Seal

7.9K 582 3.6K
                                    

!dikkat¡

Saatler gece yarısını gösterdiğinde, Alfa Louis gözlerini kırpıştırarak araladı ve yoğun tarçın kokusu ciğerlerini süslemeye başladığında vücudunu saran rahatlama hissi dudaklarına ufak bir tebessüm verdi. Bakışlarını, kokunun geldiği yöne çevirdiğinde ise saatler öncesine göre daha dinç hissediyordu.

Harry, küçük ve güzel omegası, romanının en heyecanlı kısımlarını bir an önce bitirmek isteyen bir okur gibi odaklanmış halde elindeki günlüğü okuyordu. Dolgun, baldan tatlı pembe dudakları hafifçe aralanmış, yeşil iri gözleri hızlıca cümleleri takip ediyordu. Bağladığı bukleli saçlarının birkaç tutamı tokadan kurtulmuş ve alnından dudaklarına doğru düşmüştü, ama yine de onu çekemeyecek kadar meşgul görünüyordu. Alfa dirsekleri üzerinde doğrulmaya çalışsa da, Harry öyle çok odaklanmıştı ki, bunu fark etmemişti bile.

"Harry?"

Yerinde sıçrayıp şaşkın bakışlarını alfaya çevirdi. Boğazından sert bir yutkunma geçti ve her ne okuduysa onun etkisinden hızla çıkarak defteri kenara bıraktı. Aceleyle alfanın yanına gelip boynuna ve dudaklarına öpücük bırakmaya başladı. Louis hayretle ona karşılık vermeye çalıştı ama hiçbir şekilde yetişemiyordu.

"Lou-" kendi sözünü öpücüklerle kesti. "Ah, Tanrım, Lou-" Yine ve yine cümlesini tamamlamadan alfayı öperken Louis bu haline gülmek istedi ama mümkün değildi.

"Har-"

Bir öpücük daha, bir öpücük, bir öpücük ve diğeri daha!

"Lou!"

Gaz lambasının altında heyecanla parlayan yeşilleri hızla Louis'nin gözleri arasında mekik dokuyor, titreyen terli avuçları sakallı yanaklarında geziniyordu.

"Sen- T-Tanrım! Sen ve ben- yani biz, sadece ikimiz, yeryüzü ve gökyüzü, b-biz..."

"Şş..." Omeganın ellerini alıp üzerine öpücükler bıraktı. Harry'nin yaşları çenesine süzülürken alfa önündeki manzarayı böylesine canlı izlemenin verdiği hevesle dolup taşıyordu. "Evet, ikimiz... Ruhumun parçası, diğer yarım sensin Harry."

Harry yaşları arasından, dudaklarından sesli bir gülücük kaçırdı. "Louis, b-ben sanmıştım ki... Y-yani aslında sen ve ben değiliz, sen ve bir başkası sanmıştım ama, a-ama..." Heyecandan kıkırdayınca Louis onun bu tavrına anlayışla gülümsedi. Eğer daha sağlıklı olabilseydi daha fazlasını yapardı. "Aslında o kadar çok ortak yönümüz vardı ki hiçbirini kaderindeki eşin olduğum konusunda kendimi ikna edemedim. Tam bir aptalım!"

"Hey, saçmalama Harry. Omega olduğunu bile bilmiyordun bir zamanlar, her şeyi idrak etmeni bekleyemezdim. Sürü hakkında öğrenmen gereken birçok mesele var hâlâ, anlamamış olman gayet normaldi."

"Peki ya rüyaların? Gerçekten bir iksir yüzünden mi beni en baştan beri göremiyordun?" Sesi hüzünlü çıkıyordu. Belki de en başından beri Louis'nin görüşü engellenmeseydi geçen beş yılı kaybetmeyeceklerdi. "Ben neden göremedim Lou? Keşke görebilseydim..."

"Yarı insan olduğunda bazı özelliklerin de kayboluyor Harry."

Harry anlayışla başını sallayıp burnunu çekti. "Bilge, günlüğünde aslında başından beri, b-başından beri bizi bildiğini yazmış. Ama evliliğin huzur içinde sürmesi için dışarıdan birinin bunu söylememesi gerektiğini de belirtmiş. Sadece eşlerden biri bunu fark ederse eşine söyleyebilir veya biri yardımıyla öğrenmesini sağlayabilirmiş. Ve sen de günlüğü Liam'a verdin, çünkü benim öğrenmemi istiyordun, değil mi aşkım?"

"Bunu sana o mu verdi?"

"Hı-hım."

"Hayır, günlüğü sana vermesi için ona vermedim. Aslında onun görevi mühürlenip seni aramak için bölge dışına çıkmaktı. Yani benim de iznimle sana durumu anlatacaktı. Fakat bu olmadı, kendisini sorumlu hissetmiş olmalı."

hum-ega | Larry ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin