Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Hikayeye olan ilginiz beni aşırı mutlu ediyor hiç bu kadar beklememiştim :')❤️
🇹🇷 ❀ 12 ✿
Büyük bir görev dağılımı ve planlardan sonra, kimlerin hangi ülkeye ve kimlerle gideceği kararlaştırılmıştı.
Diana, üstünde ki Sierra'nın kıyafetlerine son kez baktı ve odasından çıkarak uçak pistine doğru ilerledi. Bucky ile Türkiye'ye gideceklerdi. Peter hiçkimse ile gelmiyordu çünkü Tony izin vermemişti.
Yanyana duran 5 jete ulaştığında, Bucky'nin yanında durdu.
"Buna hazır mısın?" diye sordu Bucky, onun kulağına fısıldayarak. Diğerlerinin duymasını istemiyordu.
"Evet."
"Herkes tamamsa... yola çıkabiliriz. Kulaklıklarınızın üstüne iki kez bastığınızda tek kanallı iletişime geçebilirsiniz. Plana uygun hareket edin." dedi Tony.
"Ayrıca dikkatli olun." diye uyardı Steve. "Vurulmamaya çalışın."
"Bu uyarı sanaydı Turner." dedi Clint. Birkaç kişi hafifçe gülerken, Diana onlara yapmacık bir şekilde gülümsedi.
"Pekala... sonra görüşürüz." dedi Natasha ve jete bindi.
Herkes araçlara binmeye başlarken, Diana'da kendi jetlerine döndü.
"Hanımlara öncelik." dedi Bucky, açık kapıyı işaret ederken.
"Ah.. haklısın. Lütfen önden buyur." dedi Diana.
Sam, onların bu diyaloğunu duyduktan sonra jetin kapısında durarak,
"Ben de onlarla o jette olmak istiyorum! Orası daha eğlenceli!" diye seslendi.
"İkisinin yanında olursan jetin güvenliği azalır." dedi Steve ve onu zorla kendi jetlerine bindirdi.
Bucky gözlerini devirerek bindi ve pilot koltuğuna oturdu. Diana'da kendi yerini aldıktan sonra havalandılar.
"Gizlenme moduna geçiyoruz." dedi Bucky, iletişim sisteminden.
"Anlaşıldı."
Tek kanallı iletişim sisteminden çıkarak, sarışın kıza doğru konuştu;
"Eğer başın belaya girerse beni hemen çağıracaksın. Tamam mı?"
