59. Bölüm

35.2K 1.5K 151
                                    

Zaman her şeye ilaç olur mu her acı bir gün geçer mi hatalar yanlışlar tek tek affedilir unutulur mu  mirza çıktığı evin kapısına baktı içerde bıraktı harabeye baktı af dileyecekti affet diyecekti...

İki gün sonra

Mirza camın karşısında durup karşı evi izliyordu inadı tutmuştu ezonun  konuşmuyor çoçukları her gün beli saatlerde gönderiyor evlatlarıyla hasret gideriyordu mirza ancak yetmiyordu huzurunu mutlu yuvasını geri istiyordu kalbini istiyordu elini göğüsüne vurdu "yaktın be kadın beni yaktın kül oldum kadın kül" diye mırıldandı kapıdan bekirin sesin duydu "abi çoçuklar gelmedi bu gün bi bakayım mı yengeye" dedi mirza "gelirler koçum ezom ne zaman isterse o zaman göndersin yavrularımız" dedi bekir kafasını aşağı yukarı saladı sessizce çıktı odadan. Geçen yarım saatin ardından çoçuklar gelmemiş merak etmeye başladı mirza kaç gündür aynı saatte gelen çoçuklar kapıda dahi görünmüyordu ceketini aldı masanın üstündeki silaha ilişti gözü "bekir" diye seslendi "buyur abim" dedi silahı göstererek "bunun ne işi var burda çoçuklar gelecek oğlum bu eve ben ne dedim kimse çoçuklara böyle şeyleri yansıtmayacak göstermeyecek demedim mi" diye bağırdı bekir "abi sen emanetsiz gezme diye bıraktık " dedi "bekir ben hiç evime silahla girdim mi koçum " dedi bekir "yok abi kapıdan girerken çıkarırsın  bilemedim abi buralar yabancı ne olacağını bilemiyoruz " dedi mirza " kaldır bunu" deyip kapıdan çıktı hızlı adımlarla karşı eve geçti arkasında korumlara işaret verip beklemelerini söyledi kapıyı çaldı kapının açılması ile karısına baktı yürek yangınım diye fısıldadı ezo mirzaya baktı yorgun gözlerle mirza "şey çoçuklar gelmeyince meraklandım" dedi ezo derince bi nefes aldı "içeri geçsene mina ve mirhan oyun oynuyor" dedi mirza içeriye adımladı "mir nerde " dedi ezo ağlamaklı bi ses ile "mirza dünden beri ateşin düşüremiyorum biraz duruyor yeniden ateşi çıkıyor " diye bilmiş ve ağlamaya başladı mirza adımlarını mirin bulunduğu odaya adımladı mir beşiğin içinde çipil çipil gözlerle babasına bakıyordu hemen oğlunu kucağına aldı "benim küçük aslanım hasta mı oldun" dedi anlından öptü yanaklarından öptü oğlunu ezo kocasının peşi sıra girdiği odada kocasına baktı evlatlarına ne kadar düşgün bir adam olduğunu düşündü sonra kendini aldatı geldi aklına bizi sevse evlatlarını önemsese aldatmazdı diye geçirdi içinden mir hırsal mirzanın kucağından çekti "bu gün çoçuklar gelmeyecek " dedi kafası allak bulaktı ezonun bi yanı affet derken bi yanı sen aciz bi kadın mısın ki seni aldatan adama dönmeyi istiyorsun diyordu mirza karısının değişen halerine baktı "yeter kadın yeter banada çoçuklarda kendine de etiğin yeter ne hale geldi sabiler baksana dağ başında " dedi ezo "senin yüzünden bu haldeyiz sen adam gibi karşıma geçip başkası var deseydin aldatmak yerine üç çoçuğumla kaçmazdım bende" diye bağırdı mir annesin kucağında ağlamaya başladı ezo miri pişpişliyor bi yandan bi yandan da mirzaya saydırıyordu " hazırla mir hastaneye gideceğiz " dedi mirza cebinden çıkardı telefon ile bekir arayıp ezonun evine gelmesin söyledi.

"Bekir biz hastaneye gidiyoruz mirhan ve mina sana emanet sultan nene yanlarında ama sen bi yere kaybolma kocum yanınada adam al" dedi beki "tamam abi aklın kalmasın "dedi
Ezo "gerek yok ben bakarım başımın çaresine sen işine bak " dedi mirza "kadın beni delirtme bin şu arabaya "dedi sessiz geçen yolculuğun ardından mirza "mir minaya göre fazla hastalanıyor daha iyi bir yerde genel bi kontrol mü yaptırsak" dedi ezo "farkındayım sık sık ateşi çıkıyor olur şu ateşin bir düşürelimde " dedi aralarında geçen tek konuşma bundan ibaretti hastaneye varana kadar

Mire serum takılmış doktor mevsim değişikliğine bağlı soğuk algınlığı olduğunu söylemiş ikili sakince oğuların başında bekliyordu sessizliği bozan mirza olmuştu "seni aldatmadım şerefim üzerine yemin ederim ki aldatmadım" dedi ezo "kadın kucağındaydı mirza" dedi "kadın bi anda odama girdi çok şaşırdım ezo adını söyledi bi arkadaşından yardım almış meğerse o arkadaş sekterim miş yeni girdiğimiz ihalenin yapı çalışmasın istiyorlarmış bizde yok dediğimiz bir firma kadın amacı beni baştan çıkarmakmış sen gittikten sonra taş üstünde taş koymadım sekreterim gülün ilgisin sonra kadın amacın felan öğrendim senin gelmen planlı değilmiş sadece bi ihale için beni baştan çıkarıp koyunuma girip ihaleyi almakmış amacı inan sen geldiğinde ben kadın kovmakla meşguldum ulan sen varken ben kimseye elim süremem sen olmasanda süremem (göğüsün ortasına vurarak konuşmasına devam eti mirza) şuraya öyle bi işlemişsin ki sensiz nefes alamıyorum ( parmakları ile kafasına dokundu) şuraya öyle bir kazınmışsın ki hayalin her an gözümde ulan ben sen yokken ölüydüm bir kalbim yoktu sen benim hayatımsın be kadın ben seni aldatmak şöyle dursun yan gözle dışarıya bakmak üç ay kadın üç ay yanımda olmayan senin hayalinle yandım kavruldum birine el sürmek şöyle dursun kokuna ihanet olur diye bi kadınla yan yana gelsem kazara solumayı bıraktım sen evimizden gittiğin günden beri kimseyi sokmadım içeri senin izlerin kaybolur diye ben san öyle sevdalıyım ki yanıyorum bir allahın kulu görmüyor" dedi ezonun göz yaşları sel olurken mirza karısına yaklaştı sıkıca sarıldı "ağlam allah aşkına ağlam göz yaşların öldürüyor beni ben sana kıyamazken sende bena kıyma yakma beni" dedi ezo içli içli ağlarken konuştu "senin teninde kokunda benim adam...

Beğeni ve yorumlarınız bekliyorum

Beğeni 180 yorum 120

Fikir ve önerilerinize açığım

Aşirete Gelin OlmakWhere stories live. Discover now