4 一 ❝Seni bekliyorum.❞

119K 6.9K 23.4K
                                    

[charlie puth - suffer]

bebeğim, aklımı başımdan alıyorsun
bana beklememi söyleyeceksin
fakat tüm gece bekleyemem❞

❝bebeğim, aklımı başımdan alıyorsunbana beklememi söyleyeceksinfakat tüm gece bekleyemem❞

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bazı şeyleri öğrenirdiniz ve zaman bir anlığına dururdu.

Ama gerçek anlamda olurdu bu.

Yani, aklımı kaybetmek üzereydim. Son 24 saattir odamda bir put gibi oturuyor, nasıl bir şeyin içine düştüğümü idrak etmeye çalışyordum. Öğrendiklerim beynimin içinden geçmişti adeta.

Taehyung, Jimin'i aldatıyordu. Benimle.

Öte yandan Jimin de Taehyung'u aldatmıştı.

Ryujin'in abisiyle.

Min Yoongi'yle.

Bunu öğrendiğim ilk andan itibaren gözlerim fal taşı gibi açılmış, tüylerim ürpermişti. Bir şok dalgası altındaydı bedenim. Dünyanın bana nasıl bir oyun oynadığına dair bir şok dalgasındaydı. Evren sanki beni bu çıkmazın içine düşürmek için senelerdir bekliyormuş gibiydi ve tek yapabildiğim soğukkanlı davranmaya çalışmaktı. Ancak kıçımın soğukkanlılığı bedenime en uğramayacak zamanı bulmuştu işte.

Jimin pişmanlıkla ağlarken tek yapabildiğim onu sakinleştirmek olmuştu.

Bana detaylarına dek anlatırken her şeyi, üvey abimin aslında ne kadar da saf olduğunu düşünüyordum. Yakınlaştığımız ilk saniyede bana özelini dökecek kadar saf ve sevgi dolu biriydi. Buna rağmen ben yaşadığım şaşkınlıktan çıkıpta bu ayrıntıya takılamamıştım.

"Moralim çok bozuktu," demişti hıçkıra hıçkıra. "Dertleşmek için içiyorduk- Yemin ederim! Çok sarhoş olduk! Bilerek yapmadım!"

Ve o an içime sıcak bir şeyler aktığını, o şeyin de midemi yaktığını hissetmiştim.

Sevgilisinin onu benimle aldattığı abim, kollarımda sevgilisini aldattığı için ağlıyordu.

Suçluluk. İlk içime akan şey bu olmuştu. Kaburgalarımı ezmiş, Jimin'in sırtını sıvazlarken başımı duvarlara vurmak istemiştim. Taehyung ile olanlardan pişman değildim. Yine olsa yine yapacağımı bilecek kadar arsızdım fakat beni üzen bunu Jimin'e yapmış olmak, daha da kötüsü Jimin ile tam şimdi yakınlaşmış olmaktı. Bu sırrı bilmeyi isteyip istemediğimden emin değildim. Yalnızca öğrenmiştim işte ve artık aklımdan atamayacağıma göre de iki seçeneğim vardı.

Taehyung'a söyleyip ayrılmalarını kesinleştirmek.

Ya da Taehyung'a söylemeyip aralarını düzeltmek.

Beni deli gibi düşündüren de buydu zaten.

Çıkmaz sokaktaydım. İki çözümün de beni memnun etmeyeceği bir problemi çözmek zorundaydım ve bu beni hiç mi hiç mutlu etmiyordu. Seçenekler ortadaydı, ihtimaller barizdi. Taehyung'a söylersem ayrılırlardı ve o beni bir daha asla aramaz, sormazdı. Çünkü yalan söylediğimi düşünürdü. Jimin'e onu ispiyonladığım fikrine hemen ısınacak, aldatma olaylarını uydurup Jimin'i kirletmeye çalıştığımı düşünecekti. Onu kendime istediğime inanıyordu. Eh, haksız sayılmazdı fakat ben onu kendime ait yapma peşinde değildim.

ꜱᴀʏ ᴍʏ ɴᴀᴍᴇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin