3.Bölüm - Uyuşturucu -

457 33 7
                                    

Merhaba herkese yeniden. 🌸 Bayram öncesi bölümü atmak istedim çünkü bayramda elime alamayacağımı biliyorum. Sizi de bekletmek istemedim. Şimdiden hepinize ailenizle, sevdiklerinizle birlikte geçireceğiniz bir bayram diliyorum. İyi bayramlar. 💫

Bölümde görmüş olduğunuz gifler bana ait ve açıklama yaptığım gibi Wattpad'den kaynaklı boyutu ve kalitesi düşük.. Özür diliyorum ve daha fazla tutmadan bölüme bırakıyorum sizi.

Keyifli okumalar dilerim. 🎈

"Üzerinizi bir arayalım." güvenlik cihazla ilk önce Kerem'in üzerini daha sonra da Zeynep'in üzerini aramaya başladı. Zeynep'in boyun kısmına geldiğinde cihaz ötmeye başladı.

"Hanımefendi kolyenizi çıkarır mısınız?" gözlerindeki endişeyle birbirlerine dönen Zeynep ve Kerem ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Operasyon şimdi mi başlıyordu? Elde hiçbir delil olmadan..

~~~~

Ne yapacağını düşünmeye çalışan Zeynep ve Kerem, endişeyle birbirine bakakalan çimenle kahverengi ve hâlâ sımsıkı kenetli elleri.. İkisi de oldukça endişeli bir şekilde birbirlerine bakıyor ama bunu dışarıya yansıtmamaya çalışıyorlardı. Nihai düşüncelerden sonra kendine ilk gelen Zeynep olmuş, güvenliğin meraklı bakışlarına gözlerini sabitlemişti yeniden.

"Kolyeyi çıkarmasam, annemden bana kalan tek şey bu.."

"Metal olduğu için cihazda öttü, içeride de öter. Çıkarmanız lazım."

"Güvenlik bey lütfen eşimin hassas noktası bu."

"Peki.. Öyle olsun. İçeri girebilirsiniz." rahat nefes alan ikili güvenliğe teşekkür edip içeriye girdiler.

"Sen ne zehir bi şeysin. Bravo Zeynep, operasyon yerle bir olabilirdi."

"Zeliha demek istediniz sanırım başkomiserim."

"Sen bana operasyon esnasında laf mı çarpıyorsun?"

"Ne münasebet. Önemsemediğiniz şeyleri unutuyorsunuz ya o bakımdan şey ettim." bu kadar kafasına takacağını tahmin etmemişti Kerem. Üzülmüştü ama gururundan da taviz veremezdi. Avucundaki elini sıktı Zeynep'in. "Aah! Canım acıdı."

"Uyarıydı, susman için." Zeynep içeriye girdikleri için susmayı tercih etmişti. İçerideki güvenlik cihazlarından da geçip danışmadaki kadının yanına yürüdüler, yine el ele..

"Buyrun kime bakmıştınız."

"Merhaba. Karımla iş arıyoruz her yerde. Kime gittiysek Nevzat Bey'e yönlendirdi bizi. Onunla görüşmek istiyoruz."

"Tabi, ben Nevzat Bey'in sekreterini arayayım. Biraz bekleteceğim sizi." danışmadaki kadının telefonunu beklerken etrafı kolaçan etmeyi ihmal etmemişlerdi. Zeynep kameranın her yeri net bir şekilde çekmesi için kendi etrafında dönmeye başladı. Kerem'in ise sağ taraftan, mavi örtüyle kapalı alandan gelen bir doktora gözü takılmış, onu inceliyordu. "Nevzat Bey odasında sizi bekliyor. Yukarı kat, en sondaki kapı."

"Sağolun.." el ele içeri girdikleri gibi el ele yukarı kata çıkmaya başladı Zeynep ve Kerem. İkisi de ilk defa bir operasyonda bu kadar çok heyecanlanıyorlardı. Nedenini bulamadıkları bu heyecan, başlarına iş almamaları için azalmak zorundaydı. Çete başı Nevzat'ın kapısına gelince duraksayıp birbirlerine baktılar.

"Zeynep hazırsan giriyorum."

"Hazırım." kapıyı boşta kalan eliyle çalan Kerem, yükselen 'gel' sesiyle açıp içeriye girdi. Hafif ağarmış saçları, hafif buruşmuş yüzüyle orta yaşlı bir adam karşıladı onları.

BANA KENDİMİ VER  - ZeyKer-Where stories live. Discover now