1 一 ❝Odama hoş geldin. Yeniden.❞

176K 10.2K 54.4K
                                    

[the neighbourhood - say my name]

❝adımı söyle, adımı söyle
eğer etrafında kimse yoksa,
"bebeğim, seni seviyorum" de❞

❝adımı söyle, adımı söyleeğer etrafında kimse yoksa,"bebeğim, seni seviyorum" de❞

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yasak arzusu bedene aşılanmamalıydı.

İnsanoğlu yaratılırken alınmalıydı bu his ondan. Herkes sıradan bir hayat sürmeli, pişman olacağı arzular peşinde sürüklenmemeli, kendini tutabilmeliydi. Elbet olması gerekenlerdi bunlar. Hatta zannımca herkes aynı bile görünebilirdi. İnsanlar neden farklı yaratılıyordu tanrı aşkına?

O esmer ten, o siyah saçlar, asla solmayan dudaklar.

Tüm bunlar doğru muydu?

Başından beri yoldan çıkmaya meyilli olan içimdeki sesi susturmak adına bir bardak su içerken bunu düşünüyordum. Olanlar doğru değildi. Aptal mutfağımızın salonun ortasında bir yerlerde olması, abimin açtığı filmin erotikliği ve yarın bir ingilizce sınavım olduğu gerçeği çatışan bir tabloydu benim için. Yalnızca siyah eşofman altımla oturduğum tabure dahi dar geliyordu.

İçimden gelen tek şey ingilizce kelimelerin yazılı olduğu kağıdı kıvırmak ve üvey abimin sevgilisinin götüne sokmaktı. Onun öylece koltuğa yayılmış bedenine, öte yandan da kolları arasında tuttuğu abime bakıyordum. Jimin ufaktı. Elleri arasında elbet kaybolacaktı fakat siktir.

O uzun parmaklara yakışacak şeyin abimin bileği olmadığına emindim.

Her şey beynime saplanan oklardan ibaretken sürahiden bardağıma yeni bir su daha doldurmuş, çıkardığım sesle bıçaklamak istediğim bedenin bana dönmesine sebep olmuştum. Nefret güçlüydü. Bedenimi alev alev yakan bu duygu nefretten başka bir şey değildi ve tanrı şahit Kim Taehyung'dan nefret ediyordum.

Bu kadar ateşli olduğu için ve kahrolası bir tişört ve aptal bir kotla bu kadar afet olduğu için yüzünü yumruklamak en büyük dileğimdi.

Ne var ki ingilizce çalışıyordum ha?

Gözleriyle omzunun üzerinden beni bulmuş, boştaki eliyle de kirpiklerine değen siyah tutamlarını düzeltmişti. Dudaklarını yeni ıslatıyordu, her zamanki gibi sinir bozucu alt dudağı sinir bozucu bir şekilde dudakları arasına yuvarlanırken gözüm seğirmişti. Yalnızca mutfak tezgâhına serdiğim ders notlarına çalışmam gerekiyordu. Gözlerimi ondan çekmem, bana attığı kaçamak bakışlardan ayrılmam gerekiyordu ancak nafileydi işte. En başından dediğim gibi, yasak olan insandan alınmalıydı. Bir seçenek olarak kaderine yerleşmemeliydi.

Bunu düşünmem bile hatanın daniskasıyken, nasıl olur da tam şu anda abimi ittirip sevgilisinin kasıklarına oturma arzusu duyardım?

Bir pislikten farkım yoktu.

Ve bu düşünce beni daha da öfkelendiriyordu.

"Taehyung-sshi, filmi kaçırıyorsun."

Aman, aman. Ne sevimli.

ꜱᴀʏ ᴍʏ ɴᴀᴍᴇWhere stories live. Discover now