16| Amacım çok yaşamak değil keyifli vakit geçirmek

6.9K 528 267
                                    

Two Feet - I Feel Like I'm Drowning

selamlar, eemm, bir banyo sahnesi var, ben işaret koydum (*) o kısmı okumak istemeyen atlayabilir :")

ve tekrar okuduktan sonra görmezden gelebileceğimiz bir bölüm şlaskdlş


Bir şeyleri planlarken, düşünürken ya da olmasını dilerken... hepsine sevgili eşimi ortak ettiğimi fark etmiştim. Bu farkındalık başta ürpermeme sebep olsa da güzeldi, bence? Yani ne bileyim, tatile gitmeyi düşündüğümde onun da seveceği şeyleri istemek, ya da bir etkinlik düzenleyeceğimde ikimizin de hoşlanacağı aktiviteleri bulmaya çalışmak garip bir şekilde zevk veriyordu bana.

Bencildim ben bir ölçüde. Ağabeyimin dediği kadar vardım, çok çabuk beğenmez ve neredeyse her şeye eleştirecek bir şeyler bulurdum. Mükemmeliyetçi karakterimden ötürü diye düşünürdüm evvelden ancak ben mükemmeliyetçi değildim, öyle olsaydım kendimi affetmem mümkün olmazdı. Sadece en iyisi istiyordum ya da en güzeli olmazsa ben orada yokum mantığında falandım herhalde. Bu kötü bir düşünceydi, kim kusursuz olabilirdi ki? Ya da ben ne kadar iyiydim ya da mükemmeldim de en iyisini, en idealini arıyordum? Bu soruların yanıtını verip hareketlerimi ona göre biçimlendirmek zamanımı almıştı ve tam da bu dönemde Taehyung'la tanışmıştım.

Buhranlı bir dönemden geçtiğimi söyleyebilirdim, garip bir şekilde zihnim bulanmıştı ve kendime çeki düzen vermemin- ya da düşüncelerime belli bir baraj uygulamam gerektiğinin farkındaydım ancak bu zordu, gerçekten zordu. Çabuk olmuyordu, kabullenmek bile zamanımı almışken bıçak keser gibi hızlıca değişmem imkânsızdı zaten. İşte tam da bu dönemde Taehyung bana destek çıkmıştı ben farkında olmadan ve onu hayatıma dahil etmiştim. Ona sorsam o da tam olarak nasıl olduğunu bilemezdi. Kendiliğinden gelişen ve fark ettirmeden olan bir şeydi. Ancak en güzeli de buydu.

Yakınlaşmamız belli başlı argümanlarla olmuyordu. Canımız istediğinde buluşuyor, bazen hiç konuşmadan da ayrılabiliyorduk. Sadece içten bir istekle ve belli bir samimiyeti kendimizde korumamız gerekiyordu, ki Taehyung'un bana olan ilgisi ilk günkü gibiydi, hiç değişmemişti ve bunu belli etmekten çekinmemişti. Bunu biliyordum; bana ilgisi olduğunu, aramızda o dönemki arkadaşlıktan daha fazlasını istediğini ve belki daha fazlasını... yine de hiç acele etmeden zamana göre ilerledi.

Düşündükçe daha da seviyordum.

Zaten ondan hoşlanmam ya da sevmem çok sürmemişti. Beni etkilemişti. Davranışlarıyla, bana olan ilgisiyle, çevresiyle olan ilişkileriyle- hayır. Hâlâ ona nasıl düştüğümü bilmiyordum ve bilmek istemiyordum. Şimdiki sonuçla ilgilenmek güzeldi.

Barışmıştık.

Mutluydum.

Fazlaca.

Onla küs kalmak moralimi aşırı düşürüyordu ve üzerimde bu denli etkisi olması sinirimi bozuyordu, o yüzden ne zaman eşimle tartışsam gelecek günlerin acı verici tadını tahmin edebiliyordum ve yanılmıyor olmak daha da sinir bozucu oluyordu.

Her neyse, güzeldi ilişkimiz ve kısa süreli aradan sonra eskisi gibi yakındık yine. Soğuk tamamen gün yüzüne çıktığı için dışarıdaki aktivitelerimize kısıtlama gelmişti, çıksak bile mekân içerisinde oluyordu yine. Yürüyüşlerimiz haricinde pek bir şey yaptığımızı söyleyemezdim zaten. Evde daha fazla vakit geçirmeye başlamıştık ve ona göre planlamalar oluşturmaya başlamıştım.

Eve ondan geç gitmeye devam ediyordum çünkü öğrencilerin yoğun olduğu bir dönemde onları yalnız bırakmak içimden gelmiyordu açıkçası, onları seviyordum ve elimden geldiğinden daha fazlasını göstermek isteyip, yardım etmeyi amaçlıyordum. Hepsinin belli bir hedefi ya da hayali vardı sonuçta.

[✓] dietician ➸ vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin