41.bölüm

57.9K 1.8K 72
                                    


bölüm 41


bayram telaşı gelip geçerken ezo ilkkez bu kadar kalabalık bir bayram yaşamıştı küçük mirhan ise çok eğelenmiş topraklarını sıkı sıkı bağlanmıştı ara sıra konaktan dışarı çıkıyor çoçuklar ile oyun oynuyordu mirza yeniden mutlu hayatına devam ediyor ancak hala italya da olanların intikamın alamamıştı herkes tetikte bekliyor geçen bir hafta sonunda herkes mutluydu mirhan ağa torunu ile geziyor hergün konağa yeni bir şeyle geliyor kim gün bisiklet kim zaman oyuncak araba hata eve dron bile almıştı konak yine eski halin alırken her tarafta kahkahalar yankılanıyor akşam yemek sofrasında mirhan ağa mirzaya dönerek 

''ağalar toplanmak ister konuşacakları varmış ''

'' daha bir hafta var toplantıya hayır mıdır baba ''dedi

mirhan ağa yutkundu '' pek hayır değil oğul ''dedi

mirza soru dolu gözlerle babasına baktı mirhan ağa oğlun bilirdi derince yutkundu

''olanlar duymuşlar aslı astarı olmayanları hep ayşenin başından çıkıyor bunlar ama ben bilyom yapacağı sen sinirlenme sen oğul '' dedi 

mirza başını öfke ile geri attı

''öldüreceğim ben bu kadın öldürmedim canların başladığım diye bunlar tek kelime edeni namusum hakkında tek kelime söyleyeni ant olsun vurur baba o ağa meclisine gitmeden sen aynen ağalara bu dediğim ilet yoksa  ortada bir meclis kalmayacak o reşit denen itede biliyorum yapacağı'' diye haykırdı

ezo koruyla içinden yine başlıyor yine kabus olacak günlerimiz iki gün allahım iki günlük mutluluğu çok görme allahım diye geçiriyor küçük mirhan  babaannesinin kucağında yemeğin yerken bu olanları diniyor babasın bağırması üzerine korkarak ağlamaya başladı 

'' baba didecekmisin bıyakacakmısın yine beni noyuy ditme bak akılı çoçuk oyacağım söz veyiyoyum noyuyu ditme''

herkes göz yaşları içinde ağalayan çoçuğa dikkat kesildi kesildi miza içinden ben nasıl babayım evladım düşürdüm duruma bak diye ayağı kalktı mirhanı kucağına alarak

'' aslanım baba seni bırakır mı hiç sen benim kıymetlimsin aslanım asla bırakmaz baba seni'' diye iyice sarıldı mirhan aynı şekilde karşılık verdi... herkes salonda oturmuş çayın içiyor mirza kucağında uyuyan oğlun sıkıca tutarak ayağı kalktı 

'' herkese iyi geceler biz oğlumla uyumaya gidiyoruz'' deyip kalktı

herkes teker teker salondan çıkarken ezo yezdaya seslendi

'' yezda biraz konuşalım mı '' dedi yezda başını aşağı yukarı sallayarak onayladı

ezo tebessüm ederek '' biliyorsun yezda sen benim hiç sahip olmadığım kız kardeşimsin her anımda yanımda oldun beni ablan olarak görmeni istiyorum '' dedi yezda yanına gelip sarılarak 

'' yenge ben'' dedi gözleri doldu bu gün olanları düşündü ezo salarla yezda konağın kapısında bir hışımla girdi salar '' bu kız birdaha yanında ben yada abim olmadan bu evden çıkmayacak''diye bağırdı geldi aklına  ve ara ara ikisin birbirine bakışların yakaladığın anımsadı ezo yezdaya dönerek

'' hadi anlat bu göz yaşların sebebin '' yezda yutkunarak

'' salar bu gün beni yanlış anladı çarşıya çıkmıştım  hilmi ağanın oğlu yolum kesti konuşmak istedi o sırda salar gördü işte bağırdı çardı '' deyip hıçkırarak ağladı 

ezo yezdaya sarılarak '' güzelim doğru olanın anlatırsın salar seni dinler '' dedi yezda yutkundu 

'' dinlemez  yenge sen onu ne kadar inatçı olduğunu bilmesin bana çok kızdı benim gözüm kimseyi görmez hem o.. '' deyip mahcupça sustu ezo duyduğun anlamak için '' sen salara''dedi

yezda yutkundu '' yenge öyle deme çok utanıyorum ama napayım gönül bu ferman dinlemiyor ki seviyorum işte '' dedi ezo tebessüm ederek '' peki o'' dedi yezda '' kıskanıyor bazen öyle bir bakıyor ki içim işliyor sonra hep beni koruyor heran yanımda olmaya çalışıyor ama ona onu seviyorum dediğimde olmaz diyor imkansız ben abime yapama diyor '' dedi ezo düşündü saların mirzaya ne kadar bağlı olduğun bilirdi  salarıda anlıyordu ama onları en çok mirza anardı seven adam sevin halin bilirdi ezo yezdaya sarılarak '' saları anlıyorum ama en çok sizi mirza destekler kaç göçek gizli iş yapmayın gitsin mirzaya söylesin niyetin '' dedi yezda ezoya sarılarak 

'' sen yengelerin birtanesisin'' dedi ezo gülerek

'' yezda hanım be yatmaya gidiyorum kocam beni bekler '' dedi yezda gülerek

''ay yenge her gece her gece sesiniz aşağı geliyor uyuyamıyorum'' deyip kahkaha attı ezo sahte bir kızgınlıkla '' sizide göreceğiz yezda hanım '' deyip çıktı odadan gülerek 

odaya geldiğinde mirza yeni duştan çıkmış elindeki havlu ile saçlarını kuruluyor ezo arkasından yaklaşıp çıplak sırtına bir öpücük kondurdu ve mırıldandı '' seviyorum seni'' mirza aynı şekilde karşılık verdi '' ölürüm sana kadın'' deyip sarıldı  uzun gece onların mutluluğuna mutluluk eklerden sabah ilk gözlerin açan mirza olmuştu ezoyu uyandırmaya dikat ederek üstün giydi ve odadan çıktı babası her zamanki gibi sabah namazından sonra uyumamış avluda oturuyor 

'' baba herkese haber sal öğleden sonra bizim bağ evinde toplanacağız'' deyip bir hışımla çıktı konaktan mirza biliyordu eğer ki ezonun gidişi ve bu beş ayı konuşacak olunursa ezonun ölüm kararı istenecekti suçsuz olsa da ilk istenecek buydu mirza bunu bildiği için tüm gece huzursuzca uyudu mutluluğuna düşen gölgeleri tek tek temizleyecekti ilkinde bu gün kendi kanından birine kıyarak yapacaktı

hayat o kadar garipti ki o kadar tuaftı ki sadece bir kaç gün güzel geçen hayatlarına çökecek bir kaos bekliyordu onları aşk her şeye gücü yeter miydi mirza ve ezonun aşkı yine sınanacaktı peki kim galip gelecekti bilinmez...

Aşirete Gelin OlmakWhere stories live. Discover now