Bölüm 2

3K 128 44
                                    

Tekrar hatırlatırım bu hikayeyi bir facebook sitesinde okudum.Sizinle paylaşmak istedim. Medyada akıyoruz gençler :)

Ortak salon şölen havası içindeydi. Her zaman yeni bir profesör Hogwarts'a katılınca kutlama yapılırdı. Weasley ailesi -ginny hariç- nefis yemekleri ağızlarına doldurma çabası içindeydi. Bu sırada Draco ve Charlie karşı karşıya oturmuştu. Charlie Draco'yu süzüyor Draco ise bakışlarını kaçırıyordu.

Dumbledore ayağa kalktı ve kaşığı ile bardağına vurarak sessizliği sağladı. "Bu yıl karanlık sanatlara karşı savunma dersinde bir değişiklik yaptık. Bundan sonra derse yeni profesörünüz Luthien Grey gircek" Bayan Grey hafifçe ayağa kalkıp reverans yaptı. "Şimdi ziyafete devam edebilirsiniz"

Dumbledore yerine geçtikten sonra Charlie Luthien'e bakmaya başladı. Dersten sonra bütün gün onu aramış fakat bulamamıştı. Yemekten sonra annesiyle özel bir konuşma yapmayı planlıyordu. Charlie Luthien'i gözlerken Hermione de Charlie'yi gözlemliyordu.

"Yeter artık Hermione yemeğini ye." dedi Harry. "Neden annesi ile konuşmuyor, baksana suratı kaskatı ve çok sert. Sanki gerçek kimliğini gizlemeye çalışıyor gibi"

"Bu seni ilgilendirmez Hermione" . Bunu söyleyen Ron'du. Sesi sert ve alaycıydı. Hermione'ye ciddi bir bakış attıktan sonra butundan bir parça daha ısırdı.

"Duyarsız kalmanıza inanamıyorum" dedi Hermione sinirle. Harry onun kulağına eğilerek

"Yeter artık, olmayacak şeylerin peşinden koşuyorsun, bırak artık" dedi. Hermione neredeyse ağlayacak gibi oldu. Harry hafifçe destek vermek için Hermione'nin masanın üzerinde boşta kalan elini sıktı. Birkaç saniye sonra bıraktı. Ron bunu fark etmedi.

Yemekten sonra öğrenciler yatakhanelerine gitmek için ayaklandılar. Charlie yatakhaneye uğramak yerine doğruca k.s.k.s ofisine girdi. Kapıyı sertçe açtı ve içeri girdi. Luthien Grey ile Snape konuşuyorlardı. Charlie'yi görünce irkildiler.

"Burada olmamalısın genç adam" dedi Snape. Ama Luthien zarifçe elini kaldırdı ve Snape sustu.

"Bizi yalnız bırak Severus" dedi Luthien çınlayan sesiyle. Snape mağrur bir tavırla denileni yaptı. Kapıyı arkasından kapatınca Charlie patlama noktasına geldi ve eline geçirdiği şamdanı yere fırlattı.

"Neden buradasın neden, neden? Neler karıştırıyorsun hayatımı mahvetmeye mi geldin?" .

"Charlie, oğlum dur sakin ol" Luthien bir adım attı Charlie'ye. Ama Charlie eline bir şamdan daha geçirmişti bile.

"Bu sefer ne yapacaksın çok merak ediyorum. Şeytansın sen. Uzak dur hayatımdan".

"Benden bu kadar nefret etmeni anlamıyorum Charlie her şeyi senin için yaptım" . Luthien elini uzattı oğluna.

"Lütfen sakin ol" . Charlie sersemlemiş gibi koltuğa gömüldü.

"Neden geldin?" dedi.

"Bir görev için. Senin için geldim." Charlie başını salladı.

"İstemiyorum lütfen geldiğin cehenneme geri dön" Luthien oğluna yaklaştı. Onun bacaklarını tuttu. Yere çömeldi böylece aynı hizaya geldiler.

"Ben senin annenim." Bu söz üzerinde Charlie gözleri dolmuş bir vaziyette

"Öyleyse babam nerde anne?... Babam nerede?"

Hermione ortak salonda oturuyordu gecenin bir yarısı. Fred ve George'un odalarından gelen gülüşme seslerini duyabiliyordu. Sonra ayak sesleri işitti. Gelen Harry olmalıydı. Arkasını döndüğünde doğru tahmin ettiğini anladı. Harry gelip Hermione'nin karşısındaki koltuğa oturdu.

"Onu hem seviyorum hem ondan nefret ediyorum Harry bu mümkün olabilir mi?" Harry düşünceliydi.

"Onu tanımıyorsun bile" .

"Benden hoşlanıyordu bunu biliyorum."

"Emin olamazsın" .

"Eminim Harry" Harry kaşlarını çattı.

"Bir iki defa görüştünüz, o hep sert ve soğuktu sana karşı nasıl bu kadar emin olabiliyorsun" Hermione gözlerini bir iki saniye kapadı. Sonra da

"Bilmediğin şeyler var." dedi.

"Nedir bilmediklerim" diye cevap verdi Harry. Hermione utanarak

"Biz öpüşmüştük ve o öpücükten sonra uzaklaştı benden." Harry karnına yumruk yemiş gibi oldu.

"Ne... ne dedin?"

"Lafımı ikiletme Harry, bir anlıktı. Kütüphanedeydik ve yalnızdık detaylara girmeyeceğim." Harry sinirlendiğini hissediyordu. Yumruklarını sıktı.

"Hermione yapmamalısın"

"Üzgünüm Harry elimde değil"

"Peki neden ayrıldınız" diye sordu Harry istemeden.

"Bilmiyorum, beni sevmediğini söyledi. Kendinden uzaklaştırdı"

"Küçük duruma düşme Hermione" dedi Harry. Koltukta hareket edemiyordu. Nefes almakta bile zorlanıyordu. Hermione ise yaşananları hatırlayıp ağlamaklı oldu.

Charlie Luthien'in odasından çıkalı bir saat olmuştu. Yatağında olanları düşünüyordu. Gözlerini kapattığında ise tek bir kişinin yüzünü görüyordu. "Hermione" Onu bir kez daha görmeliyim diye düşündü. Gözleri heyecandan parıldıyordu. "Onu bir kez daha görmeliyim."

☯Nine Days☯Where stories live. Discover now