24. Bölüm

83.7K 2.5K 66
                                    


Medyadaki mirza

" hey çoçuk" küçük mirhanın kolundan tutu on üç on dört yaşlarınındaki çoçuk mirhan korkuyu ile aplamaya başladı " korkma korkma ne işin var senin burda anan baban nerde" diye soruyor mirham ise ağlıyor " evde annim babam " göz yaşlarını elin tersi ile siliyor " evin nerde" " biymiyoyum"
" nasıl geldin buraya"
" yuyudum yuyudum geydim"
Küçük mirhanın elinden tutup koyunlarını otladığı yere getirdi mirhan koyunları görünce ellerin çırpıp " me me" diye sevindi " sen daha önce kuzu koyun görmedin mi" mirhan hayır anlamında kafasın saladı " bak bunlar ağanın koyunlarının bi kısmı ben onları otlatırım oda bana karşılığında para veriri" mirhan güldü " küçük ağa" dedi karşısındaki çoçuk anlamayarak ona baktı " şimdi koyunları bıraktıktan sonra seni karakola götüreceğim ama bir iki saat bekle benimle kuzuları sev olur mu" mirhan hayır anlamında kafasın iki yana saladı " neden diye sordu haaa ben memo bu arda senin adın ne"
Ben annime babaya küstüm ditmiyeceğim eve adım miyhan dekta" diyip güldü
" ama anan baban merak eder çok üzülürler seni götmezlerse " mirhan düşündü tamam anlamında kafasın saladı memo" açmısın" diye soru mirhan kafasın saldı " çok açıktım " dedi çoçuk çıkından çıkardığı domatesi peynir dürüp edip mirhana uzattı mirhan yemeğini yiyor bir yandanda kuzuları kovalıyordu küçük köpeğide peşinden onu izliyor ne yapsa arkasından ayrılmıyordu çok büyük tehlike atlatmışlardı farkında olmadan
Konak yer yerinden oynadı aşiret ayağa kalktı her yerde küçük mirhanı arıyor polis konağa geldi mirza başkomiser atıf ile konuşurken " bakın komiser oğlum kayıp siz burda saçma sapan sorular soruyorsunuz farkındamısınız bilmiyorum ama dostum kadar düşmanım var benim türkiyenin sayılı işadamlarından biriyim doğunun en güçlü aşiretin ağasıyım siz bana düşmanın var mı diye soruyorsunuz" mirza öfkeden çıldırıyor ezo ağlamaktan helak olmuş şekilde atıf başkomiser " eşinizlede konuşmak istiyorum" deyincr mirza hepten sinirlendi " bak komiser işin yap oğlumu bul"
O sırda avluda ezonun sesi duyuldu " buyurun komiser bey" atıf ezoyu baştan aşağa süzdü giydiği şortuna baktı askılı tişörtüne buralarda böyle bir kadın ahhh dedi çok güzel hemde çok diye geçirdi içinden derin bir biçimde yutkundu"ezo hanım merhaba ben başkomiser
atıf" uzattığı eli sıkarak memnum oldum dedi atıf başkomiser bunu yapacak çoçuğunuzu kaçıracak bir düşmanınız var mıydı yada fideye istiyor olabilirler gibi sorular yöneltirken ezo yeniden gözlerinden döktü biliyorsunuz ki ezo hanım eşinizde bi kaç hafa önce vuruldu bakın oğlunuzu bulmamız için bize yardımcı olmanız lazım mirhan öfke ile lafa girdi " birincisi eşimin adı ezel yabancılar öyle seslenir ikincisi onlarla bir ilgisi yok dedi" baş komiser nasıl emin olabiliyorsunuz onlarla ilgisi olmadığına diye sorduğunda mirza derin bir düşünceye daldı yaptıkları silah ticaretine göz diken memduh sıktırmıştı onuda bulup cezasını kestiler anca kesip hayvan başın yolayan hala yok ortada yoktu düşüncelerinden sıyrıldı " eminim yok çünkü düğünde kaza oldu" diye sıyırdı ezo lafa giridi " geçen tehdit edildim " diye mirza şok şekilde haykırdı " nasıl neden benim haberim yok ezoooo" diye kükredi
" lan benim karımı tehdit ediyorlar benim haberim yok delireceğim" diye konuşuyor ezo burukça konuştu " hayatım önemsemedim ihale için işte her zamanki gibi " diye yutkundu komiser ikisin diyoluğunu dinliyor " ezo sen basit yada değil böyle durumları söyleyeceksin bana nasış bi tehdit kim" diye soru ezo kırkın bir şekilde "aldığımız gemi ihalesinden sonra murat diye bir adam malzeme için açtığımız ihaleye talip oldu bizde kemal beylere verdik işi adam ısrarla aradı çok tatlı bir oğlun var dedi bende beni tehdit mi ediyorsunuz dediğimde bizde tehdit yok ısrar var felan dedi" mirza sinirle yumruklarını sıktı " tamam ezo " deyip konuşmayı kesti ezo tekrar döktü gözlerinden komiser aldığı bilgileri ile aramaya başladı mirza desen adamları karış karış mardin arıyor şivan koşarak yanına geldi "ağam birşey bulduk" mirza " söyle çabuk kirve ne buldunuz"
"ağam sokakta çoçuklar kaçağında yavru köpekle dolaşan bir çoçuk görmüşler " mirza kaşalarını çatarak " bu çoçuk bu eveden nasıl çıktı kahyaaa" diye gürledi " ağan bilmiyorum" diye titrek sesle konuştu hemen arabalara binip onu gören çoçukların oraya sürdü. Çoçuklardan biri " ağam biz çoçuğu tanımıyorduk sadece geldi yanında bir enikle taşa oturdu bizi izledi sonra çağırdık oynadı bizimle" mirza tlf fotoğrafı açtı bak bakayım bu çoçuk mu anlattığın çoçuk evet ağam bu diye onayladı sonra nereye gitti diye sordu içlerinden yine biri sarp kayalıklara doğru giderken gördüm ben dediğinde mirza şivana dönerek koşun diye diye seslendi arabalara binip kayalık bölgesine ilerlediler polis geldi aşağıya doğru çalışma yapıldı ancak yok hiç bir yerde yok...
Küçük mirhan ise tüm koşturmacaya dayanamayıp uyuyup kaldı ağacın gölgesinde memo mirhanı kucağına alarak ilerledi ahıra hayvanları koyup evin yolunu tutu içinden çoçuk uyudu yarın götüreyim artık karakola dedi eve geldiğinde annesi kucağındaki çoçuğu görüp şaşırdı... " hayır ola memo nedir bu" " ana buldum dik kayalardan düşecekti aldım geldim yarın karakola götüreceğim" kadın küçük mirhana baktı o kadar tatlı o kadar şekeridi ki sabi yavrucak diye sevdi anası babası kim ola diye geçirdi içinden çoçuğun üstüne başına baktı beliki varlıklılar sokağa atılmış bir çoçuk gibi durmuyor diye düşünürken oğluna döndü hadi kalık elin yüzünü yıka şimdi baban gelir dedi geçen yarım saatin ardından içeri giren yaşlı adam ev ahalisine selam verdi kadın hayır ola bey niye geç kaldın adam hüzünlü bir ses tonu ile ağanın oğlu kaybolmuş en son sarp kayalarda görülmüş onu arıyoruz köşe bucak kadın duydu ile şok olmuş memo memo diye seslenirken adam şaşkın şaşkın bakıyor " oğul den o sabiyi nerde buldun "
"sarp kayalarda düşecekti az kaldın" adam anlamış şekilde bakıyor memo tüm olanları babasına anlatı içerde uyuyan çoçuğu görünce adam onlara gösterilen fotoğraftaki bebeydi bu hemen çoçuğu kucağına aldı oğlun yanına alıp yola koyuldu
Ev ahalisi avluda oturmuş perme perişan durumda mirza telefonda kükrüyor nasıl bulamasınız el kadar çoçuk... biranda açılan kapı adamın kucağınaki çoçuğu gören herkes ayaklandı koşar adım yanlarına geldiler ezo oğlun kucağına aldı sardı sarmaldı uyanan mirhan ağlamaya başladı " yayancısın şiz kayndırdınız meni " diye ağlıyor mirza oğluna yaklaştı sıkıca sarıldı "baba hiç seni kandırır mı aslanım "
" pipim hep keşecekleymiş" mirza güldü "olur mu hiç öyle aslanım kim dedi bunu nasıl çıktın sen evden "
Mirhan rojdayı gösterer"o dedi kapıyı açtı çıktım men"dediği anda derin bir sessizlik oldu....

Beğeni ve yorumlarınız eksik etmeyin

Aşirete Gelin OlmakWhere stories live. Discover now