15 一 ❝Kendime küserdim.❞

78.4K 5.5K 14.4K
                                    

[taylor swift - getaway car]

kemerler siyahtı, yalanlar beyaz
mum ışığında, gri tonlarında

❝kemerler siyahtı, yalanlar beyazmum ışığında, gri tonlarında❞

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Evet." demişti. Duruşu çökmüş, kelimeleri iyiden iyiye yutmuş ve gözlerine dağılan siyah bukleleri arasından bana anlatılması zor güzellikte bakmaya devam etmişti.

"Evet, ben kardeşine feci tutuldum."

Kim Taehyung...

Kim Taehyung neler söylüyordu?

Her şeyin acımasız bir film şeridi gibi aktığı gecenin bir yarısı, Jimin'in güçsüz özürleri ve tüm bunlara aldırmayan, kör kütük sarhoş beden benim için kimdi? O, Jimin'in sözlerini umursamadan, onu suçlamadan ve tek odağının ben olduğunu edebildiği kadar belli edercesine bana bakarken bundan utanç duymam gerekmez miydi? Hayır, tam aksiydi. Üvey abim, Taehyung'un önünde dolu gözlerle bana bakıp, iki gündür aklımdan çıkmayan bedene o kelimeleri söylettiğinde soluklarım hızlanmış, kalbim bir ritmi kaçırmıştı.

Taehyung, beni ilgi çekici bulmuyordu. Taehyung benden hoşlanmıyor, beni kıskanmıyor, benimle flört etmiyordu.

O tüm bunları geçmişti.

Taehyung beni basbayağı seviyor, bir de bunu dile getiriyordu.

Dizlerimin bağı çözülmüş gibi gözlerimi saten pijamamdan çekip göğsümün sıkıştığını hissetmiştim. Her şey donmuştu. Jimin araladığı dudakları, donuk bakışlarıyla bana bakıyor, ellerini nereye koyacağını seçemezmişcesine ellerini havada tutuyordu. Zihni muhtemel bir şoka girmişken benim de çok farklı hissettiğim söylenemezdi. Esmer teni sokak lambası tarafınca aydınlatılan, mavi gözleri benden bir saniye olsun ayrılmayan Taehyung'a kırık bakışlarla bakabilmiştim. Kolsuz, koyu kahve bir tişörtle süslemişti bedenini. Uzun saçları kontrolsüzce karışmış, aralık dudaklarından gözlerimi çekemez olmuştum.

Dediğim gibi, her şeyin donduğunu hissetmeme rağmen vücudum hiç bu kadar ısınmamıştı.

Jimin'in kesik nefesiyle "Jungkook?" demesi, bana bakması beni kendime getiren ilk şey oldu. Söyleyecek bir şeylere sahip değildim. Taehyung kendi hislerini itiraf edip köşesine çekilmişken ben Jimin'e gerçekleri söyleyip, bir ayı aşkındır Taehyung'la olduğumu söyleyemez, bunu yapacak gücü kendimde bulamaz gibiydim. Erteleyebildiğim kadar ertelediğimi sanıyordum. Şimdi her şey minimum gizlilikle gün yüzüne çıkmış, söz bana düşmüşken derin bir nefes almaktan başka bir çarem yoktu.

"Jungkook," dedi Jimin yeniden. "Bir şey söyle, sikeyim, bir kelime olsun konuş."

"Abi." dedim ona ilk kez. Bakışları söyleyeceklerimi yumuşatmak adına ona bunu söylediğimi anlamış gibi bakıyordu.

"Ne zamandır?" diye sordu. Taehyung'un dudaklarından bu gece bininci kez alaylı bir kahkaha firar edince ikimiz de ona baktık. Geniş omuzlarını silkmiş, baş parmağını Jimin'in göğsüne bastırarak delilercesine gülmüştü.

ꜱᴀʏ ᴍʏ ɴᴀᴍᴇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin