18. Bölüm

103K 2.5K 26
                                    

Bölüm 18

Mirza sabah uyanmış yatağı eli ile yoklamış ezonun olmadığın görünce çok korkmuş yerinden sıçrar şekilde kalkıp merdivenleri telaşla inmeye başladı allahım nolur gitmiş olmasın nolur allahım diye duallar ediyor birden mutfaktan gelen müzik sessine kulak kesildi gitmemiş bırakmamış beni diye geçirdi içinden mutfak kapısına yaslanıp ezoyu izlemeye başladı ezo bi yandan kahvaltı hazırlayıp bir yandan kıvrak hareketlerle şarkı söylüyor mirza daha fazla dayanamayıp yaklaştı arsından ince beline sarıldı ezo biran korktu ancak mirzanın kokusun alınca rahatladı
" korkutun beni mirza"
Mirza gülerek " korkman gerekiyor küçük hanım zaten sabah benden habersiz yataktan çıkmanın cezasın çekeceksin " diyip ezonun boyun girintisinden öptü " mirza yaaa yapma " " neyi yapma güzelim"
Ezo gülerek " hadi kahvaltı edelim çok açım " mirza gülerek kahvaltıya başladı hayatında ilkkez bu kadar mutlu hissediyordu 30 yaşındaydı ancak şu  ğç dört günde yaşadığı duygun üçte birini yaşamamıştı mirza bu küçük kız onun nevrin şaşırtmış koskoca mirza ağayı oyuncak etmişti sessiz geçen kahvaltın ardından mirza ezoya seslendi " bi acı kahve yap içelim bahar gözlüm " ezo kahveleri yapıp geldi mirza ezonun gözlerine bakarak kahvesin yudumladı
" mirza ben senin hakında bişey bilmiyorum ban biraz bahsetsen ya olmaz mı" mirza gülümseyerek
" olur güzelim dedi"
Ezo kafasın saladı mirzayı dinledi
" mirza karacahan aslen mardinliyim ailem hala orda yaşıyor iki kardeşiz benden hariç birde kız kardeşim yezda var babam mardinde büyük bi ağa aşiret kuralarına bağlıdır ve uzun zaman  öncede ağalık bana geçti anlıyacağın aşirete gelin oluyorsun sık sık mardine giderim bazen acil olur bu gidişlerim olurda beni koynunda bulamasan telaş etme gitmem gerekmiştir işime gelecek olursa çok yönlü daha öncede demiştim "
Ezo bi an mirzanın sözün kesti
" mirza bunları istemiyorum bana seni ne kızdır ne mutlu eder be bilim en sevdiğin kişi kim hiç aşk oldun mu mesela hangi takımlısın ne bilim en sevdiğin renk  dah yaşın bile bilmiyorum" ezo bunları söylerken dudakların büzdü gözlerin kocaman açtı mirza kahkahayı bastı ezoyu kucağına çekti
" ah be kadın sen benim ömrüm olacak ömrü daha ötesi yok bak ben 30 yaşımdayım hayatta kimseye duymadığım hissleri yaşıyorum yanında git sor mirza karacahanı herkes korktuğu buz gibi bi adam derler sana kimseye güvenmeyen şüpheci piskopatın teki ama sana karşı melek oldu bu adam salar ve bekir dışında pek kimseye güvenmem dostumda yoktur beşiktaşlıyım en çok siyahı severdim ancak senin zümrüt gözlerin gördüğümden bu yana başka renk yokmuş gibi geliyor ezommmm diğerlerinde  öğrenirsin zamanla en önemlisi ise benim olan benimdir kimse elin süremez ve benim olan benim olduğun bilip yaşamalıdır" ezo gülerek " aramızda 9 yaş var ve fenerbahçeliyim üsüne üstelik özgürlüğüne düşkün biriyim kısıtlanmayı sevmem mirza bey...," diye devam edeceği sırada mirza yaklaşıp ezonun dudaklarına küçük bi öpücük biraktı " sen eve kapatırım kadın görürüsün özgürlüğü" diye kahkaha attı mirza birbirine sıkıca sarılmış çifti ayıran şey kapı ziliydi mirza kapıyı açtığında karşısında gördüğü ikili ile şok girmiş şekilde bakıyordu
" sizden kurtuluş yok mu lan "
Bekir lafa girdi " abi merak ettik
Salar" abi içeri almayacak mısın yenge ile noldu" felan diye konuşarak içeri geçti ancak mirzanın onları içeri almaya niyeti yoktu ki tam salona girdiklerinde ikiside küçük çaplı bir şok geçirdiler ezo salonda üstelik üstünde mirzanın tişörtü ile duruyordu ikili bir mirzaya bir ezoya dönüp baktılar salar sırıtıyor bekir ondan farksız sayılmaz mirza hemen ezonun önüne durdu " ne lan " diye kükredi ikiside birden yutkundu ellerin aynı anda kaldırarak " yok abi bişey" dedi ikiside aynı anda ancak ardında kocaman bi kahkaha duyuldu salonda mirza ikisin üstüne yürüyordu ki ezo " buyurun oturun ben kahve yapayım " ikili koltuğa geçip oturdu mirza karşılarına oturup siz öldünüz bakışı atıyor
" abi inanır mısın kötü durumdasındır diye geldik yoksa yenge ile böyle olduğunuz bilsek gelmezdik" " salar saçmalamayı kes" diye kükredi o sırada ezo kahvelerle içeri girdi kahveleri verdi çıkacağı sırada mirza onu durdurdu yanına oturmasın sağladı " bak güzelim bu salar kuzenim halamın oğlu ama kardeşim gibidir buda bekir dostum kardeşimdir  " ezo bi ikili ile tanışmış onları çok sevmiş mirza değişik bi adamdı dışardan gören kaya gibi sert buz gibi bir adam görürken ezo ise tem tersi sıcacık sevgi huzur görüyordu bu adamda
Aradan geçen beş ay ezo ve mirza için hız kesmeden devam ediyor ikiside birbirin ateşinde yanıyor herkes bu ikisin mutluluğuna şahit oluyor ezo mirzaya aşkala bağlanmış mirza ezoya aşkla bağlanmış ikiside birbirinden farksız değildi aralarındaki aşk gözle görülür boyutu geçti mirza ezosuz nefes alamıyor ezo olmadan sanki oksijensiz kalmış ölüyor gibi hissediyor ezo ise mirzanın kolarına huzuru yaşıyor.... bu gün mirzanın doğum günü idi ezo düşündü ne yapmalıyım diye aklına gelenlerele gülümsedi bulmuştu. Akşam olmuş mirza eve gelince tüm ışıklar  kapaklı tedirgin oldu silahın çıkardı ezo ezo diye sesleniyordu ki sürpriz iyi ki doğdun sesleri karşılardında silah doğrultmuş bir adet mirza ile şok geçirdiler mirza sinirle yüreğim azıma geldi lan diye kükrüyor ezo koşup mirzaya sarıldı küçük arkadaş gurupları doğum günü kutladı birlikte yemek yiyip tek tek kalktılar ezo mirzaya yaklaştı elindeki kutuyu ona uzatı içinden çıkan çoçuk ayakkabıları ile şaşırdı noluyor lan dedi içinden bizdaha hiç sevişmedik imkansız diyor ezo anlamış gibi" saçlama hayatım sadece sana verebileceğim en güzel hediye bi aile hala evlilik teklifin geçerliyse kabul ediyorum"
mirza ezoya sarıldı kucağına çekti öpmeye başladı uzun uzun öpücükler devam ederken ezo ile ayağa kalktı ezo bacakların mirzanın beline dolayarak yatak odasına doğru ilerlediler aralarındaki saf tutku yanıp bitmeyen bir ateş sürüklüyordu onları odaya geldiklerinde mirza ezonun boynun öptü kokusun içine çekti benim ol kadınım ola dayanamıyorum artık diye fısıldadı ezo ona karşılık verdi seninim dedi mirza ezonun elbisesinin eteklerin tutarak kaldırdı  bir çırpıda kurtuldu ezo mirzaya yavaş yavaş karşılık veriyor gömleğinin dümelerin titrek eleri ile açtı mirza bu duruma hoşnut olmuştu gülümsedi ezo ne ara mirzanın karşısında çıplak kalmıştı anlamadı zaman artık ikisi için durmuştu ağırlığın vermeden ezonun üstüne uzandı boynundan göbeğine kadar öperek yol çizdi ezonun kısık kısık inlemerli mirzanın hoşuna gidiyordu ezonun dolgun göğüslerini eleri ile yoğuruyor bir yandan öpücükler konduruyor elleri kadınlığına gittiğinde ilk başta tedirgin oldu ancak mirzanın korkma güzelim lafı ile kendini yeniden sevdiğine bıraktı mirza elleri ile kadınlığına dokunuyor bir yandanda göğüslerinin başın dişliyordu ezo kısık kısıl mirza mirza... diye inliyor miza ise ezom ömrümün baharı diyor elleri ezonun vücudun keşfe çıktı dolgun kalçalarını sıkarak ezomm diye inledi artık dayanamayacaktı ezoyu kendine katacak kokuları birbiri ile harmanlanacaktı mirza gözlerin içine bakarak onay istedi ezo gözlerin açıp kapayıp onayın veri mirza ezonun içine girdiğinde odada bir inilti duyuldu biraz bekledi ezonun dudaklarına öpücük bıraktı mirza sonra hareketlenmeye başaladı gelgitleri hızlanırken mirza diye inliyor mirza gülümseyerek gel güzelim benim için gel hadi yavrum diye ikisi aynı anda boşaldı ezonun hale bacakları titriyordu mirza ezoyu kolarına çekti seviyorum seni kadın ölümüne seviyorum ezo gülümsedi boynun girintisine bir öpücük bıraktı ölürüm sana adam ölür seciyorum seni.... geceleri böyle devam eti mirza ezoya doymuyor doyamıyor gece boyu beş kere birlikte olmuşlar ancak mirza arsızca sırıtıp daha istiyordu ezo gülerek nasıl baş edeceğim bu adamla diyor... öğleye doğru gözlerin açtı ezo mirzanın öpücükleri ile " hayatım hadi uyan duşun al işimiz var çabuk " ezo ani hareketle kalkınca kasıkların sızladı mirza koşarak yanına geldi " bebeğim noldu "
"birazcık ağrım var mirza "
" tam güzelim geçecek"
Ezoyu kucağında banyoya taşıdı.  Ezo duştan çıktığında beyaz bi elbise yatağın üstünde alıp giydi merdivenlerden indi mirza elinden tutu dışarı çıkardı arabaya bindirdi
" nereye gidiyoruz "
" süpriz güzelim"
Yarım saatlik yolculuğun ardından sahil kenarı güllerle süslenmiş çiçeklerle bezenmiş bir yere geldiler mirza dedi şaşkınlıkla ezo ... elif salar bekir karşılarında duruyor " ne oluyor mirza " şaşkınlıkla sordu ezo
" evleniyoruz güzelim" ezo kocaman gözlerin açtı şaşkınlığın üstünden atıp masaya oturdu nikah memuruna " evet " dedi kocaman ikili artık evliydiler mirza cebinden çıkardığı tek taşı parmağına taktı sonrada alyansların taktılar miza ezoya dönerek anlın bir öpücük bıraktı " bu yüzükleri sakın çıkarma parmağından bunlar benim olduğun dün gecenin kanıtı" ezo gülerek mirzaya sarıldı "çıkarmam mirzam çıkarmam"  
Birbirine ait birbirine aşkla bakan iki çift vardı öyle sevdilerki birbirin yakacak kadar dünyayı küçük kız kocaman sığdırdı yüreğine adam ise ömrüne ömür kattı kadınla aşkla sardı huzuru buldular. Bilmedikleri ise onların aşkına kabul etmeyen koca aşiret aile vardı mirhan ağa kükrüyordu mardin yer yerinden oynuyor bir yıkım geliyorum diyordu iki aşığa

Umarım beğenirsiniz
Beğeni ve yorumlarınız eksik etmeyin
+ 18 sahneler vardır

Aşirete Gelin OlmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin