Promise

6.1K 566 1.2K
                                    

"İyi olacak, sadece birkaç gün, belki de birkaç hafta dinlenmesi gerekebilir."

Bilge Şifacının yanında çalışmış bir şifacı adam Harry'ye bilgi verirken, omeganın gözleri dolu dolu buğulanmış ve yüreği güçsüzce atmıştı. Gecenin karanlık yüzü göründüğünde, mumlar ve şöminede yanan ateşle aydınlanan alfanın ahşap evi, içinde huzur yerine korku barındırıyordu.

"O-o bir alfa, nasıl olur da bu kadar uzun süre boyunca iyileşemez?"

"Okun ucundaki zehir bir alfanın gücünü yitirmesine neden olacak kadar etkiliydi. Verdiğim şifalı ot karışımlarını yaraya sürüp ısırgan otu çayını içirirseniz, birkaç güne veya haftaya iyi olacaktır."

"Bu kötü oldu," dedi Alfa Zayn söylenerek. "Eylemler hala tamamlanmadı. Başka planlar da var ayrıca, bunların hepsi Louis'nin önderliğiyle oluyor. Şimdi ne yapacağız?"

"Gün geçmiyor ki sorun eksik olmasın," diye homurdandı Joshua. Diğer alfa ve betalar onu onaylayan sesler çıkarmıştı.

"Alfanın ruh eşine ait bir mührü yok," dedi şifacı. "Bu da iyileşme gücünün bir kat daha eksik hızda ilerlediğini gösteriyor. Ayrıca eğer ilaçların dozunu artırıp bir anda bedenine yüklenirsek acı çekecektir. Acının şiddeti ise dayanılmazdır."

"Teşekkürler şifacı, çok yardımın dokundu."

"Ne demek, ona ihtiyacımız var."

Şifacı derin bir nefesle, vücudu terden su olmuş yanık tenli alfaya baktı. Okun saplandığı sol kolu sargılıydı, yüzündeki ter şömineden yansıyan ateş eşliğinde parlıyordu.

"Çok acı çekti. Hepimiz çektik... Çocuğumu zar zor ameliyat ettirebildim, ilaçlar o kadar pahalıydı ki... İnsan halkı ise Newt yüzünden bizleri dışlıyor, onların arasına karışmamıza müsaade etmiyorlar. Alfa Louis'nin ve sizlerin bu işi başaracağınızdan eminim. Size sürü halkı güveniyor."

Herkese iyi geceler dileklerinde bulunup evden çıktığında, evde ateşin çıtırtısından başka hiçbir ses duyulmuyordu. Uzun zamandır sessizliğini koruyan Harry ağır adımlarla alfanın hemen yanına oturup uzunca seyretmeye başladı onu. Dolu gözlerindeki yaşlar çenesine doğru süzülürken, onu izledikçe titreyen dudakları hafifçe kıvrıldı.

Ne çok özlemişti...

Zayn hızla arkadaşlarını topladı ve omegayı, alfasıyla yalnız bırakmak için sessizce evden ayrıldılar.

Louis düzenli nefesler alıp veriyordu. Sargılı kolu karnının üzerindeydi. Kaşları hafifçe ortada birleşmişti, uykusunda ya acı çekiyordu ya da rahat edemiyordu. Yaklaşık iki saattir baygınca uyuyordu ve Harry, gökyüzünü andıran o masmavi gözleri görememenin verdiği huzursuzlukla dolmuştu.

Elini kaldırdı. Biraz çekinse de, parmak uçlarıyla saatler önce öptüğü dudakları okşadı. Sanki buz kütlesine dokunuyordu da elleri üşüyüp uyuşuyormuş gibiydi.

"A-alfa'm... Benim Alfa'm... Gün ışığın geldi sana. Senin küçük omegan, avına takılmaktan asla pişman olmamış küçük ceylanın geldi. Öptüm seni Alfa. Ve sen de beni... Özlemin hala geçmedi şuramda, hala eskisi kadar acı dolu."

Alfanın boştaki elini aldı, avucunu göğsüne, tam kalbinin üzerine yerleştirdi. Yaşlarla parlayan yeşilleri usul usul gezindi alfanın yüzünde.

"Bak... Bak nasıl da atıyor senin için. Nasıl kırık, nasıl güçsüz, nasıl da özlem dolu... Ama en çok da aşkla çarpıyor her seferinde, adını fısıldıyor Alfa'm. Sadece senin adını." Burnunu çekti. İki eliyle alfanın elini kaldırdı ve kokusunu içine çekip yumduğu gözleriyle üzerini öptü. Gözlerini yeniden açıp baktı sevgilisine. Kalbi sızlıyordu. "Uyan sevgilim. Lütfen uyan ve... Ve hasret kalmış bu iki kalp artık oyalanmadan aşkı tatsın yeniden. Yılların özlemi dinsin, çekilen acılar ferahlasın sevgilim. Sadece... Uyan, tamam mı?"

hum-ega | Larry ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin