Giriş| Elli yaş üstü hayaller

17.4K 973 327
                                    

Sorunlar, merkezine inilmediği sürece ne kadar çözülmeye çalışırsa çalışırsın beyaz tişörtün üzerindeki ufak leke gibi varlığını gösterebiliyordu. Bu konuda sabırlı bir insan mıydım? Evet. En azından kendi limitimi bildiğim için yorum yapabiliyordum fakat sevgili eşim Kim Taehyung'a göre asla öyle değildi. Peki umursuyor muydum?

Hayır demeyi ne kadar istesem de maalesef, ağzından çıkan her kelime benim için önemliydi.

Yani... evet.

Okuldan yorgun bir şekilde eve döndüğümde sessizlik sardı her tarafımı. Elimdeki kitapları ve omzumdaki laptop çantasını masanın üzerine bırakırken attım koltuğa kendimi. Bugünkü nöbetçi öğretmen bendim ve derste ayakta durduğum yetmiyormuş gibi bir de teneffüste tüm katları dolanmak zorunda kalıyordum.

Birkaç dakika sessizliğin tadını çıkararak gürültüden ağrıyan başımı dinlendirmeye çalıştım. Gözlerimi kapattım. Taehyung ne zaman dönerdi pek bilmiyordum ancak biçimli parmaklarıyla masaj yapmasına aşırı ihtiyacım vardı.

Ne kadar uzandım bilmiyordum fakat kilit sesini duymamla gülümsemem bir olmuştu. Taehyung'un sessizce kapıyı kapattığını duyduğumda kolumu gözlerimin üstünden çekerek hareketlerini izlemeye başladım. Kitaplarımın yanına cüzdanını ve araba anahtarını bırakarak yanıma geldi, öptü alnımı tüm yumuşaklığıyla.

"Erkencisin?"

"Ölüyorum çünkü." demiştim yan dönerek. Taehyung ofisinde işi yoksa eve gelirdi ve belli bir mesaisi yoktu hiç. Kliniğini kurana kadar zorlanmış olsa da şu an benden çok daha rahattı. 

Birkaç saniye anlamsızca baktı fakat anladığında saçlarımı gözlerimin önünden çekti. "Nöbetçiydin bugün, değil mi?"

Kafa sallayarak onayladım. "Bıktım ya, yapmayacağım bu mesleği artık, çok yıprattı beni."

"Yalan."

"Ne yalanı," diye çıkıştım fakat saçlarımdaki eli yüzünden kedi gibi mayışmıştım. "Bir tane sahil kenarında kaffe tarzı restoran açarım yönetirim. Alan memnun satan memnun hesabı."

Yere oturduğu için ve ben de uzandığım için yüzlerimiz aynı hizadaydı. Burnuma ufak bir fiske atıp gözlerini devirdi. "Hayatım elli yaş üzeri hayal kurmayı bırak. Onu o yaşa gelince düşünürsün. Hem," çenemden tutarak ufak bir öpücük kondurdu dudaklarıma. "Öğrencilerine aşık bir insansın. Gerçekten dediklerine inanıyor musun?"

Dediklerinde haklıydı. Taehyung'a ne zaman mesleği bırakacağımı söylesem bunu içten gelerek söylemediğimi ikimiz de biliyorduk. "Dur, devam edeceğim. En son ne diyordum, kaffe açacağım evet."

"Eee?" diyerek araya girdi. "Sandalda kürek de çekecek misin?"

"Nereden bildin?" demiştim gülerek. Ayaklanarak üzerini düzeltirken ellerimden tutarak beni de kaldırdı. "Kalk duş al, kendine anca gelirsin."

"Hayat beni yoruyor," demiştim dediklerine uyarak. Ben banyoya doğru ilerlerken o da -güldüğüne emindim- mutfağa doğru ilerliyordu. "Hayat beni çok yoruyor Taehyung."

***

en son bir süre fic yazmayacağım demiştim değil mi?

cidden kendimi kesesim var ya böyle bir şey olamaz lşasmdk

nerede sakinlik orada ben, fluff ve evli bir vmin ile buradayım şimdilik, çok bir şey beklemeyin, kısa bir şey olur herhalde, emin konuşamıyorum hiçbir şekilde kjshdfjkh

ımm evet şimdilik bu kadar, hoşçakalın.

[✓] dietician ➸ vminWhere stories live. Discover now