2.Bölüm - İlk Operasyon -

522 31 4
                                    

Merhaba herkese yeniden. :) Bölümleri yazarken sevdiğim diğer yazarların kitabını okuyor gibi heyecanlanıyorum, bu çok güzel bi duygu. Umarım sizler de sever alışırsınız hikayeye. Eskisi gibi yazdıklarıma ilgi çekmeyi istiyorum elbette ama bu zaman alacak biliyorum.

Aşkın Cezası Acı için birkaç soru geldi, toplu cevap vereyim buradan. Şuan askıda olduğunu belirttim üzerinde birkaç çalışmalarım olacak. En kısa zamanda yeni bölüm sizlerle olacak. :)

Bir de ben Yağmur'un abisi Hakan Baykal karakteri için İbrahim Çelikkol'u düşündüm. Yağmur'u zaten biliyorsunuz, Merve Hazer. :)) Çok uzatmadan bölüme geçelim o vakit.

Keyifli okumalar dilerim. ❤️

"Siz de hoşgeldin.." Kerem kendisine ürkek gözlerle bakan kadına döndüğünde cümlesini tamamlayamadı. Bu..bu dün kabristanda tartıştığı kadındı. Karşılıklı silah doğrultan ve kendisinden duyduğu utancı söyleyen.. Düşüncelerini dağıtıp havada kalan elini yeniden uzattı kadına. "Hoşgeldiniz. Başkomiser Kerem Sayer."

Daha önceki yarım kalan cümlesine tezat bu cümlesi biraz daha donuk, otoriter çıkmıştı. Zeynep utançlı gözlerini adamın üstünden çekip, titreyen ellerini uzattı.

"Zeynep.. Zeynep Yılmaz.."

~~~~

Zeynep ve Kerem'in şaşkın bakışlarla birleşen elleri hâlâ ayrılmamış, herkes bu garipliği sergileyen ikiliyi boş ve meraklı gözlerle izliyorlardı. Özellikle de Hakan kuşkulanmış bir şekilde Zeynep'i izliyordu. Onu böyle tedirgin bir şekilde daha önce hiç görmemişti.

"Zeynep." Hakan uyarı manasında seslenmişti fakat Zeynep'ten bir tepki göremeyince yineledi. "Zeynep bir problem mi var?" çimen gözlerde kaybolan Zeynep, Hakan abisinin sesiyle sonunda kendine geldi ve çekti ellerini hâlâ kendisine bakan bir çift çimen gözden.

"Eıığm.. Yok.. Yok bir şey."

"Emin misin?"

"Hıhı."

"Müdürüm, izninizle benim odamda birkaç işim var." kaybolduğu kahve gözlerden kendini kurtaran Kerem daha fazla orada durmanın doğru olmayacağını düşündü.

"Kerem, iyi misin aslanım?"

"İyiyim iyiyim. Sadece dediğim gibi işlerim var."

"Tamam, ben vedalaşmak için uğrayacağım zaten. Kolay gelsin sana."

"Siz de aramıza hoşgeldiniz, tanıştığıma memnun oldum." dün kendisine hırçın gözlerle, bugün ise tedirginlikle bakan kahvelerde yeniden kaybolmamak için sadece Hakan'ın gözlerine bakarak konuştu Kerem.

"Biz de memnun olduk, sağolun." hâlâ olaya anlam veremeyen Hakan kuşkulu bir tebessüm yolladı Kerem'e.  Zeynep utançtan başını yerden kaldıramıyor, herkesin bakışları onun üzerindeydi. O adam başkomiseriydi. Yeri gelecek omuz omuza mücadele edecek, yeri gelecek canlarını ortaya koyacaklardı. Bu iş güven meselesiydi ama biliyordu ki ikisi arasında böyle bir şey olmayacaktı.

Müdür herkese görevinde başarılar diledikten sonra yanlarından ayrıldı. Hakan komiser ve komiser yardımcılarıyla tanışıp odasına yerleşmeye gitti. Zeynep'e birlikte gitmeyi teklif etti fakat Zeynep hava almak için dışarı çıkması gerektiğini düşündü. Binanın bahçesindeki rengarenk çiçeklere bakarken hâlâ başkomiseri olduğunu öğrendiği adamla nasıl iletişim kurabileceğini, nasıl bu işte birlikte çalışacaklarını düşünüyordu.

BANA KENDİMİ VER  - ZeyKer-Where stories live. Discover now