❀ 19 ✿

4.9K 507 663
                                    

Şu "sana eşlik etmemi ister misin?" lafı kitabımızı temsil ediyor artık

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Şu "sana eşlik etmemi ister misin?" lafı kitabımızı temsil ediyor artık.
Gelip mesajlardan bana bile sana eşlik etmemi ister misin yazanlar var çıldırıyorum hajdjajdjaıdk

19

Bazen zaman kavramını yitirir ve aradan kaç gün geçtiğini bilmeyiz. Diana'da evine döndüğünden beri günleri saymamıştı. Tek isteği çabucak eski düzenine kavuşmaktı.

Birkaç kez annesi aramıştı ama telefonlarını açmamıştı. O aramaktan pes edince de babası aramıştı. Annesinin arattığını biliyordu ama yinede babasının sesini duyup ona iyi olduğunu söylemek için açmıştı.

Babası ona ne zaman isterse yanlarına gelebileceğini söylemişti çünkü Diana'nın işi olmadığı için sürekli evde sıkılacağını biliyordu. Diana'da ona geçiştirici cevaplar verip aramayı sonlandırmıştı.

Sierra birkaç kez evine gelip onu kontrol etmişti ve neredeyse her gün arıyordu.

Ama yine de, Diana kendini bir boşlukta hissediyordu. İşten kovulduğu için siciline işlenmiş ve bu yüzden öğretmenlik kariyeri zorlaşmıştı. Hiçbir okul onu almazdı. Bu yüzden artık kendini cidden işe yaramaz hissediyordu.

İntikamcılar üssünde ise her şey normal ilerliyordu.

Sierra, atış talimi yapan öğrencileri izleyerek yazacağı raporlar için notlar arıyordu. Mark'ın, yanındaki çocuğa bir şeyler anlattığını gördüğünde kaşları çatıldı.

"Çenen değil, ellerin ve gözlerin çalışsın Mark!" diye bağırdı aniden sert sesiyle.

Mark ve arkadaşı irkilirken hızlıca atış tahtalarına geri döndüler.

"Bayan Turner'ın ikizini geri istiyorum.." diye mırıldandı Mark. Sierra'nın onu duymayacağını ummuştu ama yanılmıştı. Ancak Sierra susarak bir şey söylemedi.

Bütün üstekiler, Sierra ve Diana'nın yaptığı şeyi öğrenmişti. Sierra, diğerlerinin kararı ile ceza olarak bunu herkese anlatmak zorunda kalmıştı.

Ders bittiğinde, halletmesi gereken tonla iş olduğu için hemen çalışma odasına gitmişti. Her çocuğun ayrı ayrı gelişim alanlarına yönelik raporlar onun alanına giriyordu ama artık bunları yapmakta zorlanmaya başlamıştı. Çok fazla iş birikiyordu.

Aklına gelen fikirle kafasını bilgisayarından kaldırdı. Diğerlerinin ne diyeceğini bilmiyordu ama denemekten bir şey kaybetmezdi.

"Friday. Tony nerede?" diye sordu.

"Bay Stark şu an kendi çalışma odasında efendim." dedi Friday.

Sierra sandalyesinden kalkıp hızlıca Tony'nin yanına gitti. Kendi zırh tasarımlarıyla uğraşıyordu. Her zaman olduğu gibi.

Twins • AvengersWhere stories live. Discover now