Plans

4.8K 510 1.5K
                                    

Bölüm veya hikaye hiçbir şekilde siyasi amaç taşımamaktadır.

Bölüm veya hikaye hiçbir şekilde siyasi amaç taşımamaktadır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Seni özledim, omega."

Alfa Louis bir yılın daha devrilmesiyle duyduğu özlemin binlere katlandığını hissediyordu. Bir alfaya göre çok fazla güçsüz düşmüştü. İçindeki alfa kurdu beslemek için avlanmayı tercih etmiyordu. Eskiden olsa bilge onun yemeğini yapar, birlikte yerlerdi. Şimdi sadece eğer gerçekten çok fazla acıkırsa yeme ihtiyacını karşılıyordu.

Sonbaharın gelişiyle dökülen sapsarı ve turuncu yapraklar, önündeki mezar taşını süsleyen en güzel aksesuardı. Elleri çimlenen toprağın üzerinde gezindi. Bilgenin o gülümseyen yaşlı gözleri geldi aklına. Önce ailesini, sonra ruhunun parçasını, en sonunda da annesi yerine koyduğu kadını kaybetmişti. Aklı yerindeydi, değil mi? Tüm bunları uydurmuyor, gerçekten yaşıyordu.

"Onu özledim..."

Titrek bir nefesle doldurdu ciğerlerini. Çok uzaklardan gelen isyan çığlıklarını duymamaya çalışıyordu. Son yıllarda yaptığı tek şey umursamamaktı. Alfa Newt'in önderliği tüm hızıyla insanları birbirine düşürmeye yetiyordu. Çatışmaların, isyanların, eylemlerin ve ölümlerin sonu gelmiyordu. İşin en kötü kısmı, kimse Lidere karşı gelemiyordu. Gücü öyle büyüktü ki, dışarıdaki hain sürülerin de destekleriyle sıradanların arasına sızmaya çalışıyordu. Amacı belliydi. Tüm şehre, gerekirse yakın çevrelere, o da yetmezse ülkeye hükmetmek istiyordu.

"Hepsi benim suçum, değil mi?"

Bir yanı kendini suçlarken, diğer yanı birinin ona, tüm bunların onun suçu olmadığını söylemesini bekliyordu. Fakat, tabii ki ona bunu söyleyen kimse olmamıştı.

Ayaklandı. Acele etmeden sürü yerleşkesine geçmek istiyordu ama bir an duraksadı. Odun kesmesi istenilen genç bir beta, başında dikilen bir alfa tarafından hırpalanıyordu. Tabii ki bunu yapan alfa, Liderin adamından başka biri değildi.

Sadece hırpalanışını izleyebildi. Hiçbir şey yapamadı, karşı koymanın ölüme kadar gittiğini biliyordu. O kadar, ama o kadar fazla acizdi ki, elinden hiçbir şeyin gelemeyeceğini düşünerek içten içe kahroluyordu. Zaten uzun zamandır kimseyle doğru dürüst iletişim kurmuyor, herkesten kaçıyordu.

Açıkçası, kimsenin yüzüne bakacak cesareti kendinde bulamıyordu.

Hırpalanan genç oğlan yere atıldı. Louis çaresizce yumruğunu sıkmaktan başka bir şey yapamamıştı. Alfanın küstah bir gülüşle üzerini düzenleyip oradan ayrılmasıyla Alfa Louis genci kaldırmada yardım etti. Fakat genç oğlan yanından ayrılmadan hemen önce destek verici bir şekilde Louis'nin elini sıktı. Kahverengi gözlerinde ona karşı duyduğu inanç, Louis'nin şaşırmasına sebep olmuştu.

"Sana güveniyoruz Alfa," diye fısıldadı oradan ayrılmadan önce. Louis, az önce gencin bulunduğu boş yere bakakalmıştı. Ne demişti o?

Sana güveniyoruz mu?

hum-ega | Larry ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin