on

87 8 0
                                    

Sen korkardın karanlıktan,ağladım,o korkar yapmayın dedim. İçerisi çok soğuk,hasta olur dedim. Tek başına kalamaz,olmaz dedim.

Çok söylendim Emre,korkuyor musun?

Üşüyor musun ha?

Tek başına kalabiliyor musun?

Ben yapamıyorum,kaç ay olmuş saymadım,sayamıyorum. Sen beni bıraktıktan sonra yaşama belirtisi bile gösteremiyorum belki ondandır.

Ben sana çok geç kaldım belki,sense erken gittin oraya.

Sahi,oralar güzel mi?

İzliyor musun beni? Görüyor musun?

Olmadı Emre,kavuşamadım,yetişemedim. Azrailden önce yakalayamadım seni. Yapamadım,lütfen binlerce özrüm içinden bunu da kabul et.

Ben benimle ol istiyordum,benimle ye,benimle uyu,benimle yaşa,benimle yaşlan,her şeyi birlikte yapalım istiyordum. O zamanlardaysa omuzlarım çökük,bir çocuk gibi ağlamıştım.

Ben,hayatında bir kaç kez gözleri dolmuş bir insanken o gün hüngür hüngür ağlamıştım Emre.

Yine gecenin bir vakti yazıyorum bu mektubu,kaç kere yazdım sildim,kaç kere ağladım da satırlar okunamayacak hâle geldi,bir ben bir Allah bilir.

Ve her gece olduğu gibi uykum geliyor biraz,kahve yapıp içiyorum,sonra yine geliyor,sonra yine kahve yapıp içiyorum.

Ama sanırım koca bedenim uykuya o kadar muhtaç kalıyor ki,en sonunda dayanamayıp bırakıyorum kendimi uykunun kollarına.

Uyandığımda önce elimde bi kalem farkediyorum,sonra kafamın altında bir kağıt. Yine yarıda bıraktığım için küfürler savuruyorum içimden.

Sanırım bugün öyle yapmayacağım,zaten pek de yazasım yok. Bu mektubu da tamamlayamazsam korkuyorum.

Anlatamıyorum seni | mektup | b×b Where stories live. Discover now