15| Yıkık etiketleme postu

5.9K 537 354
                                    

Bir haftayı sürünerek geçirmiştim.

Abartmıyorum, resmen sürünmüştüm. Benim alışkanlıklarım vardı, bu rutin işlerim Taehyung'la sevgili olduktan sonra yön değiştirmişti. Önceden tek yatmaya bayılan biriydim ve birisinin sarılma düşüncesi bile boğazımı sıkıyormuşçasına bir his bırakırdı bende. Deli yatardım ve bundan memnundum. Ancak daha sonra eşim hayatıma ortak olunca bazı huylarım değişmişti. Mesela sarılması güvende hissettiriyordu beni, belimin üzerine atılan kol ya da göğsüme yaslanan bir baş uykumu güzelleştiriyordu. Ben bunlara alışmıştım, Taehyung olmadan doğru düzgün uyumam zordu ve bundan hiçbir zaman şikâyetçi olmamıştım. Yine de bu bir hafta boyunca hiç rahat değildim. Yanı başımdaydı ancak ne sarılabiliyordum, ne doğru düzgün sohbet edebiliyordum ne de burnumu tenine sürüp saçlarıyla oynayabilirdim.

Bu tartışma mevzusu fazla uzamıştı.

Ve sebebi bendim.

Bu olayı çözmek yerine daha da gerdiğimin farkındaydım ancak bir şeyler çözmem için engel oluyordu. Savunduğum görüş müydü buna etken ya da başka bir şey miydi bilmiyordum. Taehyung ise bu sefer bana karşılık vererek uzatmayı tercih etmişti. Problem olan şey tartışmış olmamız değildi, her ilişkide olurdu bu tür gerginlikler. Bizim asıl sorunumuz iki tarafın da geri adım atmamasıydı.

Taehyung benden daha sabırlıydı, bunu her zaman kabul etmiştim. O yüzden kaos ortamı pek oluşmazdı bizde, olsa bile haklı haksız pek aramazdık. Böyle bir gerginlik oluyorsa iki taraf da bir noktada haksız oluyordu. Beni üzen aramızdaki soğukluğun uzamasıydı. Delirecektim. Bir haftadır dilediğim gibi davranamıyordum ona, sanki bir duvarla karşılaşmıştım ve isyan etmeme bir şey kalmamıştı.

Bazı alışkanlıklar edinmiştim dediğim gibi. Eve geldiğimde günün yorgunluğu minik bir tebessüm ve kaliteli bir öpücükle unutturmaya alıştırmıştı beni mesela, ya da gece yatmadan önce ettiğimiz kısa cümlelerle günümüzü birbirimize anlatmayı... seviyordum bunların hepsini. Şimdi bir haftadır bunların yerini sadece kuru bir hoş geldin almıştı. Birkaç formalite cümle ile iyi geceler dileme. Gecelerime eşlik eden kelimeler şiir kitaplarındaki satılardı bir süredir. Pekâlâ, bu kalbimi kırmıştı. Garip ve üzücüydü. Evin üstüne resmen kara bulut çökmüştü ve dışarıdan destek almasak bundan kurtulamayacak gibi bir halimiz vardı. Fakat bundan da ben nefret edecektim.

Hayat bazen gerçekten beni çok yoruyordu.

Kahvaltı ederken içtiğim kahvelere kısa bir ters bakış atıyordu ancak asla bir şey demiyordu. İnatçıydı. Bu durumu bitiremediğim için ben de inatçıydım. Yine de kalbimi sıcacık eden bazı hareketler görüyordum. Çalışma masamın kenarında duran cam şişedeki suyum her gün yenileniyordu mesela, bu konuda tavizi yoktu.

Evet, bu duruma sevinecek hâle gelmiştim.

Sorun bir şekilde çözülecekti, sonsuza kadar böyle kalacak halimiz yoktu sonuçta ve çerçevenin tamamına baktığımızda çok da büyük olmayan bir mesele yüzünden tartıştığımızı görebiliyordum fakat bu, birikmişliklerin bir olup bu olayda patlamasıydı.

Evdeki durumlar bu yöndeydi. Okuldaysa zaten yeterince gürültü içinde kaos yaşıyordum. Jungkook'a bu aralar daha fazla dikkat eder olmuştum çünkü ders notları düşmeye başlamıştı. Yugyeom'a olan ilgisini gizlemeden bize anlatmıştı, yine de derslerine de yansıması biraz canımı sıkmıştı. Ona bundan bahsetmeden kendisinin farkına varmasını istiyordum, böylelikle daha dinç bir şekilde kendini toparlayabilirdi.

Asıl olay Perşembe günü yaşanmıştı.

Şaşırmıştım, bayağı şaşırmıştım, kabul ediyordum.

[✓] dietician ➸ vminWhere stories live. Discover now