on bir

93 11 4
                                    

Uyandım,ama mutsuzum. Nedense seni yeterince iyi anlatmıyor mektuplar. Hangi kelimeyi kullanırsam kullanayım seni anlatmaya yetmiyor. Sen sanırım anlatılmıyorsun,kelimeler kifayetsiz kalıyor derler ya,tam da ondan.

Belki de benim kelime bilgim yetersizdir,bilmiyorum. Gerçi dünyanın en iyi şairini koysalar,yine de anlatamazdı seni. Yine yetmezdi kelimeler,yine de yetmezdi şiirler.

Özledim Emre,o kadar özledim ki. Etimi kemiğimi yakarcasına,yıkarcasına özledim seni. Bu  kadar özleyip seni görememek seni dokunamamak seni işitememek ne kadar zor biliyor musun?

Ne kadar zor biliyor musun baktığımda aynaya, yüzünün bir diğer yarısını görememek?

Ne kadar zor biliyor musun hayatta inandığın bütün değerlerini alt üst eden birisine aşk mektupları yazmak?

Ne kadar zor biliyor musun onu içinde korumanın, seni yok etmek olduğu zamanlara feda etmek?

Ne kadar zor biliyor musun içinde ağlayan çocuğa umut şarkıları söyleyemediğin zamanlar?

Biliyor musun Emre,neler çektim biliyor musun? Tüm hayatımı feda edip senin gözlerine bakabilecekken o gözleri benden mahrum bıraktığında ne hissettim biliyor musun?

Ben kendime bencil demiştim,belki sen olsan sen de dersin bana. Ama asıl bencil sensin biliyor musun? Beni kendinden mahrum burakarak en büyük kötülüğü yaptın bana,yüreğime ulaşıp tonlarca iğne batırdın. Ve ben her şeye rağmen yine de seni sevmeye devam ettim. Hoş,bana ne yaparsan yap yine de sesimi çıkarmazdım ya.

Sevdim Emre,gerçekten sevdim. Sevdim demek yeterli mi bilmiyorum. Ama bunu yaparken çok fazla abarttım sanırım. Olsun,abartılacak kadar güzeldin.

Şimdi sonlandırıyorum mektubu,eğer sonlandırmazsam sonsuza dek senden bahsedebilirim. Seni gördüğüm her anı teker teker yazabilirim,içimde uçuşan kelebekleri,her gördüğümde ne hissettiğimi.

Yüzündeki en ince ayrıntıya kadar seni anlatabilirim,ya da sayfalarca kokunu yazabilirim. Ona ulaşmama izin vermesen de,yazarım işte.

Şimdi karşına çıkabilecek miyim bilmiyorum,yanına gelmek istiyorum artık. Dedim ya,çok özledim. Ve kalem kağıt yetersiz kalıyor,yıllardır birlikte olduğum kalem kağıda o kadar yabancıyım ki. Her gün ellerime bulaşan mürekkep sanki hiç yokmuş gibi.

Çünkü seni anlatmaya başlamak,seni yazmaya başlamak,seni düşünmek kadar kolay değil. Ama sen şimdi uzaklardasın,zamana tohum eken,her saniye hasretimi yükselten uzaklarda.

Yanına gelmek istiyorum sevgilim,sen bana gelmedin ama ben sana gelmek istiyorum.

Kelimeler birbirine karışıyor sanırım,artık daha fazla yazamam. Kafamın içi öyle bulanık... öyle dolu ki. Artık yazamıyorum,Elveda sevgilim.Elveda,sana çok teşekkür ederim. Her şey,olduğu şekliyle iyiydi,her şeye rağmen.

Hayatıma girip güzelleştirdiğin için teşekkür ederim,sen,sen bu hayatımda karşıma çıkan en güzel şeydin. Sana teşekkür ederim,seni seviyorum,seni seviyorum,seni çok seviyorum. Söyleyemeyeceğim kadar çok,bıraksalar şu iki kelimeyi hayatımın sonuna kadar söyleyebilirim belki. Ve evet,yanına mutlaka geleceğim.

Seni seviyorum,elveda.

Uğur.

Anlatamıyorum seni | mektup | b×b Where stories live. Discover now