Winter Fire

6.9K 610 1.3K
                                    

Liderin konuşmasını atlamamanızı öneririm.

Ertesi akşam, Harry babası ile basketbol maşını seyrederken tam da babasının göğsünde uykuya dalmıştı. Frank oğlunun kıvırcık yumuşak saçlarını okşarken karşı koltukta, şöminenin hemen yanında örgü ören eşine gülümsedi.

"Hemen uykuya daldı, görüyor musun?"

"Çabuk yoruluyor son zamanlarda. Bugün beden dersi vardı ama seninle basketbol maçı izlemeye sözü olduğunu hatırlayınca heyecandan uyuyamadı."

Frank'in yüzündeki tebessüm düşerken derin ve sıkıntılı bir nefes alıp boş gözlerle eşine bakmaya devam etti. "Şu humega olayı... Oğlumuzu yoran asıl şey bu aslında." Sienna'nın da yüzündeki tebessüm düşerken kalbi sıkıntıyla dolmuştu.

"Tanrım... Ya oradayken kızgınlık anında biriyle mühürlenseydi? Düşüncesi bile çok korkunç Frank."

"Düşünme bunları. Geride kaldı artık. İkimiz de istemeyiz, hele ki o olaydan sonra Harry'yi kaybetme düşüncesi-"

"Lütfen," dedi Sienna'nın sesi titreyip gözleri dolmaya başlarken. Frank yumuşayarak bakışlarını indirdi. "Lütfen yıllar önce kapattığımız olayı yeniden açma. Kaldırabileceğimi sanmıyorum."

"Üzme kendini Sienna, geçirdik o günleri."

"Sanki... S-sanki her an elimden uçup gidecekmiş gibi. B-ben... Bunu kaldıramam Frank. Yeniden olmaz." Sienna gözlerinden taşmış yaşları silerken Frank sıkıntılı bir nefes çekerek Harry'yi ürkütmeden hafifçe dürttü.

"Harry, yatağına gitmen gerekiyor. Hadi bakalım, uyan."

Harry babasının sesiyle kaşlarını çatıp anlamsız şeyler mırıldanırken ağırlaşan göz kapaklarını hafifçe kırpıp etrafına bakındı. Babasının göğsünden kalkarak saate baktığında gece bire geldiğini görerek esnemesine engel olamadı. Anne ve babasına iyi geceler dileklerinde bulunup odasına geçtikten birkaç dakika sonra, Sienna ve Frank de odalarına geçmişti. Harry soğuk yatağına girip yorganlara sarıldı. Göz kapakları derin bir uyku için kapanmak üzere yumulduğunda bilincinin karanlık tohumları çoktan filizlenmişti.

Ne kadar uyudu bilmiyordu, hatta gerçekten uyumuş muydu onu da bilemiyordu ama hafif uykusunda teninde hissettiği farklı bir tenle gözlerini araladığında bakışlarına çarpan ilk şey masaüstü saatinin biri çoktan geçtiğiydi. Ardından saçlarında hissettiği dokunuşları hatırlayıp sıçrarken hızla başını arkaya çevirip üzerine doğru eğilmiş karartıyı görmesiyle bir çığlık atmak için hazırlanıyor ki, dudakları üzerine kapanan parmaklarla nefesini bir anda ciğerlerine hapsetti. Gözleri bir türlü karanlığa alışmazken birkaç kez göz kapaklarını hızlıca açıp kapayarak, sonunda zihninde hatırladığı aldehid kokusunun sahibini gülümsetmeyi başarmıştı. Bu, tabii ki de kalbinin daha fazla hızlanmasına sebebiyet verirken dirsekleri üzerinde yükseldi. Alfa Louis ise yavaşça yanına oturup isteksizce elini çekti dolgun dudakların sıcak temâsından.

"B-beni..." Sakinleşmek için alt dudağını dişlerken, keskin gözlere sahip alfanın bakışları hiç zaman kaybetmeden o kısma iniverdi. Harry bunu fark ettiğinde iyice kızarıp dişleri arasından kurtarmıştı ince deriyi. "B-beni çok korkuttun."

"Uykunun bu kadar hafif olduğunu bilmiyordum," diye gülümserken Harry de istemsizce gülümsemişti.

"Belki de gecenin bir vakti neden burada olduğunu bilmeliyim."

hum-ega | Larry ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin