17

8K 719 281
                                    


Not: Bu kitap Epsilon yayınevi aracılığıyla basılmış olup, yalnızca 20 Bölümü Wattpad'te bulunmaktadır. İlk defa okuyanlar ya da yeniden okumak isteyenler, kitaptaki haliyle buradan okuyabilir. Sevgiler.

Medya: Akarslan malikanesindeki Home Theater sistemli oda.

***

17  

Mutfağa indiğimizde çalışanların yüzündeki bariz şaşkınlık yanlış bir şey yaptığımı düşündürmüştü bana. Sanki yürünmemesi gereken bir yolda yürüyormuşum ya da tatmamam gereken bir şeyi uzanıp tadıyormuşum gibi... Umurumda değildi. Yapacağımız şey hayli masumken ve Erdem için güzel bir deneyim olacakken birkaç bakış beni engelleyemezdi.

"Rüya Hanım buyurun, bir arzunuz mu vardı?'' diye sordu Daisy Hanım oturduğu yerden telaşla fırlayarak. "Keşke buraya kadar zahmet etmeseydiniz, biz gelir ne istediğinizi öğrenirdik.'' Bakışları Erdem'le birleşen ellerimize indiğinde şaşkınlığı biraz daha artmıştı. Tıpkı diğer çalışanların şaşkınlığı gibi, adeta dehşete düşmüş görünüyordu.

"Teşekkür ederiz ama yapacağımız şey için burada olmamız gerekiyor,'' dedim gülümsemeye çalışarak. "Şey, Erdem'le animasyon izlemeden önce mısır patlatmak istiyoruz da...''

"Şiddetli olmayan bir patlama ama...'' diyerek araya girdi Erdem. "Şiddet kötüdür, mısır patlatmak kesinlikle şiddet değildir. Ve biz mısır patlatacağız.''

Bakışlarımı ona çevirdim. Bir dakika önce onu dehşete düşüren fikrin şimdi cazip gelmesi onunla gurur duymama sebep olmuştu. Görünen o ki bana koşulsuz güveniyordu ve ben bu güveni boşa çıkartmama konusunda kararlıydım. "Yapabilir miyiz?'' diye sordum merakla.

Yaşlı kadın öylece yüzüme baktı. "Küçükhanım ben ne desem ki şimdi...''

"Elbette böyle bir şeye izin veremezsin,'' diyerek araya girdi adının Lidya olduğunu hatırladığım kız. "Leyla Hanım duyarsa ne deriz? Ya da Çağrı Bey?''

"Ben bunda yanlış bir şey göremiyorum,'' dedim, kızın neden böyle bir tepki verdiğini anlamayarak. "Erdem, patlamış mısır sevdiğini söyledi ve ben de sevdiği bir şeyi kendi elleriyle hazırlamasının güzel olacağını düşündüm. Bunda ne var ki?''

"Evet, ben mısıra bayılırım,'' dedi Erdem iştahla. "Mısır da patlatılarak hazırlandığına göre ben patlatılmış mısıra da bayılırım. Ama şiddetsiz mısıra...'' Olduğu yerde hafifçe ileri geri sallanmaya başladı. Sabırsızlandığını görebiliyordum.

"Küçükhanım, lütfen yanlış anlamayın ama sizi geri çevirmek durumundayız,'' dedi orta yaşlı bir adam. Bu evdeki görevinin ne olduğunu bilmiyordum ama hayli babacan duruyordu. "Lidya haklı. Erdem Bey'in mutfakta bir şeyler hazırlaması hem Leyla Hanım'ı hem de Çağrı Bey'i çok kızdırır. Lütfen istediğiniz şeyleri söyleyin, biz hazırlayıp getirelim.''

Adamın söylediklerini sindirmeye çalıştım. Ama bu abartılı sözler pek sindirilecek gibi değildi benim için. "Bakın, amacım hiç birinize karşı gelmek değil,'' dedim uzlaşmacı bir tavırla. "Bu evde hepiniz benden daha tecrübelisiniz ve buna gerçekten saygı duyuyorum. Ama Erdem'le mısır patlatmamız ne gibi bir soruna yol açabilir ki? Altı üstü on dakika sürecek, basit bir mısır patlatma.''

"Şiddetsiz bir patlatma ama...'' diyerek beni bir kez daha düzeltti Erdem.

"Evet, kesinlikle şiddetsiz bir patlatma,'' dedim onu onaylayarak. "Bence bunda hiçbir sakınca yok. Aksine, Erdem'in her gün aynı şeyleri yaptığını düşünürsek bu ufak farklılık ona kendini iyi hissettirecektir.''

Bir Rüyanın PeşindenWhere stories live. Discover now