31. Bölüm

71.6K 2.1K 57
                                    

Bölüm 31

Ezo geçen beş ayı düşündü mirzanın yaptıklarını olan bitten herşeyi düşündü mirhan yabancı bir şehire alışmakta zorluk çekiyor sürekli türkiyeye geri dönmek istiyordu cemin italyada ayarladığı ev tam iki kişiye uygundu italyan ortaklarla imzaladıkları anlaşma sonucunda işleri burdan idare etmeye karar verdi mirhan vurulmadan sonra kolun pek fazla kulanamıyor sürekli fizik tedavi görüyor git gide daha huysuzlanmaya sürekli öfkeli bir hal almaya başladı zamanlar git gide daha artıyordu sürekli mirzayı sorup gelmemesine kızıyor ağlama nöbetleri geçiyor ezo bir yandanda psikolojik yardım alıyordu ezo ne yapacağın şaşırmış durumda git gide yıkılıyordu yanıyordu ölüyordu oğluna karşı sorumlu aşkına karşı yıkık devam ediyordu hayata geçen hafta açtığı boşanma davası neticesinde boşanma gerçekleşmemiş iki tarafında sözlü beyanın istemiş hakim ezo derin nefes aldı korku ile açtı gözlerin mirza ile karşı karşıya gelme fikri kalbini yaktı sanki nefesi kesilmişcesine parçalandı yüreği güçlü ol ezo oğlun için güçlü ol dedi mirza bitti artık diye kendini telkin ediyor...
Mirza duyduğu şey ile yıkıldı salar abisine dönüp " suçlu sensin sen kaybettin karın oğlun artık rahat bırakacaksın abi daha fazla üzmeyeceksin mirhan zaten zor bir tedavi süreci yaşıyor" dedikten sonra mirza hiddetle salara yaklaştı " o benim benim karım benim kadınım boşayamaz beni bensiz nefes dahi alamaz ezo " yutkundu ve devam etti" mirhannn onu çok özledim ve ailemi geri alacağım geri gelecekler " diye bildi salar histerik bir kahkaha attı " karın öyle mi karın güldürme abi beni kıza neler yaptın hala karım diyorsun sen evladını vurdun farkındasın demi " diye kükredi mirza daha fazla dayanamayıp saların yakasına yapıştı ve konuştu " herkes bilsin ezo geri gelecek sende yerin söyleyeceksin bana salar o benim benim kadım " salar yutkundu " abi" diye bilmişti mirza ise " söyle nerdeler " salar mirzanın gözlerin içine bakarak " bilmiyorum " mirza öfke ile " yalan söyleme lan " dedi salar yardım istercesine mirhan ağaya baktı" abi yengem giderken birşey demedi herkesi arkasında bıraktın söyledi mirhan için sonra çekti gitti " mirza hırsal saları yere savurdu elerin saçların geçiştirip yüzün sıvazladı " bekirrr " diye kükredi telaşla yanına geldi bekir " herkese haber sal dünyanın diğer ucuna gerekirse ezo ve mirhan bulacaksın bana ve sen " diye sakara işaret etti " aldığın en ufak haberde bilgim olacak " babasına dönerek " sizde konuşursanız haberim olsun " diye bildi mirhan ağa histerik bir kahkaha ile " yap yap sonra affettirmek için ara ne güzel dünya be " diyebildi mirza öfke ile baktı babasına " ben hatalıyım evet karım dinelemedim ancak akılım kaybettim benden başka birin ona dokunmuş olma olasılığı bile beni öldürdü anladınız mi bem onun kokusu ile hayat buldum onunla karanlığım beyaz oldu kalbimin çarptığın hissetim ben ve şimdi ailemi geri istiyorum " diye bağırdı...
ezo mirhanın elin tutmuş kendind yabancı sokakları yürüyor her adımında alışamadığı kimsesiz hissettiği bu ülkeye bakıyordu.mirhan yeniden mızmızlandı " anni donduyma " dedi ezo " tam bebeğim şimdi yemeğe gidiyoruz" beş aydır tanıdığı arkadaş grubu ile buluşacak birlikte resim sergisi açmaya karar kılmışlardı ezo iki yağlı boya tablosu ile katılacak çoçukluğundan bu yana geliştirdiği resim yeteneğini ilk defa sergileyecekti beş altı kişilik grubun olduğu masaya doğru ilerleyip hepsi ile tokalaştı mirhana bakarak " bunlar arkadaşlarım onlara merhaba demek ister misin" diye sordu mirhan annesin bacakları arkasına iyice saklanarak " meyhaba" dedi ezo oğluna bakarak "annecim onlar türk değil yani bazısı türkçe bilmiyor sana öğretim gibi söyleye bilir misin" diye sordu mirhan inatla " meyhaba " diyor ezo artık ısrar etmek istemedi "tam anneciğim oda olur" masaya geçip oturdular herkes ezonun bir çoçuğu olduğuna şaşırmış çok güzel bir kadındı ve bu yaşta anne hem hayranlık hem merak uyandırıyordu çoçuğun babası nerdeydi...mirhan kendin sevmek isteyene tepki gösteriyor dokunmak yada öpmek isteyeni ittiriyor sohbet ilerlediği sırada antonun ezoya olan ilgisi gözler önüme seriliyor bu durum mirhanında dikkatini çekiyor masadan kalkan küçük mirhan annesine bakarak " gideyim sıkıydım" diye annesin çekiştiriyor ezo mirhanı kucağına alıp " biraz daha oturmalıyız işlerim daha bitmedi" diye mirhanı ikna etmeye çalışıyor masada oturan nina " ezel çok tatlı bir çoçuk lakin koluna ne oldu ve eşin nerde " diye sordu soru ezo için yanıtlaması zor bir soruydu "mirhan küçük bir kaza geçirdi kolu tedavi aşamasında eşimle ise boşanıyoruz " diye ekledi mirhan bu konuşmalardan hoşalanmamış olacakki ezonun kucağında kıpırdandı geldikleri yeri oturdukları mekanı incelemeye başladı bir adam küçük bir çoçuğa pasta yediriyordu mirhan bu görüntüyü görünce annesine sarılarak " noyuy eve gideyim " diye ağlamaya başladı ezo oğlunu kafası ile onaylar şekilde kalktılar mekandan mirhan gidene kadar ağladı ezo eve geldiklerinde mirhana sarılarak " ne oldu bebeğim söyle seni ne üzdü" diye soruyor mirhan küçük ellerin tersi ile göz yaşlarını siliyor " babam meni sevmiyor aytık demi bida geymicek men kötü çoçuk olduğum için mi geymiyo anni aya babamı söj akılı çoçuk olacağım geysin ne oluy" diye ağlıyor ezo ne yapacağını bilmiyor mirhan babasına çok fazla düşkündü işten geç geleceği zamanlarda bile huysuzlanırdı şimdi nasıl desin ezo mirhana baban seni istemiyor diye sarıldı küçük oğluna kolarında ağlayarak uyuyan çoçuğa baktı yatağına yatırdı öptü kokladı. Geçen bir hafta sonrasında anton ezoya kendini zorla davet ettirdi kibar ve naif bir kadın olan ezo mecburen kibarca davet etti anton gelip yemekler yendi sohbet edildi mirhan adamdan sanki nefret edercesine bakıp her fırsata babam şöyle babam böyle diye anlatmaya başlıyordu ezo sanki oğlun ne yapmak istediğini anlamışcasına babasın oğlu diye geçiriyor içinden kahvrleri yapmak için mutfağa geçti sırda kapı çaldı ezo elin dolu olduğun söyledi için anton kapıyı açtı karşısında onu öldürecek gibi bakan adama baktı kim bu adam diye içinden geçirdi sırda ezo elindeki kahve bardakları ile kapıya yaklaşıp " kim gelmiş"diye soru kapıdaki sureti görünce elindeki bardakları yere düşmesi bir oldu yutkundu özleme baktı adama azından sadece bir kelime döküldü " mirzaaa"

Kısa bir bölüm ancak bir bölüm daha yayınlayacağım

Beğeni ve yorumlarınız bekliyorum

Ve sizin anketleriniz doğrultusunda ilerletim

Aşirete Gelin OlmakWhere stories live. Discover now