13 - Pişman

1K 94 8
                                    

Nefes nefese koşuyordum. Her yanım çizik ve yara doluydu. Evet, hala ölemiyordum ama nedense yara alıyordum.

Bunu ilk, 1 hafta önce Jaemin'in balkonundan aşağıya atladığımda kanayan ve burkulan patilerimle anlamıştım.

Daha sonra, yine ölmeyi denemek için kendimi bir arabanın önüne atmıştım, bu sefer de kafamdan ve minik burnumdan yara almıştım.

Artık yaralanabiliyordum.

5 gün önce, arabanın etkileri hala devam ederken, deli gibi yağan yağmura tutulmuştum.

Yağmurdan kaçmaya çalışırken 3 kocaman köpeğin, ki benim cüssem minicikti üfleseniz uçardım, o kocaman 3 köpeğin saldırısına uğramıştım.

Üçünden de zor kurtulmuştum ama kuyruğumdan yaralanmama neden olmuşlardı.

2 gün önce, sonunda saklanacak bir yer bulmuşken, bir sarhoşun tekmesini yemek zorunda kalmıştım.

Yediğim tepke, hala insanların evrilemediğinin birincil dereceden kanıtıydı.

Karnımda hissettiğim acıyla, kafamda yeni kapanmaya başlamış yarayla ve kuyruğumdaki diş izleriyle yine sokakta yürüyordum.

Her yanım açıyordu fakat ölemiyordum.

Acaba uzun zaman sonra nasıl acı hissetmeye başlamıştım, merak ediyordum.

"Hav hav!" Ben tam düşünürken arkadan gelen hırlama sesleriyle, dönüp bakmadan kaçmaya başladım. Peşimden koşan ayak seslerini hissedebiliyordum.

Bir köpek beni kovalıyordu.

"Miyav!" Yardım edin!

Kimse yardım etmiyordu, hatta köşedeki birkaç çocuk bize bakarak gülüyorlardı.

İşte insanın evrilemeyişinin ikinci kanıtı buydu, çaresize çare olmazlardı.

Koşarken, tanıdık sokaklara girdiğimi fark ettim. Kafamı kaldırdığımda o tanıdık binayı ve binanın önündeki bedeni gördüm. Durmadan koşacakken beni fark etti.

"Injunie!"

Daha fazla takatim yoktu, olduğum yerde durdum ve köpeğin gelip bana saldırmasını bekledim, çok yorgundum.

Ama beklediğim olmadı. Jaemin, "hoşt," diyerek köpeği kovdu.

Son gördüğüm pişman olmuş bir bedenin bakışları eşliğinde, kucağına alınışımdı.

Ve kulağıma fısıldadı, "evine hoşgeldin."

Kedi (RenMin)✅Kde žijí příběhy. Začni objevovat