3

6K 425 16
                                    

Ben kızın saçlarına yapışmışken arkadan Jin'in sesini duydum ama dönüp bakıcak durumda değildim. "Hyemin!"

"Ne yapıyosun sen?!"

O kadar sinirliydim ki bizi kimin, nasıl ayırdığını bile farkedememiştim. Biri beni kolumdan çekiştiriyordu bense hala kızın saçlarını arıyordum. Ama beni tutmaya çalışan ele karşı koyamadım. "YAHH!! BIRAKSANA!!!" Ele hızlıca vurduğumda dönüp "Rahat dursana be!" Diye hırladı.

"Sen nerden çıktın şimdi!" Jungkook sorumu cevaplamak yerine hırçınca bakmayı tercih etmişti.

Kolumu hala bırakmıyordu, bende çok güçlü olduğu için karşı koyamıyordum. Sonunda okulun arka tarafındaki duvarın dibine geldiğimizde durup kolumu sertçe bıraktı. "Cho Hee'ye niye böyle saldırdın?" sakin bir ses tonuyla soruyordu fakat yinede insanı ürpertiyordu. "O kızdan mı bahsediyorsun?" dedim umursamazca. "Evet kardeşimden bahsediyorum. Niye saçlarına yapıştın acaba?" Kardeşim mi dedi o? "O kız senin kardeşin mi?" Jungkook bana mal mısın gibisinden bir bakış attı.

"Her neyse üzerime meyve suyu döken kardeşindi."

"Haklı bir sebebi vardır. Bir daha kardeşime karşı düzgün davran. Yoksa bu sefer üzerine meyve suyunu ben dökerim. Anlaştık?" Diyip samimi olmayan bir şekilde göz kırptı. Tam gidicekken "Anlaşmadık." Dedim. Sonuçta beni hafife almaması için göz dağı vermemem gerekiyodu~·~ Ben sözümü söyler söylemez Jungkook dibimde bitmişti. O kadar yakınımdaydı ki kalbim bu sefer kavganın heyecanından değilde bilmediğim bir hisle hızlıca çarpmaya başladı. Burunlarımız neredeyse değiyordu. O bana yaklaştıkça saçma bir şekilde beni öpeceği düşüncesine kapılıyordum. Benim ağzımdan tek kelime çıkamazken Jungkookta sessizligini koruyor sadece yüzümü inceliyordu. Terlemeye başladım. Hava biranda sıcakladı mı ne? Dudaklarımı bir şeyler söylemek için açmıştım fakat konuşamıyordum. Amacım çekilsene demekti ama başaramayınca kekelemeye başladım. Jungkook sırtını dikleştirerek gerindi. Benden uzaklaşmasını fırsat bilerek hızlıca duvarla onun arasından ayrılıyordum ki ani bir hamleyle beni tutup duvara yapıştırdı. "Ya! Nereye? Hala konuşuyoruz." Tek elini duvara yaslamış eskisinden daha da yakın bir şekilde bana bakıyordu. "Bırakır mısın? D-ders başlıcak." "Öyle mi?" Cevap verirken yüzüme doğru eğilmişti. Bahse girerim yanaklarım kıpkırmızı olmuştu. "Aa yoksa utanıyor musun?" Bunu söylerken biraz daha eğilmişti. Kafamı kaldırsam yüzlerimiz yapışırdı ama o hala yaklaşmaya devam ediyordu. Kafasını benimle aynı hizaya getirerek yine sordu "Utanıyor musun?" Bu sefer yüzümü incelemiyor direk dudaklarıma bakıyordu. "Sana diyorum." Söylerken yutkunmuştu ve sesi bu sefer yumuşak çıkmıştı. Kafası yavaşca yaklaşırken kafamı atabildigim kadar geri atarak gözlerimi kapattım. Alaycı bir kahkaha kopardı. "Seni öpüceğimi mi düşündün yoksa?" Gözlerimi açmaya cesaretim yoktu. Jungkook hala gülüyordu.

"Gözlerini açabilirsin senin gibi kızlar tarzım değil." Gözlerimi tırsakça araladım.

"Neyse bir daha kardeşime bulaşmazsan sevinirim." Bana son kez alayla baktıktan sonra arkasını dönüp yürümeye başladı.

Hepinizin bayramını kutluyorum^^ Umarım yeni bölümü beğenmişsinizdir. Iyi bayramlarr

Skool Luv Affair // JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin