Sert acımasız herkesin korktuğu bir adam saf güzel nazik bir kız yolları kesişir aşk olup üstüne birde evlenip çoçuk yaparlarsa ve bunu ailelerinden saklarlarsa ne mi olur gelin görelim
Mirzanın ezelin hikayesi
10. Bölümden sonra geçmişe dönecek v...
Yazarın ağzından Herkes şok içinde yerde yatan mirzaya bakıyor salar bekir koşarak yanına geldi hemen ambulansı aradılar bir yandan kimin yaptığına bakıyorlar bir yandan mirza ile ilgileniyorlar mirza hala kendinde salar birşeyler söylüyor "Salar koçum bu yara beni öldürmez ama yinede bana birşey olursa ailemin emaneti senin" "Saçmalama abi sen kendin sahip çık ailene" mirzanın gözleri kapandı salar bağırıyor avlun oryasında Lan nerde kaldı bu ambulans bidaha arayın şunu Herkes olayın şokunda berivan hanımın bağrışları avluyu inletiyor kardeşi melike salar abi abime bişey olmasın diye feryat ediyor. Mirza ağa ambulansla hastaneye kaldırılıp acilen ameliyata alandı ancak güzeller güzeli karısı ezo evde olanlardan habersiz kocasın arıyor ancak açan kimse yok en son çare saları aradı salar mirzanın vurulduğun söylediğinde öleceğin sandı ne yapacaktı onsuz nasıl yaşayacaktı tek düşündüğü buydu hasret bile ona ölüm gelirken onsuzluk bu düşünce bile kalbin dağlamıştı ezo mirzasız yaşayamazdı. Salar ona toplan yenge seni alamaya gelecekler dedi mardine geliceksin dedi ilk kez böyle birşey oluyordu ezo durumun ciddiyetin anlamıştı ancak çok korkuyordu oğlu için kocası için evliliğin mardinde kimse bilmiyordu ki nasıl gidecekti oraya bu düşüncelerle boğuşurken öte yanda salar abisin emanetine sahip çıkmalıydı o köpek başın kim yoladıysa yengesi küçük yeğeni tehlikedeydi onları korumanın tek yolu mardine getirmekti konağa güvenliklerin anca böyle sağlardı abisi uyanınca intikamın alırdı biliyordu salar şimdi tek yol aileyi korumaktı. Tüm aşiret hastaneye doluşmuş kapın önü bile insan hüzmesinden geçilmiyordu mardin hata doğun en büyük aşiretiydi karacahan aşireti mirza ise en güçlü adamıydı diyar illerden bile insan akın vardı. Salar bekire seslendi "Bekir" "Buyur salar beyim" "Bekir hazırlan istanbula gidiyorsun" "Anlamadım beyim" bekir şaşırmıştı bu karışıklıkta abisin hayatın borçlu olduğu adamı nasıl bırakır giderdi "İstanbula gidip yengemi ve mirhanı getireceksin sağ salim abim ameliyattan çıktığında onları yanında görecek ve herkese haber sal kimse bulacaklar bide istanbula giderken yanına güvenilir birin al eve kesik köpek başı yolamışlar korumalar var ama emin bi adam daha lazım" kim cesaret eder abisin evine mahremine bunu yapmayı abisi delenecekti kesin hastaneden çıktığında ancak şimdi ailesin korumalıydı abisine sadakatin göstermeliydi abisi onu nasıl koruduysa kurtardıysa oda aynın yapacaktı "Salar beyim şivan kahya ile gidelim bilirsin abimede aşiretede çok sadıktır" "Doğru söylüyorsun" "Şivan bi bak" diye seslendi iki konuşan adamın yanına doğru ilerledi şivan kahya "Buyur salar ağam" "Şimdi şivan kahya beni iyi dinle" şivan kahya dinliyorum dercesine kafasın saladı "Şivan kahya istanbula gidiyorsunuz bekirler Ne diyesen ağam ne istanbulu bu hengamede ağam beni görmese delenir herşeye ben koşturuyorum" şivan kahya şaşkındı neler olduğun anlamıyor "Şivan kahya sözüm kesme istanbula gideceksiniz abimin iki emaneti var onu alıp geleceksiniz şimdi özel uçak hazır gidip geleceksiniz ve emenetler canınızdan öndedir ona göre" "Emrin olur salar ağam" Bekir ve şivan kahya hastaneden çıkıp hava alanına geldiler şivan kahya hale şaşkındı bu emanet ne diye düşünüyordu bekir baktı durgundu ne dese bilemiyordu 2 saatlik yolun ardından araba ile ilerliyorlardı şivan kahya şaşkın etrafı bakınıyor nereye gittiğin anlayamıyordu bekire döndü ve konuşmaya başladı "Bekir koçum nereye gidiyik " "Şivan abi mirza abimin evine gidiyoruz" "Yanlışın var aslanım ağamın evi bu tarafta değildir" "Şivan abi abimin evi bu tarafta aha geldik"
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
Medyadaki ezo ve mirzanın evi
Şivan kahya evi inceledi kocaman bi ev ağasın evi oysa boğazda bir yalıydı burası bahçeli kocaman bir vila etrafı korumalarla dolu şivan kahya anlayamıyordu neler olduğunu Bekir korumarın açtığı kapıdan girdi bağırmaya başladı "lan itler ben siz öldürmez miyim mehmetttt gel buraya diye bağırdı " bekirin bağırmasın ardından koşarak yanına bir adam geldi bekir ani bir hareketle adama tokatı geçirdi şivan kahya şaşkınlıkla olanları izliyordu bekir konuşmaya başladı "Lan siz nasıl gelen kutuya bakmazsınız mehmet ne demek köpek başı lan şimdi burda mirza abim olsa napardı hepinizin kafasına sıkardı " "Abi bilemedik kutuya baktık dedektörlerde ötmeyince eve bıraktık bilemedik" "Tam kes korumları hazırla yengem çıkacak " karşısındaki adam korkarak konuşuyordu bekir herkesi orda bıraktı kapıya doğru yürüdü kapıyı çaldı çalışan kız hülya kapıyı açtı "Hoş geldiniz bekir bey" "Hülya yengem hazır mı " "Hazır bekir bey valizler burda " Kapıda oğlu kucağında görünen ezo bekire döndü "bekir dedi" "Yenge gidelim oyalanmayalım " "Tam bekir" bekir uzanıp küçük mirhanı kuçağına aldı olanları şaşkınlıkla izleyen şivan kahya anlamaya çalışıyordu arka koltuğa oturdu ezo bekir kucağına minik oğlun verip şöför koltuğuna geçti yanına şivan oturdu başını arkaya çevirip baktı ve gülümsedi "Yenge uçak bizi bekliyor iki saate mardinde oluruz " "Tam bekir..." ezo korkuyordu şimdi ne olacak
