10. Bölüm

56.4K 1.2K 67
                                    

10. Bölüm

Sabahı nasıl ettiğini bilmiyordu. Bugün hayatı için önemli bir adımdı. Üniversitedeki ilk günüydü ve içindeki heyecan an be an artıyordu. Tuğrahan'ın onu sarsmasının üzerinden iki ay geçmişti. Şu an daha mantıklı düşünüp, hareket edebiliyordu. Tamam içindeki acı hala aynıydı ama bunun çabucak geçmeyeceğini kabullendikten sonra onunla yaşamayı öğrenmişti. Özlem her gün artıyor olsa da, babasına verdiği sözü yerine getirecek olmanın gururu da yanında kendini gösteriyordu. Hazırlanmış ve derin derin nefes alıp, sakinleştikten sonra aşağı inmek için odadan çıkmıştı.

"Günaydın."

Yan tarafa kafasını çevirdiğinde tüm yakışıklığıyla karşısındaydı genç adam.

"Günaydın."

"Büyük gün..."

"Evet. Çok heyecanlıyım."

"Normal. Ben bile heyecanlanmıştım." derken merdivenleri inmeye başlamışlardı.

"İnanmam." diyerek yana dönmüştü.

"Gerçekten heyecanlanmıştım. Bende insanım Ayaz. O zaman da yeni bir ortama giriyordum. Ama hemen kaynaştım."

"Sence bana nasıl davranırlar?"

"Önemli olan senin nasıl davranacağın. Sen çevrene iyi olursan, onlarda sana olurlar. Tabi güçlü olduğunu ve ne olursa olsun yılmayacağını da alttan alta gösterirsen iyi olur."

"Yani güler yüzlü ol ama bunun arkasındaki ciddiyeti de yansıt diyorsun."

"Çok zekisin." derken gülümsemişti.     

"Hazır olmana sevindim canım. Hala Asel ve Arhan aşağı inemediler." diyerek iç çekmişti. "Hadi siz kahvaltıya gidin. Bende onlara bir bakayım." diyerek yukarı yönlenmişti Loya.

Genç kadının arkasından hayranlıkla bakıyordu Ayaz. Onun enerjisi ve insanlar üzerindeki pozitifliği gibisini görmemişti. Ne çok yardımcı olmuştu kendini toplaması için. Masaya doğru ilerlerken aklında bir sürü düşünceyle iç içeydi.

***

"Asel daha giyinmedin mi?"

"Hemen giyiniyorum anne. Ne yapayım ancak karar verebildim."

"Kararı ancak mı verdin? Kızım bence kıyafetlerini akşamdan hazırlarsan, sabahları daha rahat olursun."

"Haklısın. Bir daha öyle yapacağım yoksa sabah sabah çok vakit kaybettiriyor."

"Tamam hemen hazırlan ve kahvaltıya in. Ben de Arhan'a bakayım."diyerek kapıyı kapatıp çıkmıştı.

Oğlunun kapısını tıklatmış ve ses gelmemişti. İçeri girdiğinde de hala uyuduğunu görüp şaşırmıştı.

"Arhan Aslan hemen kalkıyorsun." diyerek atılmıştı.

Yataktan ses gelmeyince bu seferde yanına giderek kollarından sarsmış, ancak o zaman uyandırabilmişti genç adamı. "Oğlum hala uyuduğuna inanamıyorum. Bugün önemli bir gün. Nasıl uyuyup kalırsın?"

"Anne geç yatmıştım."

"Mazerete bak. Hemen kalkıp hazırlanıyor ve on dakika içinde masadaki yerini alıyorsun."

"On dakika mı?"

"On bir değil on dakika Arhan..."

"Ama anne-"

"Bak vakit ilerliyor." diyerek duvardaki saati işaret etmiş ve genç adamı da arkasında bırakıp odadan çıkmıştı.

"İnanamıyorum hala uyuyordu..." diye söylenerek yürümeye başlamıştı.

Sen Geldin Bahar Geldi - Mevsim Serisi 2 (Kitap oldu)Where stories live. Discover now