi?" "Hayır, sana aferin." "Charlie ne diyorsun?"

Ona döndüm. "Yalan söylemiyorsun. Bir arkadaş yazmış deyip geçiştirebilirdin."
"Niye yalan söyleyeyim ki ? Zaten her şeyi biliyorsun."
"Aslına bakarsan hiçbir şey bilmmiyorum senin hakkında."
"Haklısın, bilmiyorsun."
"Eğer sen zorlamayacaksa, anlatmak ister misin?"
"Zorlayacak, ama sanırım anlatmalıyım." Buraya gelmeden önceki yaşamını, ailesin ve geliş sebebini öğrenmem derin bir nefes almama sebep oldu.
Rahat bir hayat geçirmiştim. Ailem her zaman yanımdaydı. Onlara çok bağlıydım. Kardeşlerimle de aram hep iyi olmuştu. Ama görünen o ki Vctora'nın durumu benimle aynı değildi
"Senin için üzgünüm."
"Üzülmene gerek yok. Hiçbir zaman aileme bağlı değildim öyle, ama yine de onların olmaması gerçekten insanın canını yakıyor."
Dişler sıkıp gözlermi kırpıştırdım.

"Charlie, iyi misin?"
"Evet, iyiyim Biraz duygusalım sadece. Üzgünüm." Tam ayağa kalkarken ben tuttu.
"Dur br dakika, hani mesajı okumamıştın?"
Güldüm ve kaşlarımı iki kere kaldırdım. "Sen denedim bebeğim." Ayağa kalkıp Victoria'nın da kalkmasını bekledim ve eve girip aşağı kata inmeye başladık.
"Hanfendi ne yemek sterler?"
"Hiçbirr şey. Beyfendi karar versin."
"Sen kahvaltı etmiyor musun?"
"Hayır, genel olarak hiç yemek yemiyorum aslında. Sadece abur cubur falan."
"Belli haline bak, üflesem uçarsın." Güldüm.
Yanıma gelip sırtını tezgaha dayadı. Tam konuşacaktı k önüne geçip onu susturdum.
"Şşşş..."
Onu sıkıştırıp nefeslerni hissedinceye kadar ona yaklaştım. Elimide olandan daha fazla sonsuzluk istiyorum.

İkmizin de nefesler hızlanmıştı.
"Victoria sadece gözlerime bak, Görüyorsun değil mi? Ben kendimi uzun zamandır böyle hissetmemiştim. Çok aşığım sana. Bunları söylememem gerekiyor, biliyorum, ama tutamıyorum kendimi."
Başımı öne, onun boynuna doğru eğdiğimde Victoria'nın enseme dokunmasıyla ürperip başımı tekrar kaldırdım.
Kollarını boynuma sardı. "Kendini tutmak zorunda olduğunu kim söyledi? Ben de sana çok aşığım. Lisede bir iki hoşlantım dışında da hayatımda kimse olmadı. Ama kalp, sanırım kimin için atacağına o karar veiryor, elinde olan bir şey değil. İki gündür vücudumun içndeki sıcaklığın sebebiyet de sensindir belki."
Tanrı'm, sanırım durmayacağım.
Ellerim Victoria'nın beline yerleştirdim. Yeternce yakın olmamıza rağmen ona doğru küçük bir adım daha atıp dudaklarımı onunkilerle birleştirdim.
Bu anın tarf tek bir şey olabilir; Bir meleğe sahip olsanız ne hissersiniz? Eğer bunu cevaplarsanız yaşadığım huzuru anlayabilirsiniz sanırım.

Nefeslermiz kesildiğinde birbirmizden ayrıldık.
"Belki sorumu şimdi cevaplarsın?" Sorarcasına dudakları kızarmış olan Victoria'ya baktım.
"Zaman bebeğim, birazcık zaman. Fazla kalmadı."
Tezgahla aramdan çıkıp masaya ilerledi "Ee, ne yiyoruz?"
"Ben seni yiyeceğm. Şu tipe bak."
"Salaksın." Gülerek kafama bulduğu bir gazeteyi fırlattı.
"Ah, acıdı ya!" Ben de güldüm. "Acıdı mı cidden?" Yanıma geldi.
"Yoo, acımadı. Benim için üzül sonra da ben öp diye yaptım."
Gülerek mırıldandı. "Gerşzekalı."
Yanağımı ona doğru uzatınca ufak bir öpücük kondurdu. Sonra aynısını o bana yaptı. Bense onun aksine sulu ve iğrenç bir şekilde yanağını öptüm.
"Ya Charlie hayatımda gördüğüm en pislik insansın!"

"Biliyorum." Pis pis güldüm.
Gelip kolumun altına girdi. "Barınağa gidecek miyiz?"
"Aa, ben onu unutmuştum. Hadi bir şeyler ye de çıkalım. Saat 10'a gelmiş."
"Ben bir şey yemeyeceğim. Hazırlanalım istersen." "Oha. Biz hazırlanalım, öyle mi?"
Gözlerni devirdi. "Her şey nasıl oraya bağlıyorsun ya?"
"Sana psikolojik baskı yapıyorum."
"İşe de yarıyor gibi sanki"
"Yemin et HadçıkalımneolurVicseniçokseviyorum
Güldü. "Heyecanlanma hemen. Ama belki de aşk budur. Birbirmizi tanımadan ilk günden bu kadar sevmemiz."
"Bu bir tür 'evet' mi, bana mı öyle geldi?"
"Sana öyle geldi."
"Tamam, daraltmayacağım."

"Teşekkür eder-"
Kapının sertçe çalınmasıyla Victoria sustu.
"Bekle, geliyorum." Gözlerimle ona salona geçmesini işaret ettim.
Kapıyı açtığımda karşımdaki yüzü tanımam zor olmadı.
"Tyler ne istyorsun yne?"
"Kızı ver."
"Neden?"
"Sence?" Gözlern devrdi
Kapıyı arkamdan kapatıp Tyler'ın üzerine yürümeye başladım.
"Sen yine niye geldin, ha? Benden başka uğraşacak adam mı bulamadın?"
"Ben olmasam Vic'i tanımayacaktın. Onu ben getirdim buraya."
"Ailesini de sen öldürttün, değil mi?"

İğrenç br şeklde güldü. "Tabiki Bana sığınması gerek. Sana değil."
"Kıza tecavüz ediyormuşsun az daha. Hala sana güvenebilceğini nasıl düşünüyorsun?"
"Onu kendimin yapacağım Otto. Sen de göreceksin."
"Bok yaparsın." Yüzüne br yumruk geçirdiğim anda yere yapıştı ve acıyla inledi
Yüzünü bana döndüğünde yaptığım sporların işe yaradığını farkettim
^^^^^^
Geçmiş bayramınız mübarek olsun efenim
Çarli biseksüel mi aq öyle diyorlar :|
Öyleyse Tyler'la arasını yapıp kitabı bok edem mi fkslflslgm
Bb♡

Haunted Boy (Charlie Puth FanFic)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora