16 - Günlerce

977 92 10
                                    

Günler geçip gidiyordu, ve ben her geçen gün Jaemin'den biraz daha etkilendiğimi fark ediyordum.

Karşı konulamaz biçimde güzeldi. Güzel gülümsüyordu.

Beni 'Injunie' diye her çağırışında kalbimde adını koyamadığım bir şeyler oluyordu.

Ölmeyi deneyişimi söylediğim için, balkona tel taktırmıştı, balkona çıkamıyordum. Camlara sineklik taktırmıştı, camdan atlayamıyordum. Her türlü kesici aleti en üst dolaplara kaldırmış ve kilit taktırmıştı, hiçbirine ulaşamıyordum.

Gözü, evde olduğu her saniye üzerimdeydi. Eh, bu durumdan rahatsız değildim.

Bu süreç içerisinde, bana çeşitli kedi oyuncakları almıştı. Boynumdaki kolyeyi çıkarıp, önünde 'Injunie', arkasında 'adı Renjun, kaybolursa arayın' yazısı bulunan yeni bir kolye takmıştı.

Hoşuma gidiyordu. Yaptığı her hareketten etkileniyor ve Jaemin'e alışıyordum.

Ama anlaşamadığımız tek bir konu vardı, o konu da Jeno'ydu.

Jeno, yine bize gelmişti, neredeyse her Allah'ın günü bizim evde bitiyordu.

Bana özellikle sinir oluyordu ve her fırsatta ayağıyla beni itekliyordu. Eh, ben de karşılığını onu çizerek veriyordum.

"Jaemin, bu kedi yine beni çizdi." Sızlanarak Jaemin'e sarılırken, Jaemin geri çekildi.

"Oyun oynuyordur Jeno." Jeno hüsrana uğradı.

"Miyav..." Evet, tabii, kıs kıs gülesim vardı.

Jaemin yemekleri hazırlayıp masaya koydu, benim de mamamı yere koydu ve iki saniyeliğine mutfaktan çıktı.

Aceleyle masaya atladım ve Jeno, Jaemin'in arkasından bakarken onun yemeğinin içine kustum.

Jeno'nun gözleri bana döndü, masumca, "miyaaav~" dedim, ona sürtündüm ve Jeno'nun şaşkın bakışları arasında hiçbir şey yokmuş gibi yere atlayıp yemeğimi yedim.

Birazdan kıyamet kopacaktı.

Kedi (RenMin)✅Donde viven las historias. Descúbrelo ahora