13.BÖLÜM

227 21 6
                                    

"Bu kadar mükemmel karides yapmayı nasıl başarıyorlar ki!" dedim önümdeki karides tabağından bir tane daha karides alırken.
"Bazen sadece karidesleri için geldiğim olur!"dedi Uras.
Gülümsedim. Hala sorularımı sormamıştım. Herkeste bi tuhaflık olması beni deli ediyordu. Uras elini garsonun getirdiği ıslak havluya sildikten sonra mükemmel tadı olan şaraptan bi yudum aldı.

"Pekala sanırım konuşma vakti."dedi bana mahçup bi şekilde bakarken. Ah kalbimde ve midemde bi şeyler kıpırdanmaya başlamıştı. Alacağım cevaplardan mı yoksa daha farklı bi nedenden mi bilmiyorum ama bi şeyler beni huzursuz ediyordu.

"Uras herkese ne oluyor?"dedim.
Uras hala tedirgindi konuşup konuşmamak konusunda. "Uras neden herkes farklı davranıyor? Babam bile çok tuhaftı bu gün. Bana nazik davrandı! Babam!"dedim. Bu söylediklerime ben bile inanamıyordum hala.

-"Aslı.. bilmen gereken çok şey var. Ve bunların seni kırmasından çok korkuyorum."

Korktuğu şeyleri, belki de benimle arasında olan her şeyi bitirmesi gerektiği gibi şeyler söylemesi durumunda yıkılmam an meselesiydi evet.

-"Aras.. seni bıçakladıktan sonra, karakola götürüldü. Ve ifadesi alındı. Öldürme teşebbüsünde bulunduğunu kabul etti." Tane tane konuşuyor, kelimelerini tek tek seçiyordu. "Ama, hapise girmeyecek."dedi. Şaşırmıştım. Hapise girmesini istediğimden değildi ama bi şekilde tuhaf hissetmiştim. Para cezasına çevirmiş olması ne kadar mümkündü ki? Avukan en az 5 sene yatacağına emindi oysa ki. Sadece kelimlerini kafa sallayarak onayladım.
"Bi şekilde ifadeleriniz sonucunda, boğuşma anında senin de elinde yaralayıcı bi alet olduğu için ve onu kullanmaya çalıştığını söylediğin için, cezası çekildi. Yani yaklaşık bir ay sonra tutulduğu nezaretden çıkartılacak."dedi. İstediğim şey de buydu. Neden bu bukadar büyütülmüştü emin değildim.

"Uras, bunda tuhaf olan ne var ki?"dedim.
"Ve.. bi neden daha var"dedi.
Ne der gibi kaşlarımı kaldırdım.
"Aslı, Aras lisede Selin denen kızın kazasından sonra hiç toparlanamadı." dedi. İşte şu meşhur olay.

Olayı Aras'la ilk çıkmaya başladığımız zamanlar Melis'den dinlemiştim.
Melis'in anlattıklarına göre Selin Aras'ın ilk aşkıydı, birliktelerdi ve okulda da en popüler çifttiler. Ta ki Selin Aras'dan olabilecek en iğrenç -benimkinden bile acımasızca- bi şekilde ayrılmıştı. Ona Uras'ı sevdiğini ve bir süredir Uras'la birlikte olduklarını söylemişti. O sözlerden sonra bi kamyon yoldayken Selin'in arabasının üzerine çıkmış, Selin de oracıkta ölmüştü. O zamanlar olayda en çok Uras ve Selini suçlamıştım, hatta belki de Aras'a acımıştım emin değilim. Ama bi şekilde o olayda kapanmamış davaların olduğunu biliyordum. Aras ve Uras'ın neden konuşmadıklarını bu açıklıyordu. Ya da Aras'ın neden herkese kötü davrandığını.. ama Uras'ın bütün bu yaptıklarına rağmen olgun ve masum gözükmesini aklım hiç almıyordu.

"Ne olmuş o olaya?"dedim. Olabildiğince ses tonuma dikkat ediyordum. Uras'ı, kardeşinin sevgilizyle birlikte olduğu için suçlamamaya çalıştım bundan önceki düşüncelerime rağmen.
Uras olayı bildiğimi anlamıştı hallerimden. Tedirgindim. Duyacaklarım beni daha çok korkutmuştu.
"O olay tamamen yalanlarla çevrili bi dünyadan türedi. Selin Aras'a onunla sevgili olduğumu söylemişti ama işin aslı; onu hayatımda sadece bir kaç kez Aras'ın yanında görmüştüm. Aras bi cuma günü, kahvaltıya onu da getirmişti. Kahvaltıdan sonra okula gitmek için hazırlandığım zaman odana dalıp bana ilanı aşk etti, sonra da öpmeye çalıştı. O gün.. o gün ona ciddi bi şekilde uyarımı yaptıktan sonra da hiç o kızı görmedim ya da konusu açılmadı. Ta ki kaza gününe kadar."
Bütün bu dedikleri.. her şey çok imkansız geliyordu. Ama asıl mantıklı kısımı şimdi anlıyordum. Uras Aras'a, Selinin dediği gibi bi kötülük yapsa, kimse ona güvenmez, onu sevmezdi.

SİYAH Where stories live. Discover now