1.Bölüm - Hoşçakal Trabzon -

885 41 6
                                    

Merhaba herkese, çok çok heyecanlıyım çünkü ZeyKer ve benim için bambaşka bi yolculuk olacak bu hikaye. :) Bölümleri elimden geldiğince erken yazıp yüklemeye çalışacağım ama oluşabilecek her türlü aksiliğe karşı şimdiden özür diliyorum herkesten..

Umarım seversiniz polisiye tarzı ZeyKer hikayesini. Ben Hande ve Kerem'i böyle bi projede görmeyi çok isterdim ki biliyorum da benim gibi hisseden dostlarım da vardır. :))

Çok fazla lafı uzatmadan ilk bölümümüzle sizi baş başa bırakıyorum. Keyifli okumalar dilerim. ❤️

"Zeynep, Zeynep aç gözlerini! Bırakma bizi lütfen, Zeynep!" çınlayan kulaklar, zonklayan bir baş, yavaş yavaş açmaya başladı gözlerini Zeynep.

"Ba..başkomiserim.. İyiyim, korkmayın.."

"Oh çok şükür! Çok korkuttun bizi Zeynep." artık iyice araladığı gözleriyle daha net görmeye başlamıştı. Yarı karanlık bir depoda yerde yatıyor, başında abisi bildiği başkomiseri ve ekip arkadaşları duruyordu.

"Ne oldu bana?"

"Çatışmada rehin aldığınız adam başınıza vurunca yığılıp kaldınız komiserim." ekibe daha yeni dahil olan Aykut'un cevabı üzerine hatırlamaya başladı Zeynep.

"Şerefsiz!" doğrulurken devam etti sözlerine. "Nerede o?!"

"Sakin ol bakalım. Çocuklar götürdüler şubeye, sorguya girecekler."

"Başkomiserim o adamın sorgusuna ben girmek istiyorum." ayaklanıp dikildi başkomiserinin karşısına.

"Öfkene yenik düşersin, buna izin veremem."

"Ya başkomiserim!"

"Zeynep! Şubeye geçelim odamda konuşuruz."

"Peki.."

"Haydi herkes araçlara geçsin, olay yeri incelemeden gelecek arkadaşlar için birkaç kişi burada kalsın. Ali, Aykut, Esma siz burada kalın bizi haberdar edin."

"Merak etmeyin başkomiserim."

Şubeye geçtikleri gibi Zeynep başkomiserinin odasına girdi.

"Otur bakalım Zeynep."

"Sesimi yükselttim size kusura bakmayın başkomiserim. Bugün annemle babamın ölüm yıldönümü biliyorsunuz, ondan oldu sanırım."

"Odada bizden başka birisi var mı?"

"Efendim?"

"Yani diyorum ki başkomiserim demene gerek yok. Kaç kere söyleyeceğim, sadece ekiple birlikteyken başkomiserinim senin."

"Ne bileyim alışkanlık olmuş."

"Bu kadar öfke iyi değil abicim."

"Annemle babam gözümün önünde öldürüldü abi. Kaç yıl geçerse geçsin, ben bunu nasıl atlatabilirim?"

"Biliyorum ve anlamaya da çalışıyorum seni. Travmatik olarak bir çöküş yaşadın, etkisi hâlâ seninle. Ama düşün bakalım, eğer atlatamamış olsaydın sağlık mülakatından geçip polis olabilir miydin?"

"Doğru, geçemezdim.. Böyle vurmuyor vurmuyor ama bir anda darmaduman ediyor beni."

"Bak abicim istersen yıllık iznini kullan. İstanbul'a Yağmur'un yanına git, kafanı toplarsın."

BANA KENDİMİ VER  - ZeyKer-Where stories live. Discover now