6.BÖLÜM

776 69 19
                                    

Çürük Elma

"Ama bu bir şelale."

Avian kafasıyla onayladı. "Sıradan bir şelale değil, Gümüş Kraliçe Şelalesi burası. Hakkında çok efsane var. Ruhların bu şelale sularında yıkandığı hakkında. Eğer suya düşersen senin bedenini almak için yarışa girerlermiş."

"Bir bedene sahip olunca ne oluyor?"

"Sen ölüyorsun."

Vivienne'in tüyleri diken diken olurken, şelalenin heybeti gerçekten çok büyüktü. Suyun akış hızındaki şiddet onu görmeye gelen canlının ürkmesine sebep olup şelaleye yanına yaklaşma heveslerini çürütüyordu. Buna rağmen gidecekleri yere ulaşmalarına tek bu şelaleydi.

"Patikanın diğer yolunu takip etseydik bu şelaleye gerek kalmazdı..." diye homurdandı Avian. Arkadaşını duymazdan gelen Theodemer, öne doğru çıkıp arkasında kalan iki kadına yol gösterici olmaya aday oldu.

"Avian," dedi Vivienne çekingen ve meraklı sesiyle. "Cadılardan bu kadar korkmanıza rağmen neden onların yanına gidiyoruz?"

Avian da tam olarak bunu merak ediyordu. Canlılar hayatlarını riske sokacak durumlardan kaçınırlardı; Theo ise tam tersi. Nerede tehlikeli, canını değeri olmayan yerler varsa orada olurdu.

"Bunun sebebi sevgili Theo, kıza açıklama yapmak ister misin?"

"Bu kadar meraklı olmak insanı canıdan edebilir?"

Genç adamın bu gereksiz tavırı Vivienne'in alınıp sinirlenmesine yol açtı. Ne sanıyordu kendini? En az Vivienne kadar sinirlenen Avian arkadaşının omzuna hızla vurdu.

"Theo cadıların içinden bir tanesiyle sonu iyi bitmeyen bir hikayesi oldu. Zaten zor güvenen varlıklar, bunun üzerine cadı Theo'ya bir lanet büyüsü yaptı." dedikten sonra Avian kendisini tutamayıp gülmeye başladı. Kızın gözünden gülmekten kaynaklanan yaşlar akarken, Theodemer burnundan soluyordu.

"Theo asl-" cümlesini bitirmeden genç adamın öfkeli bakışıyla karşılaştı. Gülmesi biten biten Avian kıpkırmızı yüzü ve yaşlı gözleriyle sırıtan bir yüz ifadesiyle genç adama baktı.

"Aşk hikayeleri konusunu açarsak altından kalkamayacağın bir kitabın olur." dedi Theo göz kırparak. Avian'ın ise yüzünü düşürüp gözlerini devirmişti.

Tüm kudretiyle akan şelaleden sıçrayan su zerreciklerini hisseden Vivienne, herkesin aksine şelalenin bu kudretini çok sevmişti. Elinde olsa geri kalan tüm hayatını burada yaşayabileceğini düşündü. Tabii ki öbür dünyada bir hayatı ve sorumlulukları olmasaydı...

"Amacımız şelalenin arkasındaki mağaraya ulaşmak. Mağaranın sonuna ulaştığımızda hedefimiz bizi orada bekliyor olacak." dedi Theodemer. Gene otoriter tarafı ortaya çıkarken, az önceki alaycı yüz ifadesinden eser yoktu.

"İlk ben gideceğim." diyerek Vivienne'in gözlerinin içine baktı. Theodemer'ın bu cesur hareketinden etkilenen Vivienne aynı zamanda korktu. Yeşil gözlerine yansıyan ruhu sanki direkt olarak onun aklını okuyormuş gibiydi. Çatık kaşları altındaki bu gözler, insanın belki en derinlerde yatan sırlarını kolayca ortaya çıkaracak türdendi.

"Vivienne ortada olacak. Avian sen de sonda olacaksın, anlaşıldı mı?" derken gözü Vivienne'in elindeki kutu ve kitaba kaydı.

"Onları tutarken buradan geçemezsin," boynundan geçirdiği çantasını önüne getirip içini açtı ve kıza doğru uzattı. "İçine koy burada güvenli olur."

Vivienne tereddütle genç adamın yüzüne baktı ve eşyaları onun çantasına bıraktı.

Theodemer onu görmezden gelerek çantasının ağzını kapattı ve kayalığa doğru ilerledi. Onun bu hareketinden rahatsız olan Vivienne, yanındaki kadınla göz göze geldi.

Orion KuşağıDove le storie prendono vita. Scoprilo ora