40.bölüm

68.1K 1.7K 71
                                    

Bölüm 40

Ezo yine valiz hazırlıyor bir yandanda mirzaya söyleniyor yani haber versen nolur boşaltmazdık hem istanbul yerine direk mardine niye gitmedik sanki diye kızıyor mirza işten erken gelmiş kapı pervazesine yaslanmış karısın kendi kendine konuşmasın dinleyip gülüyor ezo en son ah bu uşak tam dayakluk diye şiveli şekilde konuşurken mirza daha fazla dayanamış karısına arkadan sarılmış boş bulan ezo korkarak
" bida utanmaz fuşki edepsuz uşakğın teki" diye konuşuyor mirza boynuna kocaman bir öpücük bırakarak "seni seviyorum " dedi ezo gülerek " ömrüsün adam ama biraz daha beni oylarsan uçağı yetişemeyeceğiz " diyor mirza tek kaşın kaldırıp " karıcığım acele etme uçak biz ne zaman istersek o zaman kalkar sonuçta bizim" dediğinde ezo mirzaya dönerek
" e adam niye akşam kadar hazırlan diyorsun " diye kızdı mirza yanakların sıkarak " sana kızgınlık çok yakışıyor " dedi ezo eline kıyafetler alarak mirzaya uzatı
"Bunları katlıyorsun mirza bey" deyip arkasın dönüp sırıtı içinden intikam soğuk yenen yemektir kocacağım dedi sonra mirzaya dönüp " uy ne kadanda tatli bi uşak" deyip yanağını sıktı mirza içinden ah ezo ah biri görse resmen karizmamın çizildiği nokta dedi... bir saatin ardından evden çıktılar ezo "evdekilere haber verdin mi"diye sordu mirza "hayır süpriz olsun istiyorum güzelim"dedi mirhan ellerin çırparak "oyey oyey dedim çok şaşıyacak" dedi geçen iki saatin ardından yine mardindeydik bu ıssız bucaksız topraklardaydılar mezapotamya  göz kırpıyordu onlara ihtişamlı karacahan konağın ihtişamlı kapısı açıldı yemek masasına oturan berfin hanım mirhan ağa yada buke yezda melike hanım salar herkes ayaklandı şaşırmış şekilde gelenlere bakıyor küçük mirhan koşarak dedesin kucağına çıktı " dedi şeni çoyuk öjledim " dediği an mirhan ağa
" kurban olur deden sana " diye sıkıca sarılıyor yade buke berfin hanım küçük mirhana dönerek
" heç bizi özlemdin mi ninesi kurbam bir tek dedeyi özledin" mirhan gülücüklerle dedesin kucağından indi "oyuymu şişi de öjledim" deyip herkesi öptü mirhan ağa  " hayrola oğul bayram günü gelecektin" dedi mirza babasına gülerek " istemiyorsan gidek ağam" dedi mirhan ağa gülerek "ah oğul ah evlet başkada torun bambaşka sen istersen git hiç gelme ama torunumu salmam bi yere" dedi herkes gülüyor mirza gülerek
" iyice papucum dama atıldı gördü torunu " dediğinde herkes kahkaha atıyor uzun bir ardan sonra yezda yengesine sarıldı sıkıca sonra abisine kırgınlığı geçmişti çünkü o abisinden bekleneni yapmiş karısın tutup kolundan getirmiş salar ise hala biras buruktu ancak mirza gel lan buraya abine sarılmayacağın mı dediğinde dayanamayıp sarılmış mirza kardeşim demiş salar abim ezo herkesin elin öpmüş mirhan ağa "hoş geldin kızım evine birdaha bu eşek oğlum bişey yaparsa dünyanın öbür uçuğa gitme bura senin baba evindir artık " deyip ezoya sarıldı akşam yemeği koyu sohbetle geçerken yade buke yarın arifedir kesilecek hayvanlar hazır ettirin torunumada bir koç kesile diye mirhanı gösterdi herkes yadeyi dinleyip tamam dedikten sonra odalarına çekildi
Sabahın ilik ışıkları odaya vururken küçük mirhan anne ve babasın odasına gelerek annesin dürtmüş
" men dedime dideceyim " demiş ezo saatin çok erken olduğun fark etmiş ancak mirhanın duracağı yok uyuyorlardır desede dinlemiyor en son çare berfin hanımla mirhan ağanın odasının kapısına gelip tıklatı kapıyı açan berfin hanım "hayırol kızım " dedi ezo mahcup "anne durduramadım ila dedeme gideceğim dedi başka birşey demedi " deyip berfin hanıma baktı
" ver kızım sen onu git yat dedesi namazın kılıyor bakar ona merak etme " dedi ezo mirhan için indirdiği kıyafetleri berfin hanımın eline verdi teşekkür edip odaya çıktı yatağı girince beline dolan kolarla kıkırdadı ah bu baba oğul ah dedi içinden sonra kendini huzurun sıcaklığına bıraktı
Mirhan ağa küçük torunu yanına katıp çiftliğin yolun tutu ordan meraları gezdiler kesilecek hayvanları verilecek bayram yeği için yapılacakları söyledi küçük mirhan ise dedesin arkasından onu takip edip bir yandanda taklit ediyordu "dedi men muyunca şenin gibi mi oyucağım" diye sordu mirhan ağa torunun kucağına aldı
" he ya asalanım menim gibi olacağın bu topraklara yüz yıllardır hüküm süren aşiretimizin başına geçecen benim gibi baban gibi ağa olacağın " demiş mirhan gülerek
" dedi senin kaydeşin vay mı" diye sordu mirhan ağa burukça "melike halan ayşe halam var" dedi "peyki oynay da mı aya " diye sordu
mirza ağa gülerek " avrattan ağa olmaz hanımağa olur ama onlar ağa kızıdır ama ağa değildir yaden büyük hanımağadır berfin ennen hanımağa benle evlendi hanımağa oldu" dedi küçük mirhan tekrar sordu " peki babam ve annim ne " dedi mirhan ağa büyümüşte küçülmüş toruna dönerek " ben emekli olunca baban ağa oldu annende hanım ağa oldu " dedi mirhan gülerek " dedi şen naysıl emekyisin menim biydim emekyi düya tuyuna çıkay taytiy yapay " deyip güldü mirhan ağa onun kahkahalarına eşlik edip " doğru söyelesin sen cidden üç yaşındasın"
Küçük mirhan gülerek " hayıy daha iki buyçuk yaşındayım" dedi mirhan ağa gülerek torun öptü hadi eve gidelim kahvaltı vakti geliyo deyip torunun minik ellerinden tutup arabaya bindi şivan kahya gülerek ağasını izliyor yapmam dediğini yaptırmıştı bu çoçuk ona ilk geldikleri gün tez vakite gidecek dediği çoçuğa baktı şimdi gitmesin biraz daha kalsın diye dünyaları verecek durumdaydı güldü mirhan ağa şivana dönerek " hayrola şivan" dedi şivan " heç ağam seni böyle görünce ilk zaman geldi aklıma" dedi mirhan ağa gülerek
"Şivan bu varya( deyip torunun saçlarını sıvazladı ) bu bambaşka birşeymiş " dedi tebessümle eve geldiklerinde çalışanlar sofrayı hazırlıyor ev ahalisi uyanmış bir mirza ile ezo yok avluda oturuyor küçük mirhan berfin nenesin kocağına oturdu sofra yavaş yavaş hazırlanırken yezda " ben abimle yengemi kaldırıyım " dedi küçük mirhan duydugu ile koşarak indi nenesin kucağından yezdanın önüne geçere "oymaz " dedi yezda anlamayarak baktı "neden halasın paşası" dedi mirhan ayakların iki yana açmış bandajlı olmayan elin açarak "oymaz oynar mana kaydeş yapıyor didemesin " dediğinde herkes kahkaha atmaya başlamış o sırda merdivenin başında görünen ezo ve mirzaya bakarak daha çok kahkaha atıyorlarda ezo noldu aceba kesin yanlış anladılar uyuya kaldığımız deyip kızarmaya başladı mirza nolmuş bunlar diye bakıyor aşağı inip günaydın dedi ikili herkes bıyık altından gülüyor sofraya oturduklarında mirhan dedesi ve babaannesi tarafından ilgi görüyor mirza yağı sürdü ekmeğine balıda ilave edip tap yiyeceği sırda yezda gülerek "ye ye abi ihtiyacın vardır efor sarfediyorsun sonuçta " dedi herkes tekrar kahkaha atı ezo içti çayı püskürtü mirza yezdaya dönerek " abicim iyi misin sabah sabah eceline susadın " dedi yezda ellerini kaldırarak " ben suçsuzum o söyledi" diyerek küçük mirhanı gösterdi mirhan ise " yayan mı hem men göydüm annim kucağındaydı elin de..." dediğinde mirza yerinde kalkarak " küçük adam seninle ciddi bir konuşma yapmamız gerekiyor " deyip konuşmasın kesti mirhan ise hemen dedesin kucağına koşarak
" kuytay meni dedi kuytay " diyor ezo renkten renge girdi mirhan dönerek " anneciğim biz daha önce ne konuşmuştuk seninle " dedi küçük mirhan " eyer yanız kayıysak sana kaydeş yapayız " dediniz dediğinde ezo artık mora dönüyor bu çoçuk neden hep anlamak istediğin anlıyor diye kafasın iki yana saladı o sırda küçük mirhan
" mende şiş yanız kayın diye uyaşıyoyım işte yoksa yezda hayam sizin yayınıza geyecekti ve benim gibi şişi gmyecekti şişte kaydeş yapmayı bıyakacaktınız " dedi ezo mirhana " küçük bey buraya geliyorsun " dedi mirhan el mahkum indi kucağından dedesin annesi ile birlikte yukarı odaya çıktılar ardından mirzada geldi karşıların alıp küçük çoçuğa anlatılar mirhan
anne ve babasına sarılarak
" biy da yapmıyacağım söj " dedi üçlü aşağı indi erkekler dışarı çıktı kadınlar genel işleri yaptı yarın bayram olduğu için umalı bir çalışma vardı yorgunluktan erkenden herkes odasına çekildi
Sabah ezanıyla mirza babası salar camiye gitti kadınlar ise kahvaltı hazır etti bayram namazından dönen erkeklerle birlikte herkes avluda bayramlaştı sıra ezo ve mirzaya geldiğinde mirza elin uzatı öpmesi için ezo şaşkınca baktı mirzaya daha önce gizli olan evliliklerinden dolayı bayramın iki yada üçüncü günü gelirdi mirza ama hiç böyle bayramlaşmadılar ezo mirzaya baktı elin tutup öptü ama çok şaşkındı mirza ezonun anlın öpüp kulağına fısıldadı adet gülüm adet dedi mirhan elinde poşetle avluda koşturup "bayyamlığım didirin aytık "diye bağırdı berfin hanım "aney nerde nenesin paşası " dedi mirhan " odada hajıylanıyo" dedi berfin hanım elindekileri alıp mirhanı giydirdi

" dediğinde mirza yerinde kalkarak " küçük adam seninle ciddi bir konuşma yapmamız gerekiyor " deyip konuşmasın kesti mirhan ise hemen dedesin kucağına koşarak" kuytay meni dedi kuytay " diyor ezo renkten renge girdi mirhan dönerek " anneciğim biz...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Küçük mirhan  temsili

yemek yenecek büyük alana doğru yola çıkıldı sofralar kurulmuş insanlar toplanmış kesilen kurbanın hati hesabı yok ezo şaşkınca etrafı izliyor ilkkez bu kadar kalabalık bir bayram yaşıyordu ezo mirza ezonun bu şaşkınlığına tebessüm  edip alışırsın güzelim alışır dedi
Akşam üstü eve geldiklerinde mirhan yadeye yaklaştı "yade etin öpiyim bayyamlaşlım dedi" elini öpüp minik ellerin uzatı haçlık alıp geri çekildi bu sefer salara yaklaştı
" sayay amca eyin öpim bayyamlaşlım" dedi o sırda salar "yeter küçük ağam yeter babanın verdi aylığı sana bayram haşlığı yaptım yeter bu gün seninle en az otuz kez bayramlaştık  " deyip güldü mirhan uffff ya deyip dedesine yöneli " dedi bayyamlaşlım " dedi mirhan ağa gülerek " torunum bu kaç oldu" dedi
Yezda gülerek " hasılat nasıl halacağım diye sordu " mirhan "of ya haya kötü hasıyat heykesle büysü bayyamlaştım ama o ayabayı aya biyiymiyim biymiyoyum " deyip ceplerin boşaltıyor en az para 20₺ yazda gülerek "oooo sen o arabadan ontane alırsın" dedi resmen küçük ağa herkesi soymuş ezo gülüyor mirza desen ticari zekası iyi olacak diyor yezda " halacığım ben şundan ikitane alsam bu paralar küçük deyip 200₺ gösterdi mirhan ise hayıy menim onay dedi herkes kahkaha atıyor güzel geçen bir bayram mutlu oldu ikili ilkkez birlikte bayramın ilk günün geçirdiler ve mirza ezoya bakarak allah hiç ayırmasın bizi hep böyle gülelim olur mu dedi...

yemek yenecek büyük alana doğru yola çıkıldı sofralar kurulmuş insanlar toplanmış kesilen kurbanın hati hesabı yok ezo şaşkınca etrafı izliyor ilkkez bu kadar kalabalık bir bayram yaşıyordu ezo mirza ezonun bu şaşkınlığına tebessüm  edip alışırsın...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ezo ve bayram hali

 Ezo ve bayram hali

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Mirza bayram hali

Beğeni ve yorumlarınız eksik etmeyin
Takipte kalın

Aşirete Gelin OlmakWhere stories live. Discover now