4. Bölüm

58.3K 1.3K 57
                                    

Merhabalar : )

Arkadaşlar bu haftaya özel olarak bölümlerimiz hergün gelecek ama sonrasında yine pazartesi, çarşamba ve cumaya döneceğiz. Umarım bu küçük sürpriz hoşunuza gider. : )

Keyifli okumalar dilerim : )

4. Bölüm

Yandaki kanepede uzanmış kızına bakarken içinde tarifsiz bir acı hissediyordu. Çok yakında onun hayatta tek başına kalacağını düşünmek bile kalbinin ritmini bozup, bekleneni çabuklaştıracak kadar ağırdı. Tek umudu Tuğrahan da kabul etmemişti. O genç adamın kızını koruyacağını biliyordu ama Orhan Bey'in intikam ateşini engellemek için sadece koruyuculuk yetmezdi. Her şey daha da içinden çıkılmaz bir hal alırken, tek düşüncesi o genç adamın kendine yardım etmesiydi.

"Bizim yaptıklarımız yüzünden bu halde olmana dayanamıyorum. Affet güzel kızım." derken gözleri acıyla kapanmıştı. Tekrar açtığında gözünün önünde savunmasızca belirmişti canının yarısı.

Ayaz yaşıtlarından çok küçük görünüyordu. Daha vücudu gelişmemiş ve küçük bir kız çocuğundan farksızdı. Aynı annesi gibiydi. O da küçük bir ördekten öylesine bir kuğuya dönüşmüştü ki... Kızı da kesin öyle olacaktı. Tek dileği güzel kuğusunun yanlış kişiler tarafından soldurulmamasıydı.

***

Şirkete geçmeden hastaneye uğrayıp, ailesiyle aldığı kararı Cemal Usta'ya anlatmak ve onunda bu konuda aynı fikirde olmasını sağlamak istemişti. En mantıklı fikir buydu ve kesinlikle o da bunu kabul edecekti. Böylelikle Ayaz için her şey çok güzel olacaktı. Tam hastaneye yaklaştığı anda telefonu çalmaya başlamıştı.

"Bir sorun mu var Meral?"

"Efendim dün üstünden geçtiğimiz belgelerin birinde hata olmuş. Tekrar çıktısını aldık ama imzalanmadan gönderemiyoruz. Biliyorsunuz hemen gönderilmesi gerekiyor."

"Tamam hemen geliyorum." Telefonu kapattıktan sonra arabayı tekrar şirkete sürmüştü. Halbuki neredeyse hastaneye gelmişti. Şimdi acele bir konuşma yapmak istemiyordu. Bu yüzden de şirkette işini hallettikten sonra gelmek en iyisiydi.

***

"Baba dün gittiğimde almam gereken bir şeyi unutmuşum. Tekrar eve gitmem gerekiyor."

"Tamam kızım."

"Hemen gelirim." deyip babasının yanağına bir öpücük bırakmıştı.

Kızının ardından bakarken sıkıntıyla iç çekmişti. Hala belirsizlikler içindeydi. Ne yapacağını hiç bilmiyordu. Son şans olarak ailesini aramış ama bir sonuç elde edememişti.  Kendi ailesi onu sonsuza kadar silmişti. Bunu da her hareketleriyle net olarak gösteriyorlardı. Dalıp gitmiş bir haldeyken kulağına gelen sesle irkilmişti.

"Adalet..."

Konuşamıyor, sadece şaşkınlıkla bakıyordu.

"Ne oldu dilini mi yuttun? Ben de olsam bu durumda susma hakkımı kullanırdım."

"Orhan Bey..."

"Aferin ismimi unutmamışsın. Umarım gücümü de unutmamışsındır." derken küçümser bir bakış atmıştı.

"Orhan Bey burada olmanızı gerektiren bir durum olduğunu sanmıyorum."

"Bilakis burada olmak için bundan daha uygun bir zaman olduğunu sanmıyorum." deyip yandaki koltuğa rahatça kurulmuştu.

Sen Geldin Bahar Geldi - Mevsim Serisi 2 (Kitap oldu)Where stories live. Discover now