18.BÖLÜM

654 63 12
                                    

Bitmeyen Tartışma

"Daha ne kadar yolumuz var?" diye isyan etti Vivienne bir ağacın gövdesine yaslanırken. O sırada ilerlemekte olan Faldur ve Theodemer biraz duraklayıp Vivienne'in kendilerine yetişmesini beklediler.

"Yolumuz az kaldı. Biraz daha sabredemez misin?" diyerek azarladı Faldur. Nefes nefese kalan Vivienne, nefesini düzene soktuktan sonra onların yanına yetişmişti.

"Bu kadar fazla yürüyeceğimizi tahmin etmiyordum."

"Bunlara alışsan iyi olur tatlım."

Yüzünü ekşiten Vivienne, bu yürüme olayından pek hoşlanmamıştı. Yolculukları boyunca yürümesine rağmen nedense bu yolculuk diğerlerine göre daha yorucu geçiyordu.

"Senin bu kadar dinç olmana ne demeli?" diyerek Theodemer'a laf attı Vivienne.

Theodemer ise omuz silkti. Sanki zehirli hançer yiyen kişi Vivienne'di. Gücünden hiçbir eksilme göstermeyen Theodemer, yoluna çok sakin bir şekilde devam ediyordu.

"Bu kadar çabuk toparlanmayı ben de beklemiyordum."

"Sen bir de bana sor..."

Theodemer ve Vivienne kendi aralarında konuşurlarken, Faldur duraksadığını bile görmemişlerdi.

"Didişmeyi kesin!" dedi Faldur aniden. Onun bu ciddi ses tonuyla beraber ikisi de sessizleşmişti. Faldur büyük bir dağın eteklerini işaret ederek dikkati üzerine çekti.

"İşte geldik. Korvendell, burası benim köyüm. Hoş geldiniz!"

Vivienne ve Theodemer uzaktaki yere baktıklarında yeşillikler içinde olan köyü gördüler.

"Cennet gibi bir yer." diye fısıldadı Vivienne. Bunu duyan Faldur gururlanmış bir şekilde başını kaldırdı.

Köye doğru ilerlerken, detaylar netleşmeye başlamıştı. Yeşilliklerin arasında akan parlak bir akarsu hemen evlerin yanından geçiyordu. Köy evleri yuvarlaktı. Çatıları ise eğimli yapılmıştı. Çatıların eğimli olması, kar ve yağmurdan korumasını sağlıyordu. Evin camları ise eve göre daha büyüktü. Bu da içeriye daha fazla gün ışığı girsin diye yapılmıştı. Bu evlerin etrafları ise yemyeşil çimlerle sarılmıştı. Evlerin etrafını saran ağaçlar ise dinlenmek isteyenler için gölgelik alan sağlıyordu. Ilık ılık esen tatlı bir rüzgâr eşliğinde o ağacın gölgesinde kim oturmak istemezdi ki?

Köye vardıklarında herkes onlara merak, korku ve endişe içinde bakıyorlardı. Aynı bakış yine Vivienne'in karşısına çıkmıştı. Tüm bunlara sebep olan tek bir kişi vardı, o kişide bunun cezasını çekecekti.

Faldur kendisine doğru gelen başka bir cüceyi sevgiyle kucakladı.

"Küçük kardeşim!" dedi Faldur mutlulukla. Onu böyle gören Vivienne'in yüzünde de tatlı tebessüm olmuştu.

"Sonunda gelebildin! Seni çok merak ettim."

"Seni yeniden gördüğüme çok sevindim." dedi Faldur duygu dolu sesiyle. Yanında duran kardeşini bizimle tanıştırmak için öne çıkardı.

"Bu Nackle, benim kardeşim."

Nackle denilen bu cüce diğerlerine göre genç duruyordu. Kahverengi dağınık saçları ve yeşilin alt tonlarından olan turkuaz rengi gözleri vardı. Bu da farklı ışıklarda göz renginin değişebileceği anlamına geliyordu. Yüzünde sıcak bir gülümseme bulunduran Nackle, neşeli ve cana yakın birisi gibi duruyordu.

"Nackle, bu Vivienne ve bu da Theodemer." Diyerek ikisini tanıttı. Nackle onlara doğru elini uzattığında gülümsemesinde en ufak bir eksilme yoktu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 19 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Orion KuşağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin