33. Bölüm

76.8K 2K 68
                                    

Bölüm 33

Medyadaki mirza

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Medyadaki mirza

Duran silah seslerinden sonra mirza sıkıca sarıldığı karısına baktı "iyisin demi gülüm " diye ezoya bakıyor gözleri ile vücudun taradı yara bere var mı diye iyi olduğun anlayınca etrafındaki korumlara seslendi bekir arayın toplanıyoruz diye bağırdı ezo mirzaya bakarak " yaranmışsın " diye bildi gözlerinden yaşlar boncuk boncuk akıyor bir yandanda mirza iyi misin diyor mirza ezoya yaklaşaraka " ağlama güzel gözlüm küçük bi sıyrık " dedi otele girdiler  gelen doktor mirzanın yarasını pansuman etti ezo telaşla " mirza mirhan hala gelmedi bu adamlar ki italyadayız şuan ve yine bizi buldular öyle mi " diye sitemle ağlamaklı sesi ile sordu mirza ezoya sarıldı " sakin ol ömrüm sakin kimse bulup canın okuyacağım bekirle birazdan burda olur toparlanın istanbula döneceğiz akşama" dediğinde ezo kaşların çatarak "sen istediğin yere git biz oğlumla burdayız boşanma davasına geliceğim gününü avukatın bildirsin" dedi mirzanın gözlerin içine bakarak affetmiyordu mirzayı inatla kararın uyguluyor mirza tam konuşacağı sırda bir tlf çaldı tanımadığı bir numara açtı tlf " alo" ... arkadan gelen ses tanıdık değildi
" karacahan   Karın çok güzelmiş "
" lan şerefsiz sen kimsin " diye kükredi mirza " a karacahan sinirlenme bu ihaleden çekilmesen güzel karına veda edersin " diye konuştu mirza sinile "lan it senin derin yüzerim köpek " diye bağırıyor o sırda bekir yanında mirhanla odaya girdi mirhan bağıran babasın görünce korktu ağlamaklı şekilde annesine baktı ancak mirza küçük oğlundan  habersiz telefondaki adama bağırıp çağırıyor en son telefonu duvara fırlatı ezo duvara fırlatılan tlf yerinden sıçradı mirhan ise ağlamaya başladı bekir ne yapacağın bilemez şekilde abisine bakıyor arkasın dönen mirza ezoya baktı sonra gözü ağlayana mirhana kaydı içinden küfürler ediyor nasıl bu kadar sinirlenir mirhana yaklaştı "gel babacığım " diye yere çöküp kolarını açtı mirza kolarına gelen oğlunu kucağına aldı içinden sinirlendiği zaman olacakları biliyordu öfke kontrol problemi git gide artıyor son yaşanlardan sonra dahada artmış kendini sık sık kaybeder olmuştu bunun için içinden çözümler üretmeye çalışıyor ancak çıkış yolu bulamıyordu neyse diyerek kucağında oğlu ile koltuğa oturdu mirhan babasına sokularak "mana mı kıjdın baba" diye sordu mirza oğlun öperek " ben sana hiç kızar mıyım  aslan parçam" diye mirhanı öptü ezo kızğınca mirzaya bakarak " mirhanın doktor kontrolü var saat üç buçukta" dedi mirza öfkeli ses tonu ile " istanbulda en iyi doktora gösteririz aslanım birazdan eve geçeceğiz sizde toplanacaksınız " diye emir yağdırdı ezo öfke ile " biz senin emrin altında yaşamıyoruz mirza gel deyince geleceğin git deyinece gideceğin seninle hiç biryere gelmiyorum üstelik seni en kısa zamanda boşuyorum" diye bağıdı mirza zaten sinirli kucağındaki mirhanı koltuğa bıraktı " şimdi hazırlanıp benimle geliyorsun yoksa seni sürükleyerek götürüm ikincisi bizi boşayacak bir hakım yok bu dünyada sen benimsin benim" diye odayı inleti ezo ile mirza tartışa dursun mirhan ağlayarak " anni baba kavga etiyo " diye ağlıyor ezo oğluna dönerek kucağına aldı " kavga etmiyoruz bebeğim konuşuyoruz" diye mirhanı ikna etmeye çalışıyor mirhan babasına bakıp bu durum onaylamasın bekledi mirza karısına yaklaşıp saçları arasına bir öpücük kondurdu " annen doğru söylüyoru aslanım kavga etmiyoruz " dediğinde mirhan anne ve babasına gamzelerin bahşetti mirza mirza bekirin yanına gelerek "bulacaksın bana bunu yapanı bir saattin var bekir" diye komut verdi bekir abisin kafası ile onayladı "salwadoru ara bekir yardım olur" dedi bekir abisine tam deyip odadan çıktı ezo çantadan çıkardığı bezle mirhanın altını değiştiriyor " artık bez yok mirhan bey " diyor bir yandan tuvalet eğtim vermeye kararlı küçük oğluna üç yaşında olan mirhan gecikmeden başlamlı diye düşünüyor " anni ama ben bapam ki " diyor ezo oğlun gülerek "bebeğim anne öğretecek sana " diye oğlun ikna ediyor mirza o sırda mirhana yaklaşarak " aslanım sen artık erkek oldun bez küçük çoçuklara bağlanır" diye oğlu ile konuşması ezonun hoşuna gittti ne kadar kızsada mirza iyi bir babaydı bezen deleniyordu ama ezoda bu haline vurulmamışmıydı. Ezo mirzaya bakarak " sizi baba oğul baş başa bırakıp işlerim haletmeye gidiyorum mirza sorun olmaz değil mi " diye sordu mirza " ezo ben sana gideceğiz diyorum bu gün" diye yeniledi ezoda " bende sen istediğin yere git diyorum" diye itiraz etti mirza ben biliyorum sana bakışları atıyor mirza " tam ezom git lakin yanına korumları al" dedi ezo kafasın saladı " sizde eve geçin böyle otelde olmaz " dedi mirza gülerek "merak etme ezom evede geçeriz lakin otel benim problem olmaz sen sıkma canın " dedi ezo kafasın iki yana saladı mirzanın nerde ne mal varlığı nerde şirketi hissesi çıkar bilinmezdi ezo hale alışmamıştı buna mirzaya bakıp
" senin otelin kadar olmasada benim evimde rahat eve geç " dedi gülerek mirza karısın bu halerin özlemişti tam anlamında kafasın saladı ezo önce eve uğradı yaptığı resimleri aldı arkadaşları ile buluşacağı sergi mekanına doğru yola çıktı mirza ise mirhanı öyle özlemişti ki onunla oyunlar oynuyor mirhan bazı sorularına cevap veremesede her fırsata sıkıca sarıyordu oğlun kalbin kırdığı küçük oğlunu mutlu etmek için herşeyi yapardı en kıymetli hazinesiydi mirhan onun hele yaptığı hatadan sonra mirhana karşı ağır suçluluk duyuyor büyüyünce onu karşısına alıp hatasın anlatacaktı oğluna pişmandı ölesiye pişman birde ezoyu ikna etmesi vardı ezo zor bir kadındı laz damarı tutunca hele ikna etmek öyle zordu ki mirza şu an o durumdaydı ezo yürek yangını kendini affetsin diye herşeyi yapardı ama önce onu türkiyeye döndürmeliydi ezo gelmeyeceğim diye diretiyordu nasıl ikna edecekti bilmiyordu kafası allak bulaktı ağır düşüncelerden mirhanın " baba oydaki kaydıraka bineyim mi " dedi mirza otelin içindeki oyun alanını gösteren oğluna bakarak " tabi asalanım hadi git kay bende kahve içiyim ama yorulma" diye uyarısında yapıp mirhanı gönderdi yanında bir çalışanla otel müdür yanına gelerek bilgi vermeye başladı geçen yarım saatti ardından küçük mirhan oyun oynarken bir arbede oldu mirza baktığı tarafta ne olduğun anlamaya çalılıyor ama anlayamıyor mirhanı yerde görmesi ile aklı çıktı ağlayan oğluna doğru koştu yerden kaldırdı oğluna ilgilenen görevliye doğru " ne oldu burda " diye bağırdı kadın ne diyeceğin bilemez halde kekelediği sırda karşıdaki adam " sakat çoçuğu buraya getirmeyin beyfendi " diye bağıdı mirza ne olduğun idrak etmeye çalıştığı sırda mirhan " baba " diye daha çok ağlıyor mirza kucağındaki mirhanla adama doğru döndü " ne dedin" diye soru adam " sakat çoçuk beyfendi çoçuklarla oynayamıyor bakın kızıma çarptı " diye anlatmaya çalışıyor görevli kadına dönerek " düştüm " diye sordu kadın kafasın iki yana hayır anlamında sallayıp adamın iteklediğin söylediğinde mirza gözü dönmüşcesine kucağındaki çoçuğu görevliye verip adam üstüne uçtu resmen yumtuklar havada uçuşuyor mirhan baba diye ağlıyor ancak mirza her mirhanın sesinde daha hızlı vuruyor sakat değil lan oğlum iyileşecek sen hangi elimle ittin oğlum diye vuruyor otele giren ezo olanlardan habersiz lobide ilerliyor koşan korumları görevlileri görünce adımların o yöne hızlandırdı mirhanın ağlama sesleri kulağına gelince koşmaya başladı görevlin kucağında baba diye ağlayan oğluna baktı yerde adamı yumruklayan kocasına baktı koşup mirhanı kucağına aldı yeter diye çığlık attı mirza transtan çıkarcasına durdu gözleri ezoyu bulunca durdu aklı kalbi idrak yetisin kaybetmişcesine ezo dedi ezo öfkeli sesi ile " bir saat bir saat hepi topu atmış dakika bıraktım sizi yanlız şu hale bak diye " mirzaya kızıyor mirza derdini anlatmaya çalışıyor lakin ezo çoktan mirhanı arka koltuktaki ana kucağına koymuş kendi sürücü koltuğuna geçti arabayı çalıştırıp arkasında bıraktığı mirzaya bakmadan evin yolun tutu
Mirhan ana kucağında uyuya kalmıştı eve geldiğinde ezo hala mirzaya saydırıyor " öküz adam öküz" diye geçiştiriyor mirhanı yatağına yatırdı çalan tlf baktı arayan busse idi allah allah yoksa sergi ile ilgili bir sorun mu var diye geçirdi içinden tlf açtı " alo busse"
"Ezo canım yarın iki günlüğüne sahil kenarında tatile gitmeyi düşünüyoruz sizde gelir misiniz diye sordu " ezo bu hengameden kurtulmak için kafa dinlemek için iyi bir fırsat diye geçirdi içinden " tamam busse geleceğim" dedi... sabah gözlerin kucağına atlıyan oğlu ile açtı  " bebeğim günaydın"bana bahşettiği gülücüklerle " günaydın anni" yanağına bıraktığım kocaman öpücüklerle bana karşılık veriyor "annesin aşk bu gün nereye gidiyoruz bil bakalım" deyip oğlu ile küçük oyunlar oynuyordu ezo mirhan bağırarak ellerin çırparak "babam mı oley bayıştınız demi" diye soruyor ezonun yüzü düştü ama beli etmemeye çalışarak
" hayır anneciğim babaya gitmeyeceğiz bu gün benim arkadaşlarımla birlikte tatile gideceğiz bir kaç günlüğüne " dedi mirhan yüzü düştü " babam geymiyecek mi o yanlız mı kayacak üzüyüy ama babam" diye annesin ikna etmeye çalışıyordu mirhan ezo biliyordu ne kadar mirhanın babasına düşkün olduğunu mirzanın ailesine oğluna tutkun bir adam olduğun farkındaydı ancak son yaptıkları ezo kalbin acıtıyordu ne yapacağın bilmiyordu ezo kafasına toplamaya ihtiyacı vardı mirhana dönerek " anneciğim babanın toplantısı varmış gelemiyecek " diye mirhanı ikna etmeye çalışıyor " hadi bakalım küçük bey kahvaltı yapıp çıkacağız" diye küçük oğluna konut veriyor birlikte kahvaltı yaptılar ezo toplanmak için içeri geçti on beş dk sonra içerden gelen sesleri duyunca şaşırdı mirhan kimle konuşuyor diye panikle içeri geçti mirhan telefon elinde " baba biz gideceğiz" dediğinde mirza şaşınlıkla " nereye aslanım " diye sinirle sordu ezo kaçıyor muydu ondan adiye kalbi tekledi " tatile annim aykadaşlayı ile" mirza kaşların çatıp tlf delecek sesi ile " annenin arkadaşları " diye sordu o gördü lavuk muydu acaba içinden geçirdi lan gebertirim onu diye telefonun uçundaki oğlun anlatışlarını duymadan " baba baba duydun mu meni " diye babasından ses gelmemesi üzerine tasdik etmeye çalışıyordu arkasında annesin sesin duyunca " babamla konuşuyoyum " dedi ezo tlf eline alarak " mirza " dedi
" gönlüm" dedi mirza
" ne için aramıştın " diye sordu ezo 
" bir şeyler yapalım birlikte diye aramıştım ömrüm " dedi mirza
" bu gün iki günlük bir tatile çıkıyoruz arkadaşlarımla " dedi ezo
" arkadaşların ( sert sesi ezoyu ürperti bu adamın ani değişen ruh halleri dedi ezo ) " dedi mirza
" işte burda geçen gördün grup" dedi ezo
" gidemezsiniz hem nereye gidiyorsunuz" deyi çıkıştı mirza
" sana gidip gitmemek için izin alamadım senden deniz kenarına gideceğiz" dedi sert şekilde mirzanın hiç birşey olmamış gibi hala ona karışması ezoyu deli ediyordu kendinede kızarak birde açıklama yapıyorum bu dangoza diye geçirdi içinden o sırda çalan kapıya doğru ilerledi " mirza kapı çalışıyor sonra konuşalım " deyip mirzanın birşey denesine fırsat vermeden suratına kapattı tlf mirzayı sinirden kudurmuş şekilde bıraktı yüzünde mirzanın şuanki hali düşünüp tebessüm oluştu içinden dur sen dur bunlar iyi günlerin dedi
 

Beğeni ve yorumlarınız eksik etmeyin
Takipleriniz bekliyorum

Aşirete Gelin OlmakWhere stories live. Discover now