9| Hoşça kal heteroseksüellik

8.3K 678 496
                                    

BTS - Best Of Me


Taehyung'a sevmeyeceği bir haberden bahsedeceksem mutlaka buna ortam hazırlamam gerekiyordu. Pat diye söyleyemeyeceğim gibi, huyundan giderek bahsetmem, beklediğim olumsuz tepkinin dozajını biraz da olsa azaltabiliyordu. Çünkü bir şeyi kestirip atabilmesi çok çok kolaydı ve Jungkook da ben de bazen bunun acısını çekebiliyorduk.

Bayan Kim ile konuşmam sonladığında elimde telefon, Taehyung'a bundan nasıl bahsetsem diye düşünüyordum. Eve gelmesi an meseleydi ve annesinin dediğine göre onu ikna etmemek gibi bir şansım yoktu.

Hayat gerçekten bazen... fazlasıyla da zorlamıyor muydu?

Akşam yemeğini ben hazırladım o gün. Tam olarak onun seveceği yiyeceklerden hazırlayarak güzel bir ortam oluşturmaya çalışmıştım.

"Ben geldim."

Taehyung'un kalın fakat beni her zaman etkileyen sesi evin içinde duyulduğunda anahtar masanın üzerine, cüzdan ve telefonuyla birlikte bırakılmıştı. Gülümseyerek mutfaktan salona girdim. "Erken geldin?"

"Evet," kolundaki saate baktı. "Yaklaşık üç dakika falan."

Gözlerimi devirerek dalga geçmesini görmezden geldim. Yaklaşarak kısa bir öpücük kondurup arkamdaki masaya yaslandım. Ceketini çıkararak önce bana, ardından masaya baktı. "Bu ne?"

"Ben hazırladım." demiştim gururlu gururlu. "Benim emeğim, benim harmanlamam ve tamamen bana özgü lezzetlerle birlikte biraz da sevgim var işin içinde. Afiyet olsun."

Garip garip baktı. Gülmekle gülmemek arasındaki o ince çizgiden sıkılmış olacak ki ifadesini toplayıp bakışlarını masadan çekip bana yöneltti. "Beni bazen şaşırtırsın."

Ellerini yıkayıp, üzerini değiştirip geldiğinde masaya oturduk. Yemekleri tek tek servis ederken açıkçası tepkisini merak ediyordum çünkü pek yemek yapan birisi değildim ve lezzetlerine dair şüphelerim vardı.

"Nasıl olmuş?" İçeceğimden bir yudum alarak ona baktığımda ağzındaki lokmayı yutarak kibar bir hareketle dudaklarını sildi peçeteye.

"Yenilebilir."

Gözlerimi devirdim sinirle. "Desene ya çok güzel olmuş diye. Sana dürüst ol diyen mi var?"

"Eleştiri kabul etme sınırın beni benden alıyor gerçekten." demişti gülerek. Çubuklarımın ucundaki mantardan bir lokma daha aldığımda aslında tadının gerçekten fena olmadığını fark etmiştim. Ya da bana öyle geliyordu.

"Neyse," diyerek konuyu kapattım. Kolumun tekini masaya koyup elime yasladığımda Taehyung yavaşça kafasını salladı. "Hayır." demişti o yarı dehşet sesiyle. "Ya bir şey isteyeceksin ya da diyeceksin ve bunlar benim istemediğim şeyler, değil mi?"

"Yok yahu neden öyle bir şey yapayım..." Tabağımı ittim usulca. "Sen biraz gergin misin ne?"

"Hayır değilim?"

"Sanki öylesin gibi." Bakışlarımı ondan ayırmadım. "Aşkım sakinleş biraz."

Stabil ses tonu, "Beni böyle diyerek asıl şimdi gerdin." diyerek sertleşmeye başladığında boğazımı temizledim. En fazla ne olabilirdi ki?

"Eee- o zaman söyleyeyim ben..."

Bir zahmet bakışını atarak tek kaşını kaldırdı. "Sonuçta sonunu düşünen kahraman olamaz-"

"Jimin."

"Annemler Busan'a çağırıyor." Hızlıca söyledikten sonra gülümsedim usulca. "...abim de orada."

[✓] dietician ➸ vminWhere stories live. Discover now