Death and Sadness

6.4K 681 2.5K
                                    

Lider ve bilge şifacının konuşmasını atlamamanızı öneririm.

Tam da o gün, bilge şifacı artık liderlik tahtına alfa Louis'nin geçebilmesi için baş liderle görüşmeye gidiyordu. Newt adındaki alfanın bu tür konularda beceriksiz olduğunu bildiğinden bu konuşmayı yapmayı, sürünün refahı için boynunun borcu gibi bilirdi.

Lider yaşlanmıştı. Artık doksan yaşını devirmişti ve sürü işlerine yetememeye başlamıştı. Genç bir liderin başa geçmesi için sürüdeki insanlar ayaklanma başlatmak üzereydi. Kulaktan kulağa yayılan söylentiler ve insanların endişeleri bariz şekilde belliydi. İnsanlar, kendini bilen iyi bir lidere ihtiyaç duyuyordu ve normal insanlarda olduğu gibi kendilerine seçme şansı hiçbir şekilde verilmiyordu. Sürü böyle ilerlerdi. Oy vermeden, baştaki liderin kararıyla gerçekleşirdi her şey.

Bilge hızlıca liderin kapısını çaldı. Liderin kızı kapıyı açtığında hiçbir şey demeden içeriye geçti. Lider yatağında uzanmış neredeyse son nefeslerini alırken bilge yanına geçip yatağın kenarındaki sandalyeye oturdu. Lider halsizce ona çevirmişti gözlerini.

"Louis," dedi sert bir tonda.

"Newt," diye mırıldandığında küçük bir öksürük krizi geçirdi.

"Newt bu işlere iyi bakamaz. Anlamıyor musun?"

"Alfa Newt'in bir eşi var. Ama alfa Louis'nin bir bağı bile yok. Sürü liderinin bulunduğu bölgeden farklı yerlere de gidebilmesi gerekir. Louis mührü olmadan başa geçerse başka bir bölgeye gidip diğer sürülerle iletişime geçmesi zor olacak. Biliyorsun, eşi olmayan hiçbir kurt kendi bölgesinden ayrılamaz."

"Onun bir mührü olmadığını da nereden çıkardın?"

Lider kaşlarını çattı. "Ne demek bu?"

"Alfa Louis'nin bir bağı var. Sadece birbirlerini tam anlamıyla bulmaları gerekiyor."

"Saklambaç oynamıyoruz Elizabeth. Bağıyla mühürlenmemişse ne fayda eder ki?"

"Mühürlenmeleri çok yakın. Yani... Yani böyle umuyorum. Birbirlerine yavaştan âşık olmaya başladılar. Bunu anlamaları için biraz zamana ihtiyacımız var."

"Benim ne kadar zamanım kaldı belli değil, Elizabeth. Ölmek üzereyim. Birinin benim yerime geçmesi gerekiyor, mümkünse ben ölmeden önce."

Bilge omuzlarını düşürdü. Bir bağa girmiş olan iki kurt birbirlerini bulmalıysa, üçüncü bir kişi onların arasını yapmak için asla araya girmemeliydi. Bağlılığın güçlü kalabilmesi için iki bağın birbirine yavaştan ve kendiliğinden âşık olması gerekiyordu. Aksi takdirde üçüncü kişinin müdahalesiyle kader eşleri olsa bile o yuvanın mutluluğu uzun sürmez, sürüden atılmaya kadar giderdi. Bu, yıllardır tecrübe edilmişti. Bilge de sırf bu yüzden aralarına girmemeye çalışıyordu zaten ama az bir zamanın kalmış olması tedirginliği tetiklemeye yetiyordu.

"Yüce kurtlar aşkına... Onların aşkı ne zaman ortaya çıkar bilemiyorum. Çok yakınlar ama alfa Louis aşkı daha önce tatmadığından bağına olan ilgisini anlayamıyor, ondan kaçıyor. Küçüğü... Ah, küçük mührü ise alfasına çoktan tutuldu bile."

Bilge eyvahlarcasına yerinde sallanırken gözleri kısa sürede yaşlarla dolmuştu. İki gencin ve sürünün geleceği için fazlasıyla endişeliydi.

"Onları erkenden birleştirmenin tek bir yolu var."

Bilge yaşlı gözlerini aralayıp hevesle ona baktı. Liderin gözleri tavandaki boş bir kısımda donakalmıştı. Bir şeyleri sezdiği belliydi, sürü liderlerinde olan en güçlü hislerden biriydi bu.

hum-ega | Larry ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin