8.BÖLÜM

254 18 2
                                    

"Sence ben güçsüz müyüm?"dedim müziğin melodileri arasında sesimi bulmaya çalışarak. Radyoda Radiohead - Creep çalıyordu.

Uras elindeki sigaradan bi kez daha çekip söndürdü. Eve gelmiş olduğumuz için olsa gerek. Sonra dumanı üflerken gülerek bana döndü. "Hayatımda gördüğüm en.." deyip sustu. "En ne?"dedim. "En güçlü olmasa daa..."deyip gülmeye başladı. Ben de gülmeye başladım. Koluna hafifçe vurdum. "Uras düzgün cevap versene!"dedim sitem ederek.

Uras saçını düzeltirken bana döndü. "Sen hayatımda gördüğüm en güçlü kadınsın."dedi ciddileşerek. E, pardon ne dediniz? Duyamayacak kadar fazla daldım da gözlerinize bayım. "Aslı?"dedi Uras beni yoklar gibi. "Ha şey.. e evet. Sağol."dedim. Ne diyorduk ki? Uras gülmeye başladı. "Plan devam ediyor. Unutma. Ve güclü kal. Ve.."deyip durakladı. "Ve o şerefsizi görürsen.."deyip önüne döndü. Hala onu sevdiğimi düşünüyordu. Konusu açıldığında çekinerek bahsediyordu. Ben de bir kaç hafta öncesine kadar hala onu sevdiğimi sanıyordum. Ama belki de hiç sevmemiştim. Belki de hiç Aras olmamıştı..

Elini tuttum. "Sorun değil. Başa çıkabilirim."dedim büyük ve nasırlı parmaklarını tutarken. Ahh.. şu an sonsuza dek devam etse, kılımı bile kıpırdatmazdım. Ama birazdan yine sahte gülüşler gibi boş şeyler yapmak zorunda kalacaktım. Uras da ellerimi tuttu. Şu an, o kadar gerçekti ki.. kalbim sevinçten uçabilirdi. "Hazırım."dedim derin bi nefes alıp verirken. "Harika."deyip bahçe kapısından içeri girdi. Kapı hızla açıldığında Annem dışarı fırladı. Uras otopark a girerken hiçbir şey söylemedim. Ne diyeceğimi bilmiyordum.

Arabadan indiğimizde annemler otoparka geldiler Sinem teyzeyle birlikte. Arabadan yavaşça indiğimde gülmeye başladım. "Ahhh güzel kızım benim. İyi misin?"dedi annem sarılırken. Neyse ki sırtımdaki yaralar neredeyse geçmiş hatta sadece iz olarak kalmışlardı. "İyiyim anne. Abartılacak bir şey yok."dedim ciddiyetle. Sonra Sinem teyze sarıldı. "Ah Aslıcığım.. çok korkuttun bizi!"dedi. "Biliyorum Sinem Teyze gerçekten üzücü bir olaydı. Neyseki atlattık."dedim konuyu kapatmaya çalışarak. "Yaraların nasıl oldu peki?"diyerek Uras'a sarıldı annem. Uras "daha iyi. Kızınıza iyi baktım Seda Teyze."dedi sempatik bi tavırla. Gülmeye başladık. Ah bu adam.. beni deliye çeviriyordu.

İçeri geçtikten sonra hizmetlilerin hepsi nasıl olduğumu sorup durmuştu. İçeride otururken o banyonun olduğu tarafa bakmadan edemiyordum. Hizmetliler kahve getirirken annem durmadan soru sorma girişimindeki ilk adımı atmaya başlamıştı. "Aslıcığım herhalde kendi evinde kalmazsın değil mi? Evinin daha yerini bile bilmiyoruz üstelik! Çağırdığımızda hep geç geliyorsun. Seni hayatta bırakmam."dedi ciddiyetle.

Doğru ya, havaalanından sonra Aras'ın adasında kalmaya başlamıştım. Ama şimdi Aras çoktan oraya yerleşmiştir bile.

"Aa Seda lütfen Aslı'nın üstüne bu kadar çok gitme. Bırak nerede istiyorsa orada kalsın."dedi. "Yo..yok Sinem Teyze. Annem haklı. Zaten uzaktı. Artık orada kalamam."dedim kafamı gömerken ellerime. "Zaten yakın zamanda evleneceksiniz. Çok da önemli değil tabii."dedi annem. Uras'a çevirdim kafamı. Gülümsedi. "Her meyse hanımlar. Muhabbetinize doyum olmaz. Ben gidiyorum."dedi ayağa kalkarken. "Aa Uras daha yeni geldin yemek yeseydik."dedi annem. "Yok teşekürler Seda Teyzeciğim. Arkadaşlarım bekliyor."dedi aceleyle. Neden bu kadar aceleciydi ki.. "Ben de yavaştan kalkayım Sedacığım. Hazırlanmam lazım akşamki davet için."dedi gülerek. "Ahh tabi tatlım. Bu davet çok önemli. Anne Morinari giyeceğim bu gün."deyip büyük bi kahkaha attılar. "Aslıcığım tekrar geçmiş olsun. Bizim için çok değerlisin. Lütfen dikkat et kendine."defi kapıya annemle dedikodu yaparak yürürken Sinem teyze. Uras ise çoktan gitmişti bile. Göz devirip odama çıkmaya başladım.

Ahh bu oda.. yıllar geçmişti burada kalmayalı. En son lisenin bittiği yaz'ın son günü kalmıştım. Tebessüm ederek kapıyı kapatıp içeri girdim.

SİYAH Where stories live. Discover now