2.BÖLÜM

408 19 1
                                    


Kaçınılmaz olan şeyler vardır. Mesela korkularımız gibi. Ya da tranvalarımız. Ya da aşk gibi. Böyle şeylere yakalandığımızda ne yapmalıyız hiç öğrenemedim. Her sefersinde denedim. Ama bunlar en kötüleriydi.

Aras resmen tramvam olmuştu. Her şeyimken bi anda hiçbir şeyim olmuştu. İhtiyacım olan tek şeyken bi anda, silmek istediğim bi şey olmuştu.

Kafede, karşımda öylece dururken, o kadar büyük bi şoka girmiştim ki, yanımıza geldiklerini fark etmem Burağın beni sarsmasıyla olmuştu. Gözlerimi yumdum. Sonra tekrar. Sonra tekrar. Resmen karşımdaydı. Hiç değişmemişti. Hayır, biraz kilo almıştı. Hatta yüzü baya oturmuştu. Daha olgun gözüküyordu. Gözleri.. gözleri sahilde olduğumuz için mavi gözüküyordu.. sahile gelince gözleri hep mavileşirdi bunu eskiden de çok severdim.

"Na..naber kanka?"diyen Burak bütün düşüncelerimi uçurdu. Ayağa kalkıp el sıkışmayı bekledi. Aras bana bakıyordu. Sonra kafasını Burağa yavaşça çevirdi. Neden sert davrandığını anlamaya çalışıyordum. En azından Burağa. Sonra bi anda kocaman gülerek Burağın elini sıkıp sarıldı. "Ooo kardeşim iyiyim sen nasılsın?"dedi. Burak da gülmeye başladı. "İyi kanka akşam nişa.."bi anda lafını kesen Burağa döndüm. Bana bakıyordu. Akşam nişan var demek üzereydi. Acaba Aras bunu biliyor muydu? Hiçbir şey bilmiyordum. Ne yapmaya çalıştığına dair en ufak fikrim yoktu. Ayağa kalktım. Oturduğum sandalyenin tam arkasında olduğu için kalktığımda çok yakın olmuştuk. Tıpkı ilk okula kayıt yaptırdığımda,müdürün odasındaki anlarımız gibiydi.

Geri çekilmeye çalıştım ama sertçe masaya çarptım. Bi bu eksikti! Masa sallanırken Açelya masayı tuttu. Tekrar önüme, Arasa döndüm. Hala aynıydı.. bakışları bile o kadar aynıydı ki.. sanki her an bana "kesme artık biliyorum çok yakışıklıyım" diyecekti ya da "seni seviyorum manzaram" diyecekti. Ama sadece beni küçümseyen bi bakış attı. Ellerim titriyordu. Resmen karşımda duruyordu. Konuşmam gerekiyordu. Konuşmalıydım. Ama ne? Ne diyecektim? 'Aras özür dilerim seni tam da hayallerimize ulaşacağımız bi anda yarı yolda bırakıp sana aşık olmadığımı söyledim. Bu da yetmezmiş gibi adadaki evine yerleştim ve akşam abinle nişanım var.' falan mı! Resmen iğrenç bi insandım. Resmen siyahtım..

Bütün bunlar yerine, kendimi gerçekten zorlayarak dilimden bi kaç düzgün şey dökülmesini umarak konuşmaya çalıştım. "A.." ben daha lafa giremeden yanındaki kız daldı. "Merhabaaaa!"dedi ince ve cırtlak sesiyle. Kıza kısa bi bakış attıktan sonra tekrar Arasa döndüm. Burak da bana bakıyordu. "Aras.." dedim sanki soru soruyormuşçasına. O kadar gerçek değil gibiydi ki, o kadar gözlerime inanmak istemedim ki.. belki de cidden delirmişimdir diye dua ettim.

"Aslı."dedi Aras kesin ve boğuk bi sesle. "Na..nasılsın?"diyebildim zorla. O kadar zorluyordum ki dilimi. Hala gerçek olmadığına inanmak istiyordum. Aras dişlerini sıkarak bakıyordu. "İyiyim."dedi. Sonra yanındaki sarışın kız konuşmaya devam etti. "Aras buradan gidelim mi çok basık rutubet mi var ne?" Aras kıza dönüp sert bi bakış attı. Kız anında sustu. Ne rutubeti deniz kenarında açık alanda bi kafede rutubet neden olsun ki.. Kız cidden Aras'ın ağzına bakıyordu. O kadar sinir bozucuydu ki hareketleri! Ağzındaki sakızı patlatıp patlatıp duruyordu. Cidden bu muydu yani?

Bu arada ortama büyük bi sessizlik ve gerginlik hakimdi. Aras bana bakıyordu. Bakışlarımız birbirine çarptığında, gözlerimiz buluştuğunda korkuyla gözlerimi kaçırıyordum. Ne tuhaf.. eskiden biraz daha bakabilmek için bahaneler üretip dururdum.. şimdiyse gözümün çarpmasına bile korkuyordum. Ne söyleyecektim? Ne yapacaktım! Bundan bir kaç saat sonra abisiyle nişanlanırken, ne diyecektim? O kadar çaresiz ve sıkışıp kalmıştım ki, nefesimi bile bölerek almaya başladım.

SİYAH Where stories live. Discover now