6| Gerçek aşkın adı, Jibooty

8.5K 704 375
                                    

"Ben biliyordum demekten nefret ediyorum ama ben biliyordum."

Taehyung kollarını göğsünde birleştirmiş, ciddi bir ifadeyle beni süzerken gözlerimi devirerek battaniyenin altına daha da gömüldüm.

Hasta olmuştum.

Öyle böyle değil.

Burnuma dayadığım peçeteyi elimin içinde buruşturarak nefes almaya çalıştım fakat tıkanan bir burunla bu pek de mümkün değildi. Başım ortadan ikiye ayrılmış gibi ağrıyordu, gözlerimi her hareket ettirdiğimde bir şeyler batıyor, bu yüzden de sulanıyordu ve tıkanık bir burumla hayata tutunmaya çalışıyordum. "Öleyim ben burada, öleyim tamam mı? Sonra yine arkamdan dersin bilmiş bilmiş ben biliyordum diye." Aksi aksi doğru düzgün çıkmayan kelimelerle ne kadar ciddi duruluyorsa o kadar ciddiydim. "Havalar sürekli değişkense benim suçum ne?"

Kafamı battaniyenin altına gömüp nefes alma alanımı kapattım, sırtımı dönerek de konuşmayı bitirdiğimi fiilen ilan etmiştim. Felaket grip olmuş olabilirdim ve belki de mevsime göre biraz ince giyinmiş olabilirdim -çünkü tanrı aşkına o gömlek pantolonuma uyuyorsa her türlü mevsim fark etmeksizin giyinirdim- fakat böyle bir muameleyi hak etmiyordum.

"Bak bak tavır alıyor bir de. Yaşından başından utan ya."

Hafifçe kıpırdanarak kanepeye iyice gömüldüm. Agresiftim, başım ağrıyordu, düzgün nefes alamıyordum ve her yerim sızlıyordu.

Cevap vermeyeceğimi anlayınca derin bir nefes verip boşluk kısma oturup üzerime eğildi. Parmakları belimden aşıp kollarıma gelince yavaşça parmaklarıma indi. "Dön bakayım bana," Yumuşak sesine aldanmadan istifimi bozmadım. Yanağıma değen yumuşak dokunuşlarla gözlerimi yumdum. "Hadi güzelim dön de ateşin var mı kontrol edeyim bir."

"Hasta olmasam bu cümleyi çok yanlış anlardım."

"Hasta olmasan bunu söylemeden direkt uygulamaya geçerdim." Boğazını temizledi. "Ama konumuz bu değil tabii."

"Evet, öyle..." Üzgündüm, tamam mı? Biliyordum çünkü, grip olduğumda en az bir hafta çilesini çekiyordum ve bu bir hafta boyunca eşimden uzak kalmam demekti.

Zorlukla yan döndüğümde saçlarımı alnımdan çekti. Dudaklarını alnıma bastırarak bir süre beklerken çoktan mayışmıştım, saatlerce böyle kalabilirdim, hiç sorun olmazdı. "Ateşin yok o kadar." dedi geri çekilerek. Kokusunu alamadığım için gözlerimi kırpıştırdım. "Ne diye battaniyenin altında yok olmaya çalışıyorsun ki aşkım?"

"Çünkü öyle."

"Gerçekten oldukça açıklayıcıydı. Teşekkürler Edebiyat Öğretmeni Park Jimin. Umarım bu yalınlığınızı öğrencilerinize de gösteriyorsunuzdur."

"Rica ederim Diyetisyen Kim Taehyung. Bunlar sadece size gösterdiğim özel yanlarım."

Ellerini yanaklarıma bastırarak dudaklarımı ön plana çıkardığında gerçekten nefes alamamıştım fakat bekledim. "Sana dedim değil mi o akşam kalın giyin diye. Belki o dışarıda yediğin pilav da etkiledi."

Mimik yapamadığım için sağa sola salladım kafamı. Yüzümü rahat bıraktığında derin bir nefes aldım. "Aşkım eğer biraz daha bununla ilgili bir şey söylersen yüzüne hapşırırım."

"İğrenç bir insansın."

Gülümsedim sadece. "Seni seviyorum."

Ayağa kalkarak ilerideki kumandayı elime tutuşturdu. Üzerindeki siyah eşofman altına ve beyaz tişörtüne anlamsızca baktım. "Sen oyalan, ben çorba yapacağım tamam mı?"

[✓] dietician ➸ vminWhere stories live. Discover now