Ice and Fire

5.8K 530 1.8K
                                    

Oklar hedef tahtasını tam ortadan vurabilirse, Alfa Louis'den büyük bir memnuniyet karşılığı almak Harry için oldukça keyifli bir durum olurdu. Aslına bakarsanız hedef tahtasının herhangi bir noktasına atış yaptığında alfadan aldığı en iyi şey memnun bakışlar ve "İlerleme katediyorsun," gibi sözlerdi ama Harry, sanki omega yanının daha fazlasını arzuluyor olduğunu hissediyordu. Haliyle omegası istediğinde Harry de kendini daha fazlasını arzularken buluyordu.

Sanıyordu ki omegasıyla iyi anlaşmaya başlamıştı, zira Alfa Louis'ye karşı olan hisleri kesinlikle ortak işliyordu.

Yaklaşık bir saat önce buluşmuşlar ve atış alanına gelmişlerdi. Harry'nin üşüme ihtimaline karşı Louis kulübelerden birinin şöminesinde ateş yakıp evin ısınmasını sağlarken bir yandan da Harry'ye ok dersleri vermeye devam ediyordu. Ayrıca söylediği gibi Harry'ye yaptığı özel okları da tamamlamıştı ve kendisine ait oklarla atış yapmak Harry'nin çok fazla hevesini artırıyordu.

"Evet, sırtını dik tut ve yayı en rahat ettiğin şekilde sıkıca ger."

Tamam, yayı germek ve dik durmak kolay şeylerdi falan ama asıl zor olan bunları gerçekleştirmesi gerekirken alfanın bedenini tamamen -bakın, tamamen- arkasında hissetmekti ve... bir dakika- omegası şu an çok fazla aktif olmaya başlamıştı.

Kendine gel omegacım, rezil olmak istemeyiz.

Alfa kibarca, yayı germeye başladığı dirseğinden tutup diğer eliyle de yayı tutan bileğine dokunmuştu. Harry titremeye başlayabilirdi ve bu şey de neyin nesiydi? Tanıdık ama aynı zamanda oldukça farklı bir his durdurulamaz şekilde iliklerine kadar akın etmeye başlamıştı.

Alfanın dudaklarını kıvırcık saçlarıyla örtülmüş kulağında hissederek ürpermiş, aralık kalmış dolgun dudakları arasından derin ve titrek bir nefes vermişti. Kulağının etrafında ve boynunda oynaşan alfanın sıcak nefesi, boğazındaki kuruluğu tetikleyip yutkunmasına neden olurken yayı ve oku çekiştiren ellerinin güçsüz düştüğünü hissetti.

"Titriyorsun," diye fısıldadı keyifli bir sesle.

Cidden mi?

"B-benimle dalga geçme," diye söylenip silkelenerek gözünü hedef noktasından çekmemeye çalıştı.

Bileğini ve dirseğini tutan sımsıcak elleri birdenbire hareket etmeye başlayınca kasılmış, Louis'nin bir sonraki hareketini beklemek için nefesini tutmuştu. Açığa çıkmaya başlayan omegasını, Alfa Louis doğaüstü duyuları sayesinde fark edebiliyordu. Hareket eden elleri yavaşça kolunu okşayarak koltukaltına, oradan da bel oyuğunu okşayarak bel kıvrımlarına gelmişti. Omeganın dudaklarından kaçan küçük inilti, alfanın dudaklarına zafer gülüşü kazandırmıştı.

"Çok güzel," diye fısıldadı halen daha ondan ayrılmadan. "Atış yapmaya ne dersin?"

"Ş-şimdi mi?" Diye fısıldadı sırtını biraz daha ona bastırırken. Eğer atış yaparsa bu sıcaklıktan mahrum kalması gerekecekti ve işin bir diğer yanıysa yayı geren kolu acımaya başlamıştı.

"Evet," diyerek belinin her iki yanındaki ellerini bu kez heyecandan titreyen oğlanın kasıklarının biraz üzerine dolayıp kendini tereddüt etmeden ona yasladı. Harry alt dudağını dişleri arasına sıkıştırırken yayı serbest bıraktı ve okun, hedef tahtasının en köşesine saplanmasına sebep oldu.

Yayı indirdi ama arkasındaki beden ondan ayrılmamıştı. Memnun bir gülümseyişle oku yere bırakıp ona döndü. Hafiften yağmaya başlayan kar taneleri saçları üzerine dökülürken ellerini alfanın göğsüne yerleştirip kendini ona yasladı. Alfanın elleri belinde ve sırtında geziniyordu.

hum-ega | Larry ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin